Çiçekler Üşümesin

❄Bölüm16 "Hazırlık"

Bölüm16

"Kırmızı sana çok yakışır! " diye sevinçle haykıran büyükannemin yüzüne utançtan bakamıyordum. Yanımda telefonunu kurcalayan Tuna ise yan gözle bizi izliyor ve gülümsemesini saklamaya çalışıyordu. Umursamaz gibi görünmeye çalışsa da eğlendiğinin farkındaydım.

"Kırmızı çok iddialı değil mi, büyükanne? " Sesim mağazada yankılanırken etrafa göz gezdirdim. Bir iki görevli haricinde kimsecikler yoktu ve dokunmaya bile korktuğum pahalı kıyafetler vitrinlere özenle yerleştirilmişti. Her elbise birbirinden iddialı ve gösterişliydi. Bunlardan birini giymeme imkan yoktu ama büyükannem ısrarla burasının onun özel modaevlerinden biri olduğunu söylüyor, başka yere gitmeyeceğimiz konusunda beni sert bir dille uyarıyordu.

"Vazgeçtim. Gece mavisi elbise sana daha çok yakışır. "

Büyükannem söylenerek elinde kıyafetlerle yanımızdan uzaklaşırken görevli kadını da peşinden sürüklemişti. Gözleri hızla etrafı tararken oldukça rahat ve sabırlıydı. Oysaki ben üstümdeki huzursuzluktan bir türlü kurtulamamıştım.

"Şunlardan birini alıp beğendiğini söyle de gidelim artık. "

Kulağıma eğilerek bir şeyler fısıldayan Tuna'nın sıcak nefesi tenimde gezindiğinde bir anlığına kelimeler anlamını yitirdi ve öylece kalakaldım. Mavi gözlerini diktiği dudaklarımı zar zor aralayabildim.

"Daha iyi bir fikrim var. Büyükannemin asla onaylamayacağı bir elbiseyi ona zorla aldırmalıyım. " Yüzümdeki hınzır gülümseme daha da genişlerken bana merakla bakan Tuna'nın yanından geçerek askıları kurcalamaya başladım.

Ellerim birbirinden yumuşak kumaşlarda gezinirken etiketlerini umursamamak için büyük çaba sarf ediyordum. Fiyatlarını görmek içimdeki hevesi yok edebilirdi.

"Ne demek istiyorsun? "

Arkamda duran Tuna'ya döndüğümde elimdeki askıyı havaya kaldırdım. "Bana güven. İşe yarayacak. "

Hızla kabinlere yönelirken elimdeki su mavisi elbiseyi sallıyordum. Nedense aklımda beliren fikir beni fazlasıyla heyecanlandırmıştı. Her ne kadar büyükannemi sinirlendirecek olsam da uygulamam gereken planlar vardı. Şirketi almaya uygun olmadığımı ispatlamalıydım. Olgun ve güvenilir kadın imajı yerine asi bir tarzla insanların karşısına çıkmak istemem büyükannemin içine kurt düşürecekti, amacım buydu.

Kapının ardında kendi kendime gülerken Tuna'nın beni beklediğini biliyordum. Sabırsız ayak sesleri kulaklarımda çınlıyordu.

"Tuna, büyükannemi çağırır mısın? "

Homurdanarak kabinlerden uzaklaşan ortağımın gittiğinden emin olunca kapıyı açtım ve aynanın karşısına geçtim. Elbisenin derin bir göğüs dekoltesi vardı. Kısacık eteği bacaklarımı olduğu gibi ortaya çıkarmış, su yeşili rengi ise gözlerimi belirginleştirmişti. Yeşille beyazın dansıydı kumaştaki desenler. Topuklu ayakkabılar da diğer giydiklerimden daha yüksekti. Asi, her an sorun çıkarabilecekmiş gibiydim. Onaylamayan bakışların hedefi olacağımdan da emindim. Özellikle yaşlı kadın bu kılığımı kesinlikle reddederdi.

Ancak, umduğum olmadı.

Büyükannem elbiseye bayıldı.

İçinde zangır zangır titreyen bedenimin bulunduğu kumaş parçası büyükannemin gözlerinin sulanmasına neden oldu. Elini ağzının üstüne kapatıp bana gururla baktı. Bir yandan da yaşlarla parlayan gözlerini kırpıştırıyordu.

"Bu elbise tam senlik! "

Çaresizce etrafa bakınırken gözlerim Tuna'ya kaydı. Yüzü ifadesizliğe bürünmüş, vücudu kaskatı kesilmişti. Gözleriyle beni baştan aşağı süzerken gözlerimiz kesişti ve ona yalvaran bakışlarımı attım. Planımın umduğum gibi gitmemiş olduğunu fark etmesini istiyordum.