Medya: Gece & Bölüm Şarkısı
İyi okumalar! :*
Gözde'den;
Gece ona çarpan adamın ardından öküz diyip pistten çıkmak için elimi tuttu. Anlaşılan bir daha düşmeye hiç niyeti yoktu. Ayakkabılarımızı giyerken "Neden bu kadar sinirlendin ki?" dedim ama cevap vermedi, ben de pek üstelememeyi tercih ettim. Belli ki sinirlerini ondan çıkarmak istemişti.
Henüz birkaç mağaza gezmiş olmamıza rağmen ellerim neredeyse dolmuştu. Gece ise sadece peşimden geliyor, kıyafetlerle ilgilenmiyordu bile. Bir kız nasıl bu kadar güzel şeyden biriyle bile ilgilenmezdi aklım almıyordu. Karşı vitrindeki elbiseyi görünce Gece'yi oraya doğru çekmeye başladım. Bu elbise tam ona göreydi.
"Saçım, ah! Gözde ne yapıyorsun? Dursana!"
Gece'nin bağırışı üzerine birkaç kafa bize dönmüştü ama onlara aldırmadan yürümeye devam ettim. Gece'nin kolunu bırakıp elbiseyi askıdan alarak eline tutuşturdum. "Haydi git bunu dene. Üzerinde çok güzel duracak, hem birkaç gün sonra Tunç'un doğum günü. Partide giyersin."
"Beni depresyonumla başbaşa bıraksanız, anlıyorum bana yardım etmek istiyorsunuz a..."
İnatçı, bir kere de beni dinlese ne olurdu sanki! Arkasından itekleyerek kabine doğru yürüdüm ve içeri sokup kapıyı kapattım. Can olmadan mutlu olursa ona ihanet edecekmiş gibi hissetmesi ona engel oluyordu. Bu... çok saçmaydı. Tabii ki onun için üzülecekti, ağlayacaktı ama bıraksak bunu gün boyu yapabilecek potansiyele sahipti. Elimdekileri kasadaki kıza emanet edip Gece giyinene kadar kendim için bir şeyler bakmaya başladım.
Gece'den;Kıyafet elimde kabine girdikten sonra pufa oturup başımı ellerimin arasına aldım. Gözde'nin beni beklediğini bildiğim için kalkıp üzerimdekileri çıkardım ve elbiseyi giydim. Saçlarımı önüme alıp fermuarı kapatmaya çalışsam da beceremeyince Gözde'den yardım istemek için kapıyı açtım.
"Yardım eder..."
Kafamı kaldırıp buz pateni yaparken üstüne düştüğüm adamı görünce hemen kapıyı kapadım. Lanet olsun, ne işi vardı bu öküzün burada?
"Sana az yemen gerektiğini söylemiştim. Ne o kapatamadın mı fermuarını?"
Şuan tam olarak al kafamı sürt duvara ve ateş çıkart demek istemişti sanırım. Bu ne rahatlıktı böyle, hiç mi öğrenmemişti bir kıza kiloları hakkında bir şey söylememesi gerektiğini? Ayrıca ben kilolu falan değildim! Üzerimi değiştirip kabinden çıktığımda etrafta onu görmeyince derin bir nefes aldım. Normalde kimseye karşı önyargı ile yaklaşmazdım ama bu adam gerçekten sinir bozucuydu. Gözde elindekilere birkaç torba daha eklemiş, bana doğru geliyordu.
"Nasıl oldu elbise, beğendin mi?"
"Çok güzel ama sanırım almayacağım."
Üstelemeden tamam dediği için sevinmiştim. Eve gidip uyumak için can atıyordum, bu yüzden adımlarımı hızlandırıp yürüyen merdivenlerden inmeye başladım. Arabanın yanına geldiğimizde bu kez gerçekten kullanabileceğimi söyleyerek sürücü koltuğuna yerleştim. Radyoda kanalları gezip bir şey bulamayınca telefonumu bağladım ve sevdiğim şarkılardan birini açıp arabayı çalıştırdım. Yol boyunca hiç konuşmadık. Gözde de yorulmuş, başını cama yaslamış uyumak üzereydi. Benim de yapmak istediğim tek şey uyumaktı.
Uyku düşünmeyi engelliyordu, ruhu dinlendiyordu, bütün ağırlığı taşıyan bedeni dinlendiriyordu. Uyku benim kaçışımdı. Kaçmak hiçbir zaman cazip gözükmezken son zamanlarda en çok yaptığım şey haline gelmişti. Gözlerimi yoldan ayırmadan şarkıyı değiştirip parmaklarımla direksiyona vurarak ritim tutmaya başladım.
Eve geldiğimizde poşetleri taşıma işini Tunç'a bırakıp Gözde ile odama çıktık. Annemin çağrılarına cevap vermediğim için kendimi suçlu hissediyordum. Bu yüzden telefonu alıp annemi aradım.
"Kızım? Ne kadar merak ettim seni haberin var mı? İyi misin?"
"İyiyim anne merak etme. Sadece o ortamdan biraz uzaklaşmak istedim, dağ evindeyim."
Annem yalnız olup olmadığımı ve gelmesini isteyip istemediğini sorduktan sonra sesimin iyi gelmediğini söyleyip dinlenmem için telefonu kapattı. Gözde gelip yanıma oturdu ve ellerimi ellerinin arasına aldı.
"Sen gerçekten çok güçlü bir kızsın Gece. Her şey geçecek ve sonunda çok mutlu olacaksın, bundan adım gibi eminim. Şimdi biraz dinlen uyandığında yemek yaparız birlikte."
Yanağıma sulu bir öpücük bıraktıktan sonra içeri ışık girmesi için kapıyı aralık bırakıp çıktı. Tunç'un benim için eşyalarımdan bir kısmını buraya getirtmesi çok iyi olmuştu. İçinden en sevdiğim kalpli geceliklerimi alıp giydim ve yatağa girip Can'ın yastığına sarıldım. Birkaç dakika sonra uyku o güzel kollarını bana dolamıştı bile.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek (Ara Verildi)
Romance"Yaralarını tek tek kapatacağım." dedi bir elini yanağıma yerleştirirken. Gözlerindeki huzara bırakırken kendimi belli belirsiz başımı salladım. "Kendi yaralarının üstünü kapatmış olman benimkileri de kapatabileceğin anlamına gelmiyor." Dudakları al...