İyi Okumalar.
Bölüm Müziği: Lord Huron - The Night We Met
Küçük kuşun kanatlarıyla büyük bir hızla gökyüzündeki süzülüşüne baktım. Tıpkı bir kuş gibi soğuk topraklara hemen varmak ve küçük bir gagayla şatonun buz salkımlarla dolu olan penceresine sertçe vurmak istedim.
İçerideki savaşçı prense veya onun kendisine seçtiği prensesi rahatsız ederek huzurlarını kaçırmak, keyfimi yine de yerine getirmese de rahatlayabilirdim.
Öğlene kadar dikim yaparak uğraştığım kumaşlar parmak uçlarıma yeni bir nasır kazandırmıştı. Belki de beni rahatlatacak olan şeyler dikim yapmak veya kumaş sökmek değildi.
Bir şeyleri daha çok yerlere saçarak kendimi dağınıklığın ve kargaşanın içine bırakmak istiyordum.
İşte o zaman tüm hıncımı, soğuk Topraklarına gidecek olduğum adamın kaya kadar sağlam olduğu bedeninden çıkarmaya çalışmazdım.
Sandalyenin ince minderinde hafifçe kıpırdandım. "Yemekleri beğendin mi?" Diyen Earl'ın sesine hızla döndüm. Carissa'nın bana söylediği yemek davetini kesin bir dille reddettikten sonra karşılaştığım davetiye tüm yönümü değiştirmişti.
İlk düşündüğüm Christian Roberts'in kalbimi güçlü parmaklarının arasından kurtarmaktı. Bir yumruk gibi uzaktan sıktığı kalbimi dinlendirmek için bu yemeği kabul etmiştim. Belki Earl ile birlikte olarak onun hiç ulaşamadığımı fark ettiğim kalbini ağrıyla kıvrandırabilirdim.
Tabağımdaki domates sosuna bulanmış olan ve daha önce tadına bakmamış olduğum bifteğe baktım. "Çok lezzetli, daha önce böyle güzel bir et yememiştim." Dediğimde bakışlarımı kaçırdım.
Aslında Roberts'in bir zamanlar benim için pişirilmesini emrettiği geyik etinin tadı daha kusursuzdu.
Yine aklıma onun gelmesiyle kendime kızarak kaşlarımı çattım. "Beğenmene sevindim, gerçi domates sosunun tuzu biraz fazla konulmuş gibi geldi." Dedi çok önemli bir şeymiş gibi benim gibi kaşlarını çatarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KESKİN KRALLIK
Fiction HistoriqueHENÜZ DÜZENLENMEYE ALINMADI! Savaşta alacağı yaralar sert gövdesine muhtemelen yeni izler kazandıracaktı. Ama savaşçı prens, aldığı her yarayı kendine armağan olarak görüyordu. "Kendine iyi bir şifacı bulmalısın." Dedim alt dudağımı dişlerimin arası...