❄Bölüm12 "Güneş"

364 39 3
                                    

Bölüm12

Yumruk halimdeki ellerimi açarak kendimi rahatlatmaya çalışırken başımı eğmiştim. Teklifi beklediğimden çok daha farklı olmuştu. Zümrüt Hanım bile olsa, birine ihanet etmeyi istiyor muydum? Paraya ihtiyacım olması bir şeyi değiştirmezdi. Böylesine bir acımasızlık yaptıktan sonra vicdanım rahat durmazdı bir kere.

"Hayır. "

Kararlı ve soğuk sesim koridor boyunca yankılandığında yeşil gözlerim anında mavilerini buldu. Gözleri beklemediği yanıtım karşısında şaşkınlıkla irileştiğinde benim hakkımda yanlış fikirlere kapıldığını anladım. Açgözlü, para için her şeyi yapabilecek biri gibi mi görünüyordum? Haksız da sayılmazdı, iyi biri böylesi bir oyunun ana karakteri olmayı kabul etmezdi.

"Acil paraya ihtiyacın yok muydu? "

Başımı salladım. "Evet, var. "

"Kabul et, o zaman. İkimiz de kazançlı çıkarız. " Umursamaz tavırları ve omuz silkinmesini izlediğimde onu yeterince tanımadığımı anladım. Şirket için elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdı. Aklımdaki asıl soruysa ne kadar ileri gideceğiydi.

"Ama senin teklifinin kumar oynamak ya da tefeciye borçlanmaktan farkı yok. " dedim itiraz edercesine. Kaşları kalktı ve saniyeler boyunca sesini çıkartmadı. Olanakları değerlendirir gibi bir hali vardı.

"Korkuyorsun. " Söylediği tek kelimeyle olduğum yerde irkildiğimde bakışlarımla devam etmesini işaret ettim. Bana bir adım daha yaklaşıp aramızdaki mesafeyi kısalttığında kokusu burnumu doldurdu. "Zümrüt Hanım'ın sana yapabileceklerinden korkuyorsun. "

"Şu ana kadar dudaklarından dökülen en saçma şey. " dedim gülerek. Gerçekten kıkırdamış, gamzemin ortaya çıktığını hisseder olmuştum. Tuna'nın mavi gözlerinde de yansımamı görebiliyordum.

"Öyleyse bana geçerli bir neden söyle. Neden kabul etmedin? "

"O Zümrüt Hanım'ı ayağımın altına alıp pestilini çıkarmak istiyorum. Sarı saçlarını tek tek sökmek, bana söylediği her sözün acısını çıkarmak istiyorum. "

Tuna dehşet içinde beni izlerken dudakları belli belirsiz bir tebessümle kıvrıldı. Söylediklerimi zihninde canlandırdığını, hayalin keyfini yerine getirdiğini tahmin edebiliyordum. Ben bile Zümrüt Hanım'a karşıbu kadar büyük nefret beslerken Tuna'nın içinde olan bitenleri tahmin edemiyordum. Eskiden aralarında olan bitenlerin acımasızlığı konusunda az çok fikir edinmiştim.

"Ortak fikirlerimizin olduğunu öğrenmek beni mutlu etti. "

"Bu arkadaş olabileceğimiz anlamına gelmiyor, Tuna Sarrafoğlu. " Gülerek geriye çekildiğimde aramızdaki mesafeyi arttırdım. Yakın olmamız dikkatimi toplamamı engelliyordu. "Hemen heveslenme. "

Gülümsemesi daha da artarken elini gür saçlarında gezdirdi. Sarıya yakın tutamlar parmaklarının arasından geçerken başını öne eğdiğinde konuşma ihtiyacı duydum.

"Ben Lâl'in elinden geleceğini almak istemiyorum. " diye başladım açıklamaya. Kaşlarını çatıp sessizce izlemeye devam etmesinden cevabımın yeterli olmadığı kanısına vardım. "Eğer teklifini kabul edersem bir genç kızın büyük miktarda para kaybetmesine neden olurum, vicdanım rahat etmez. Ruhu bile duymadan şirketi kaybeder. Her ne kadar tanımadığım biri olsa da, benden yapmamı beklediğin acımasızlığın anlamı büyük. "

"Ben teklifi kabul etmeseydim, oyun devam etseydi bana acımasızlık yapmış olmaz mıydın? Teklifimin Zümrüt Hanım'ın oyunundan farkı yok. "

Başımı şiddetle iki yana salladım. İkimizin de yüzündeki gülüşler silinmiş, kararlı ifadeler ilişmişti. Zihinlerimiz cevapları kuşanmış, çatışmaya hazır bekliyorlardı.

Çiçekler ÜşümesinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin