İyi Okumalar.
Bölüm Müziği: Lana Del Rey - Salvatore
Gördüklerim nefesimi tüketircesine bedenimi zorlamaya başladı. Geriye doğru sendelenirken, sandaldan zorla itilerek kalenin kapısına getirtilen adamlara baktım. Yüzlerini göremeyeceğim kadar ıslak olduğu belli olan örtülerle her yerleri kapalı duruyordu.Yanımdaki hiç yıkılmayacak kadar sağlam duran bedene başımı çevirdim. ''Bu olamaz, beyaz kulede olamayız.'' Derken kendimi kandırmaya çalışıyordum.
Beyaz kule İngiltere'nin tek gözde hapishane eviydi. Burada ancak ağır suçlular yer alırdı, tıpkı boşalan sandaldaki insanlar gibi.
Kalenin kapısı ağır bir gürültüyle zemine sürtünerek kapandı.
Denizde süzülen bir yosun gibi sakin davranarak, ''Gerçekler her zaman can sıkıcıdır.'' Dedi bakışlarıyla etrafı tararken. ''Kalenin dört tarafı da, kuş uçurtmayacak kadar zırhlarla korumalı olduğu halde, biz hazır elle konulmuş gibi buraya girdik.'' Diyerek çarpık bir gülümseme sundu.
Doğal bir şekilde sarf ettiği sözlere kaşlarımı çattım. ''Bu durumdan memnun musun yani?'' Derken ben ne kadar sıkıntılı duruyorsam, o da bir o kadar rahat duruyordu. ''Depoma istediği zaman giren bir kaçık var.'' Dediğimde istemsizce irkildiğimi fark ettim. Bu gerçek sanırım artık beni geceleri bir daha uyutmayacaktı.
Sert yüz hatları gerildi. ''O herif her kimse, yakasını yakalayacağımı bilmelisin.'' Dedi gözleri kısık bir şekilde.
Başımı olumsuz anlamda salladım. ''Bir kişinin olduğunu nereden çıkardın?'' Dedim sıkıntıyla saçlarımı geriye atarken. ''Buradan herkes kaçabilir.'' Dediğimde başını anlayışla salladı ama gözleri hiç öyle bakmıyordu.
''Herkes her yolu deneyerek kaçmaya çalışabilir.'' Dedi heybetli bedeni duvardaki mumların ateşiyle bana gölge olurken. ''Ama bunu bir kişi başarabilir.'' Derken havalandırma gibi duran gizli geçide baktı. ''Ve elindeki tek silahı da kimseyle paylaşmaz.''
Söyledikleri bilincimi bulandırırken haklı olduğunu düşündüm. Herkes bu planı yapamazdı, yapsa bile diğer suçlularla paylaşacak kadar elindeki tek kaçış noktasını hiçe sayamazdı.
Bakışları gözlerimi buldu. ''Ancak bunu iyi bir plancı kurgulayabilir.'' Dedi yutkunurken adem elması hareketlendi. ''Ve bu yaptığı geçidin sonunun nereye çıkacağını iyi bilen bir rehber gözlemleyicisi olmalı.'' Dediğinde başımı sallarken buldum kendimi.
Burayı kurgulamadan önce benim depoma açıldığını bilen biri yapmıştı. Oradan ise direkt ana caddeye ve sokaklara geçiş yapılıyordu. Belki de her yere ulaşımı daha kolay olduğu için ve bunu bildiğinden benim depomun olduğu yeri seçmiş olabilirdi.
''Ne yani?'' Dedim omuzlarımı aşağı düşürürken. ''Bu hep böyle devam mı edecek?''
Bu geçidi askerlere bildiremezdim. Hem buraya girmenin cezasını alırdım hem de evimizden dahi çıkartılabilirdik. Erzak depomun bulunduğu küçük evimi seviyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KESKİN KRALLIK
Ficción históricaHENÜZ DÜZENLENMEYE ALINMADI! Savaşta alacağı yaralar sert gövdesine muhtemelen yeni izler kazandıracaktı. Ama savaşçı prens, aldığı her yarayı kendine armağan olarak görüyordu. "Kendine iyi bir şifacı bulmalısın." Dedim alt dudağımı dişlerimin arası...