Bölüm şarkıları : Cihan Güçlü - Yakar (genel bölüm şarkısı)
Rody Dünyada - Türkü
Nurettin Rençber - Ağlama Yar
Bölümün içine bıraktım şarkıları.32 saat sonra
Karanlık koridorda yürüyüp bitiş noktasına geldiğinde can düşmanıyla göz göze geldi. Elindeki altı patlar silahın bütün mermilerini önce avucuna döktü, sonra elinde tek bir tane kalacak şekilde aşağı bıraktı kalanını. Mermilerin yerle buluştuğunda çıkardığı ses karşı tarafı çok korkutmuştu. Elindeki mermiyi silaha yerleştirip silahın haznesini çevik bir hareketle çevirdi ve aniden yerine taktı. Ağır adımlarla düşmanına doğru ilerledi.
"Tek bir mermi, tek bir ölüm... İşte buna Rus ruleti diyoruz. Sana da öğreteceğim." dedi içindeki büyük öfke ve gözlerindeki kinle.
***
32 saat önce
Yemektelerdi herkes. Irmak, Burak, Halide, Haşmet, Fikret, Rıfkı... Rıfkı çaktırmamaya çalışıyordu Irmak'ı önceden bildiğini. Annesi Irmak'a da özellikle tembih etmişti Rıfkı ile ilgili bir şey söylememesini. Burak'ın ise kaçamak bakışları bu gergin hattın üzerindeydi. Çaktırmıyordu. Halide'nin bakışları ise sürekli Burak'ın üzerindeydi. Onun gerginliğine hak veriyordu ama biraz sakinliğe ve dinginliğe ihtiyacı olduğunu da biliyordu. Çünkü bir insan, birini ancak sevdiği kadar anlar. Sevdiği kadar telaşını görür, hüznünü önemser ve kaygılarını cevaplar...
"Eee abiciğim, siz anlatın. O kadar merak ediyorum ki sizin küçüklüğünüzü... Çocukluğunuzda neler yapardınız Halide ile?" diye sordu Irmak gerginliğin arasından biraz sakinlik aralamak ister gibi.
Burak gülümsedi. Halide'ye kaydı gözleri.
"Biz küçükken..." dedi Halide düşünürken.
"İstersen bundan başla." dedi ve sağ elini kaldırdı. Yüzük parmağındaki iz çok belirgindi. Güldü Halide. Hemen sağındaki sandalyedeydi. Elini tuttu ve ize dokundu.
"Kendi kendimize açma halkalarıyla nişanlanmıştık da o zaman olmuştu bu." dedi biraz heyecanlı bir şekilde.
"Çok ağlamıştım."
"Çok ağlamıştın."
Dediler aynı anda.
"Sonra abin de beni sakinleştirmek için 'sen dokunursan acımaz, iyileşir' demişti. O benimle böyle tane tane konuşmadan susmazdım çünkü. Canı yana yana benimle konuştu ben ağlamayı bırakana kadar."
Biraz durdu.
"Bir dilek ağacı vardı. Eskiden oturduğumuz mahallelerden birinde, az uzağında. Hatırlıyor musun?" dedi heyecanla Burak'a dönüp.