•Bölüm 22•

76 8 2
                                    

Yeni karakterimizle tanışıyoruz. Bizim için çok özel birisi. Çok da seveceksiniz inanıyorum. Hadi başlayalım...

***

"Burak dur! Yapma oğlum! Gözünü seveyim yapma!"

Haşmet dehşet içinde elindeki silahı bırakması için içinden dua ediyordu. O sırada Murat konuştu.

"Haşmet Amca bir şey yap!"

Burak ile göz göze olan Haşmet söze girdi.

"Oğlum yapma... Bak, senin hiçbir suçun yok! Yapma bunu kendine..." dedi ona doğru adımlarken.

"Gelme..."

Haşmet'i şaşırtan bir şey daha vardı bu olanların yanında. Murat'ın Burak için korkması. Söylediği cümleyle ona döndü.

"Burak lütfen Haşmet Amcayı dinle!"

"Hayır!" dedi öfkeyle.

"Madem benim bir suçum yok, niye hep ben ölüyorum o zaman? Bir kerede öleyim bitsin!"

Haşmet aklına gelen anıyla duraksamış gibiydi.

***

Burak, Fuat tarafından bir ceza uğruna sokağa atılıp bir organ mafyasının eline düşeli epey zaman geçmiş, hastaneden çıkalı 5 gün olmuştu. Onu bir süre yanına almak istemişti. Fuat'ın elinden kurtarmaktı amacı belki de. Haşmet salonda oturup kahvesini yudumlarken merdivenlerden gelen ayak sesleriyle duraksadı. Gelen Burak'tı. Yüzündeki mahzun ve masum ifade zalim bir insanı ağlatmaya yetecek kadar can yakıcıydı. Odada yatarken düşünüp durduğu soruyu sormak için Haşmet'in yanına inmişti.

"Baba ne demektir Haşmet Amca? Babalar ne iş yapar? Güçlü mü olurlar mesela?"

Haşmet küçük Burak'a baktı. Gülümsedi. Buruktu yüzü.

"Bu soru nereden çıktı şimdi oğlum? Uyusaydın ya..."

Burak'ın koyu kahve gözleri hala cevap bekler gibi bakıyordu. Haşmet pes edip cevap verdi sorusuna.

"Babalar güçlü olur. Çocuklarını her şeyden korurlar."

"Canavarlardan mı mesela?"

"Canavarlardan da... Her şeyden korurlar çocuklarını..."

Yavaş yavaş yanına gelip koltuğa oturdu küçük çocuk.

"Yani senin gibi mi olur babalar?..." dedi heyecanla karışık.

Haşmet bir şey diyemiyordu. Sadece dinliyordu onun bu içten konuşmasını. Fuat bu çocuğa neler yapmıştı böyle... Küçük Burak sakince dizine uzandı.

"Bu gece senin dizinde uyusam olur mu Haşmet Amca? Sen varken bana bir şey olmaz..."

Haşmet'in gözlerindeki yaş anında yanaklarına süzülüverdi.

"Uyu tabii oğlum... Ne zaman istersen burası da," dedi göğsünü gösterirken. Sonra eli dizine gitti.

"Burası da senin. Bundan sonra da ne zaman çaresiz ve savunmasız hissedersen yanıma gel, bana bak. Ama sadece bak. Ben derdini anlar sana koşarım..."

***

"Ben koruyamadım. Sen bana güvendin ama... Ben seni hiçbir şeyden koruyamadım. Hiçbir şeyden... Yapma bunu... Yapma oğlum..."

Gözleri o anı hatırlamanın da verdiği etkiyle dolmuştu. Burak'ın boşluk bir anını bulduğunda elindeki silahı almayı düşünüyordu. Sessizliğin hakim olduğu ortam gitgide geriliyordu. Haşmet bu gerginliğe aldırmadan ani bir hamleyle Burak'ın elindeki silahı göğsünün üstünden çekti ve tam o an bir silah sesi duyuldu. Murat bu sesle gözlerini kapattı. Bu anı göremezdi. Haşmet gülümsedi acı içinde. Yüzünde öyle bir ızdırap vardı ki sanki tüm dünyanın yükü o an sırtındaydı.

KırağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin