❄Bölüm9 "Son"

433 42 8
                                    

Bölüm9

Aceleyle basamakları inerken topuklu ayakkabılarla nasıl bu kadar hızlı yürüdüğümü anlayamamıştım. Bir yandan ceketi giymeye çalışıyor, bir yandan da görevlilere bakınıyordum. Nihayet biri ben kapıya ulaşmadan önce lobiye geldi ve çantamı uzattı. İsmini dahi bilmediğim kadınla pek sohbetimiz olmasa da güzel kahve yaptığını öğrenebilmiştim.

"Lâl, çabuk ol! "

Tuna'nın bağırışını duyunca çantamı kadının elinden kaptığım gibi dışarı çıktım. Tuna yine ellerini ceplerine sokmuş, sabırsızca ayağını yere vuruyordu. Büyükannem ise lüks siyah aracına biniyordu. Etrafındaki takım elbiseli adamların yüzündeki ciddiyet rahatsız edici düzeyde olsa da görevlerini en iyi şekilde yerine getiriyorlardı.

"Bana öyle bakma da yürü. " dedim Tuna'ya azarlarcasına. Elbisemi süzmeyi bırakıp mavi gözlerini arabaya odakladığında peşinden gittim. Ben büyükannemin yanındaki koltuğa otururken Tuna ön tarafa geçmişti bile. Büyükannemin de keyifli bakışlarının üstümde ilgiyle gezindiğini fark edince kendimi tuhaf hissettim. Başımı eğip üzerime baktım.

Kırmızının en güzel tonlarından birine sahip elbisemin gösterişli göğüs dekoltesi vardı. Üstüme geçirdiğim siyah ceket gibi ayakkabılarım da topukluydu ve sallantılı küpelerim saçımın topuz olması sayesinde rahatça göze çarpıyordu. Tamamıyla alışık olmadığım bir tarza bürünmüştüm.

Araba büyük bir binanın girişinde durunca görevliler kapıları açtı. Kendimden emin olduğum bir şekilde olduğunu düşünerek araçtan indiğimde büyükanneme önden gitmesi için yol verdim. Arkasından Tuna ve ben de peşine takılmıştık. Tuna'nın kolunun koluma sürttüğünü hissedebiliyordum, bu gerilmeme neden oluyordu.

Binaya girdiğimizde gösterişli bir otelde olduğumuzu anladım. Sağ taraftaki resepsiyonda şık elbisesini giymiş kadınlar sohbet ediyordu. Devasa avizenin ışıkları koltuklarda kahvesini yudumlayan insanların yüzlerine ve cilalı zemine düşüyordu.

Ben bu duruma şaşkın şaşkın bakarken ayağımın takılmasına engel olamadım. Tökezlediğim sırada Tuna beni tutmaya bile yeltenmemişken ellerim dengemi sağlayabilmem için kontrolsüzce havalandı. Tuna'nın elini bir anlığına bana doğru uzandığını görür gibi olsam da soğuk bakışları bunun hayal ürünüm olduğunu ispatlar nitelikteydi.

Parmaklarımı sıkıca el çantama sarıp topuklarımı zemine vurarak yürümeye devam ettim. Büyükannem yanındaki adamlarla ilerlerken nereye gittiğinden emin gibiydi.

"Henüz topuklu ayakkabılara alışamadın mı? "

Başımı Tuna'ya döndürmemekte kararlı bir şekilde doğruca karşıya baktım. Yüzündeki alaycı ifadeyi görmeyi kaldıramazdım. Başka şeyler düşünmem ve kim olduğumu unutmamam gerekiyordu. Ancak, Tuna'nın takım elbise içindeki yapılı vücudunun sıcaklığı tenimi kasıp kavururken kelimeler bile dilime dolanıyordu.

"Alışmaya çalışıyorum. "

"Dekolteli elbiselere alışmış gibisin ama. "

Kendime engel olamayıp merakla ona döndüğümde bakışlarının boynumda gezinmesi beni şaşırtmadı. Ona baktığımı fark edip aniden gözlerimi gözlerime kilitlemesiyle utançla bakışlarını kaçırması bir oldu.

"Dekoltem seni rahatsız mı ediyor? "

Tek kaşım havaya kalkmış onu izlerken yüzünü görmem oldukça zordu. Üstelik adımlarını da hızlandırmış, önüme geçmişti. Cevapsız kalmış sorumla öylece ortada kalırken peşlerinden salona girdim. Büyükannemin yanındaki takım elbiseli adamlar bizden uzaklaşıp salondan çıktı. Bir görevli ceketimi almayı teklif ettiğinde başta tereddüte düşsem de ceketin ağırlığından kurtulmak beni rahatlatmıştı.

Çiçekler ÜşümesinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin