4. Bölüm

301 6 0
                                    

Beni döndürürken bir anda başka birinin kollarında buldum kendimi. Daha güvende ve sıcak hissettiğim birinin...

O kişi Faris Hoca'ydı. Rüzgar bilerek yapmıştı. Nefret ediyordum bu huyundan. Müzik çalmaya devam ediyordu, birbirimize anlamamış bakışlarla baktık sonra bana elini uzattı:

"Benimle dans eder misiniz?" diye sordu. Kalbim duracak gibiydi. Neden böyle hissediyordum? Böyle hissetmek istemiyordum. Çok korkuyordum ama neden? Neden o gelince ya da bakınca böyle oluyordu? Ben de elimi uzatıp:

"Tamam ama siz dans etmeyi biliyor musunuz ki?" diye sordum. O da bana çok özgüvenli bir tavırla:

"Göreceğiz bakalım." deyip sırıtmıştı. Bu adam beni her seferinde şaşırtıyordu. Ben de bu sözü üzerine tebessüm ettim. Dans etmeye başladık. Gerçekten de çok güzel dans ediyordu. O kadar ilerletmiştik ki işi artık herkes pistten çekilip sadece bizi izliyordu. O an orada kimse yokmuş gibi hissediyordum. Sadece o ve ben...

Şarkının sonlarına doğru beni belimden kavrayıp yavaşça aşağıya doğru indirdi. Yüzlerimiz çok yakındı, onun nefesini yüzümde hissedebiliyordum. Herkes alkışlamaya başlayınca gerçek hayatta olduğumu anladım. Kendimi toparladım hemen. Oradan olabildiğince çok uzağa gittim.

Arkamdan Rüzgar, Maral ve Nefes geliyordu. Maral'a bakıp:

"Tamam, tamam bana yine aynı şeyleri söyleyeceksin ama Rüzgar'ın suçu. O niye beni onun kollarına atıyor?" deyip sorgulamadan kaçmaya çalışıyordum ama beklediğimden farklı bir tepki gösterdiler:

"Merak etme Merve. Bilerek yaptı Rüzgar bunu. İyi ki de yapmış. Çünkü artık aranızda bir şey olsa bile hepimiz arkandayız. Ama eğer seni üzecek olursa ona daha önce hiç yaşamadığı acılar yaşatırız." dedi hepimiz gülmeye başladık. Sonra bir anda ciddileşerek

"Bilmiyorum. Ama bu adam daha önce hiç yaşamadığım duygular yaşatıyor bana. Bu çok hoş bir his. Bu hissi annem ve babam öldükten sonra hiç yaşamamıştım." dedim ve bütün kızlar bana sarılarak:

"Deme öyle, bizi de üzüceksin." gibi şeyler söylüyorlardı ama Rüzgar bizi uzaktan izliyordu. Onun yanına gittim. Ona ayrı sarıldım:

"Teşekkür ederim beni hep bir abi gibi koruyup kolladığın için." dedim kulağına o da bana:

"Hiç önemli değil arkadaşlar bugünler için var. Seni sevdiceğinin kollarına itmek için." diyip gülmeye başladı. Ben de ona hem vurup hem de gülüyordum.

-Evde-

Eve gelince süslü kıyafetlerimizi çıkarıp pijamalarımızı giydik. Sonra da taş makas kağıt oynayıp kimin kahve yapacağını bulmaya çalıştık, tabii ki kaybeden kişi ben oldum, şaşırdık mı? Hayır. Kahveleri yapıp yanına da bol abur cubur koyup servis ettim. Sonra film izlemeye başladık "When Harry Meets Sally" adında romantik komedi tarzında bir filmdi. Efsane güzeldi.

Günün yorgunluğu olacak ki herkes yataklara yatmaya gitti, ben hariç. Üstüme hırka tarzı bir şey aldım ve dışarı çıktım. Kafamı biraz dağıtmam lazımdı. Evin önündeki merdivenlere oturdum. Bira içiyordum ama sanırım fark etmeden fazla içmişim. Sarhoş olduğumu hissedebiliyordum. Normalde bunun üzerine odama gidip yatmam lazımdı ama yok bir saçmalık yapmasam olmazdı.

Sitenin içinde dolaşmaya başladım. Telefondan yüksek sesli müzik açıp bağıra çağıra söylemeye başladım. Gecenin ikisinde herhalde biri gerçekten rahatsız olmuş olacak ki yanıma kadar gelip

"Susar mısınız artık!" diyerek bana kızmaya başladı. Döndüğümde onu gördüm.

imkansızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin