❄Bölüm24 "Duygular"

199 25 4
                                    

Bölüm24

Omuzlarıma bırakılan yumuşacık battaniyeye sarıldım. Yanaklarıma ve boynuma yapışan açık kumral saçlarımı tenimden uzaklaştırdıktan sonra başımı kaldırıp karşımdaki Lâl'e ve ağabeyime baktım.

Havuzdan çıktığım gibi yaptığım ilk iş onları arayıp beni almaya gelmelerini söylemekti. Daha doğrusu çantam dans ederken kayıplara karıştığı için ezberimdeki en uygun numarayı aramıştım. Yekta anında yanımda belirmişti. Beni getirdiği yer Lâl'in evi olmuştu. Nedenini sorgulamadım.

Üstümdeki ıslak elbiseyi ve akan makyajımı hatırladıkça olanlar aklıma geliyordu. O adam beni tedirgin ediyordu.

"Yardıma geldiğiniz için teşekkürler. "Lâl başını iki yana sallayıp yanıma, koltuğun ucuna oturdu.

"Lafı bile olmaz. "

"Şimdi olan biteni anlatmaya başlayabilirsin. "

Gözlerim tanıdık yeşillere değdi. Yekta'nın anlayışlı yüzüyle karşılaşınca gülümsemeden edemedim. Varlığıyla bile mutluluk veren nadir insanlardandı.

"Adı Ejder olan bir çocuk kafayı sana takmış. Ondan kurtulmaya çalışırken havuza düştüm. " diye özetledim. Lâl kaşlarını kaldırsa da söylediğim ismi çıkaramamış gibiydi.

"Ejder kim? Hatırlayamadım vallahi. "

Yekta yanıma gelip battaniyeyi çekiştirdi. İyice üstümü örttükten sonra eğilip saçlarımdan öptü.

"Sana bir şey yapmadı değil mi? "

"Bana kimsenin dokunmasına izin vermem. "

Yekta gülerek geriledi ve arkasındaki tekli koltuğa oturdu. Arkasında şehrin manzarasını sunan tanıdık camlar vardı.

"Ejder Karataş! Sonradan görmüş kuş beyinli... " dedi Lâl aniden ayaklanıp etrafta dolanırken. Adeta yeri dövüyor, gecenin sessizliği altında huzur veren ortamı bozuyordu. Düşünceli bakışları gözlerimi bulduğunda beklentiyle kaşlarımı kaldırdım.

"Ejder'in babası zeki ve becerikliydi. Bir gün biz ailecek yemek yerken üstünde eskimiş kıyafetlerle patır kütür restauranta girdiler. Zavallı adam yanında küçük oğlan çocuğuyla etrafı yıkıp dökmüş ve tüm dikkati üstüne çekmişti. Doğruca masamıza geldi ve ağlamaktan kan çanağına dönmüş gözlerini pörtletti. " diyerek ellerini yüzünün hizasına getirip komik denecek kadar abartılı taklitler yaptı. Gözlerini irileştirip dişlerini birbirine kenetlemişti.

Kıkırdadım ve üstümdeki ıslaklığı çekmesiyle ağırlaşan battaniyeyi yere bıraktım. Bu sırada Yekta ayağını uzatıp ayak parmaklarıyla bacağımı dürttü. Çatık kaşlarına ve memnuniyetsiz yüzüne döndüm.

"Adamın durumu seni eğlendirmesin. Nereden geldiğini unutma, Küçük Fare. "

"Yanlışın var. Ben hâlâ aynı yerdeyim. "

"Sen öyle san. " diyerek homurdandı. Onu umursamadan Lâl'e döndüm.

"Meğerse adam iş başvurusu sırasında kılığı yüzünden işe alınmamış. Bu yüzden öfkelenmiş ve bizzat babamdan bir şans daha istemeye gelmiş. O gece Ejder'le göz göze gelmiştim. Yüzünde korku ve paniğin izleri olduğu için bana komik gelmişti. Gururu incinmiş falan filan. "

"Ne zaman oldu mu? "

"Net bir şey söyleyemem ama Tunalar ve anneannem bizim evden taşındıktan sonraki birkaç ay içindeydi. Annem aile ilişkilerimizi toparlayabilmemiz için sürekli olarak yemeğe çıkartıyordu bizi. O akşamlardan pek haz ettiğimi söyleyemem. "

Çiçekler ÜşümesinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin