Medya: Gece & Ateş
Bölüm şarkısı da var isteyen dinleyebilir.İyi okumalar! :*
Mezarlıktan ayrılırken kendimi gelmeden önceki halimden daha iyi hissediyordum. Ağlamanın iyi geldiğini savunanlardan olmuştum hep ama birileri sürekli bu ağlama isteğimi bastırıyordu. Gözyaşlarının her bir damlası benim için bir acıyı temsil ediyordu. Hızlıca akıp gidenler ufak şeyler, düşmek için direndikten sonra yavaşca akıp gidenler daha büyük şeyler...
Adımlarımı hızlandırıp bu kasvetli ortamdan kurtulmak için hemen kendimi arabaya attım. Tunç'a doğum günü hediyesi almak için alışveriş merkezine doğru sürmeye başladım. Sıradan bir şey de istemiyordum, sıradışı bir şey de. Beni yalnız bırakmadığı için değerli bir hediye olsun istiyordum. Karar verme işini alabileceğim şeyleri gördükten sonraya bırakıp yola odaklandım.
Alışveriş merkezine geldiğimde en azından fikir edinebilmek için gördüğüm ilk erkek giyim mağazına girdim. Rafların arasında dolandıktan sonra giyimin iyi bir fikir olmadığına karar verip mağazan ayrıldım. İlerdeki saatler dikkatimi çekince oraya doğru yürümeye başladım. Saatleri incelerken üzerinde çapa olan, akrep ve yelkovanı halat şeklinde yapılmış saati elime aldım. Can'ın Tunç'un küçükken kaptan olmak istediğiyle ilgili bir şeyler söylediğini hatırlıyordum. Abisini bir gemi kazasında kaybettikten sonra bu hayalinden vazgeçse de içindeki çocuk hala kaptan olmayı istiyor olabilirdi.
Görevli yanıma geldiğinde saati alacağımı söyleyip kasaya gittim ve parayı ödedim. Partide giymek için kıyafet almadığımı hatırlayınca üst kata çıkıp vitrinlere bakmaya başladım. İstediğim tarzda bir elbiseyi gözüme kestirince denemek için hiç vakit kaybetmedim.
Bedenimi bulup aldıktan sonra kabinlere doğru yürümeye başladım. Gözde'yi görmeyi beklerken Ateş'i gördüğüm zaman aklıma gelince gözlerimi devirip kabine girdim. Elbiseyi bir çırpıda giydikten sonra aynada kendime baktım.
Boğaz kısmında işlemeli bir kemer bulunan kalın askılı dizimin bir karış üzerinde tam bana uyan bir elbiseydi. Fırfırları insanı çocukluğuna götürse de sırtındaki dekolte bir erkeğin ağzını açık bırakabilecek kadar iddialıydı. Bunun altına siyah bir ayakkabı giymeli ve saçımı yapmakla fazla uğraşmamak için dağınık bir şekilde toplamalıydım. Her şeye karar verdiğimde üzerimi değiştirip kabinden çıktım.
Dağ evine geldiğimde evde hala koca bir sessizlik hakimdi. Günlerdir hiç bu kadar sessiz bir ortamda bulunmadığımdan en başta biraz garipsesem de odama çıktım. Bu arada Gözde'yi arayıp hoparlöre aldım ve ellerimi yıkayıp makyajımı sildim. Telefonu alıp yatağın üstüne koyarken telefon açıldı.
"Neredesin, yardıma ihtiyacın var mı?"
Gözde yanındakilere bir şeyler için talimat verdikten sonra "Neredeyse her şey hazır ama bir an önce gelebilirsen çok güzel olur. Çünkü misafirler gelmeye başlayacak ve Tunç doğum gününü unuttuğumu düşünüp yalnız kalmak istediğini söyledi, gidip onu almalıyım." dedi ve iç çekti. "Sürprizi anlamaması iyi oldu ama böyle bir günü unutabileceğimi nasıl düşünebilir?"
"Bilmiyorum, gelince konuşuruz. Ben hemen hazırlanıp çıkıyorum."
Telefonu kapatıp elbisemi paketinden çıkardım ve vakit kaybetmeden giydim. Valizimden ayakkabılarımı alıp onları da giydikten sonra saçlarımı yapmak için aynanın karşısına geçtim. Göz altlarımdaki morlukları görünce öncelikle makyaj yapmam gerektiğine karar verip onu hallettim. Daha sonra saçımı yaptım ve çantamı alıp evden çıktım.
Partinin yapılacağı bara girdiğimde etrafta sadece görevliler vardı. Gözlerim Gözde'yi bulduğunda destek vermek istercesine gülümseyerek ona doğru yürüdüm ve sarıldım. Tanıştığımızda bana yaptığını şimdi ben ona yapacaktım. Kulağına doğru eğilip "Her şey çok güzel olacak, Tunç tüm bu yaptıklarından dolayı sana bir kez daha aşık olacak. Moralini sakın bozma." diye fısıldadım. Birbirimizden ayrıldığımızda kocaman bir gülücükle teşekkür edip Tunç'u almak için gitti.
![](https://img.wattpad.com/cover/29370529-288-k577262.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek (Ara Verildi)
Romance"Yaralarını tek tek kapatacağım." dedi bir elini yanağıma yerleştirirken. Gözlerindeki huzara bırakırken kendimi belli belirsiz başımı salladım. "Kendi yaralarının üstünü kapatmış olman benimkileri de kapatabileceğin anlamına gelmiyor." Dudakları al...