7. Bölüm

204 8 0
                                    




-Faris'in gözünden-

-O Gece-

Kim bağırıyordu akşam akşam böyle? Merve mi? Ne işi vardı burada? Onu hemen içeri götürmeliyim daha fazla rezillik çıkarmaması için.

"Ne yapıyorsun burada? Neden bu kadar içtin?" beklemediğim bir cevapla karşılaştım.

"Senin güzel yeşil gözlerin için" demişti. Neydi şimdi bu? Uzun zamandır böyle hissetmemiştim. Evini hatırlamıyormuş ne güzel(!) Al başına belayı. Neyse yalnız başına bırakamam kızı. Yürüyemiyor da artık.

"Gel bana tutun." dedim ama anlamadı. O yüzden kucağıma aldım. Çok yorulmuştum. Hemen koltuğa yatırdım. Çok güzel gözüküyordu. Dibine oturdum ve bir şeye ihtiyacı var mı diye sordum. O da Rüzgar'a mesaj atmamı istemişti. Rüzgar da kimdi? Sevgilisi miydi acaba? Ben bunu niye merak ediyorum ya. Kendine gel Faris. Mesajı çekip telefonu geri verdim.

"Ne güzel dans ediyorsun öyle. Şaşırttın valla." dedim. Tehditkar bir tonla bana yaklaşarak:

"Vardır benim böyle şaşırtıcı hareketlerim." dedi. Kalakalmıştım. Şu anda o kadar çekiciydi ki. Tek yapmak istediğim şey onu öpmekti. Biraz daha yaklaşarak:

"Keşke bunu sarhoş olmayan halin söylese..." o da biraz bana yaklaşarak:

"Söylesem ne?" dedi alaycı bir şekilde. Dayanmam lazımdı. O senin öğrencin ve en önemlisi şu an savunmasız bir durumda onu kullanamazsın diye içimden geçirirken beni yakamdan tuttu ve dudaklarıma yapıştı. Ne olduğunu anlayamamıştım. Nefes nefese kalmıştık. Hala birbirimize çok yakındık. Nefesini yüzümde hissedebiliyordum. Şaşırmış bir şekilde:

"Ne yapıyorsun?" dedim. Cüretkar bir tonla:

"Sizi şaşırtıyorum." ne diyeceğimi bilemiyordum. Aynı hararetle gömleğimin iliklerini çözmeye başlamıştı bile. Ani bir refleksle:

"Dur biraz bu fazla değil mi?" dedim kaygılı bir ses tonuyla.

"İstediğin bu değil miydi?" dedi kendinden emin bir tonla.

"Hay- Off! Artık olan oldu." deyip bu sefer ben dudaklarına yapıştım. Üstündeki yorganı aşağı atıp üstüne çıktım. Yine nefes nefese kalmıştık. İçimden ben ne yapıyorum diye geçirdim. Bu duygu da neydi?

Dudaklarından boynuna inerken uyuyakaldığını fark ettim. Neyse ki uyuyakalmıştı. Yoksa ikimiz de pişman olacaktık. Üstünden inip yorganını geri örttüm. Işıkları kapatıp odama gittim.

Sabah olmuştu. Hala uyuyordu. Onu izledim uyurken. Çok masum gözüküyordu. Dün geceden çok farklıydı. Dün geceyi düşündükçe vücudumu ateşler basıyordu. O yüzden kahvaltı hazırlamaya gittim unutmak için.

Geri döndüğümde Merve uyanmıştı. Ne oldu der gibi etrafa bakınıyordu. Ben de ona, bir şey olmadığını ve masaya gelmesini söyledim. Meraklı gözlerle bana bakıyordu. Çok güzel bakıyordu. Özellikle o gözlerinin yeşili yok mu...

Ona olan biteni anlattım, tabii ki o kısım hariç. Onu öğrenmemesi lazımdı. Kahvaltı ettikten sonra onu evine kadar götürdüm. Arkadaşları da oradaydı. Bir erkek vardı. Sanırım "Rüzgar" oydu. El sallayıp görüşürüz dedikten hemen sonra oradan "Ooooo" sesleri yükselmeye başlamıştı. Gereksiz bir tebessüm olmuştu yüzümde. Garip hissediyordum...

imkansızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin