3 yıl önce
•
"Çocukken hep, babamın erkenden öleceğini düşünürdüm. Kendimi buna alıştırmaya çalışırdım. Şimdi içine doğduğum bu hayatı düşünecek olursak, böyle düşünmem normal..."
Derin bir nefes aldı, konuşmaya devam etti.
"Ama senin beni bırakıp gideceğin hiç aklıma gelmedi anne. Hayatım boyunca yanımda olacağını zannediyordum. Beni terk edip gidince sana çok kızdım. Hayattaki herkese her şeye küstüm. Çok üzüldüm. 'Neden?' dedim. Sonra seni... Seni çok özledim anne. Çok özledim. Hatta o kadar özledim ki bir gün yanına bile gelmek istedim..."
Sesi titrediğinde konuşmaya ara verdi. Mezar taşına baktı. İki adım attıktan sonra köşede bir yere kıvrılıp oturdu. Toprağını okşadı.
"Halide geliyor anne. Bizim Halide, evet... İçimdekiler, ona karşı hissettiklerim, büyük bir yük oldu kalbime bindi. Artık ne kadar saklayabilirim bilmiyorum. Konuşsam mı, ne dersin?"
Sessizliği dinledi.
"Ben de beni destekleyeceğini tahmin etmiştim."
Gözyaşlarının istemsizce aktığını fark ettiğinde, elinin tersiyle silip gülümsedi.
"Hayatında kaybettiğin her şey için, Allah sana o gün farkında olmadığın başka bir şey verir. Üzme kendini olur mu?"
Annesinin naif sesinden bu cümleyi yeniden duyar gibi olduğunda o da tekrarlamıştı.
"Allah seni kaybettiğim gün bana Halide'yi verdi değil mi anne?"
Uzun bir süre başı öne eğik oturdu. Annesinin gidişi çocuk ruhunun en büyük yıkımıydı. Toparlanmak için attığı her adımda olur da ayağı kayıp düşerse ilk kaldıran olmak için yanında Halide vardı. Onun yeri bambaşkaydı. Apayrı. Çocukluğunda annesinden sonra en çok sevdiği kadındı. Annesi gittiğinde de sevdiği tek kadın olmuştu. Artık bazı şeyleri öğrenmesi gerekti. Bu düşünceler aklında volta atarken saatine baktı. Zaman yaklaşıyordu, yaklaştıkça zihnindeki resim netleşiyordu.
"Şimdi gitmem lazım anne. Yine geleceğim."
▫️▫️▫️
Bilgisayarda hazırladığı tezle uğraşırken bir yandan da Derya ile konuşuyordu.
"Doktor arkadaşı bekliyorum Derya. O gelince çıkacağım."
"Ne kadar kaldı uçuşa? Bak sakın geç kalma!"
Saatine baktı.
"Vakit var daha, merak etme. Hem zaten valiz de vermeyeceğim."
"O niye o?"
"Alt tarafı 3 gün Derya, ne getireceğim yanımda gelirken?"
"Ne bileyim ya..."
Güldü.
"Buraların otlu peyniri meşhur. İstersen getireyim sana bir teneke."
Hemşirelerden biri hızlıca odasına girdi.
"Hocam, trafik kazası!"
Seri bir hareketle önlüğünü aldı.
"Derya kapatmam lazım! Arayacağım tekrar!"
Kapıya doğru koşarken el çabukluğuyla saçını bağladı, sedyeye yöneldi.
"Adın ne?"
"Nazlı, Doktor hanım!"