6. Bölüm

241 5 0
                                    

Hikayeni yazmaya başla

"Ben de korkarak ve sorgulanmaya hazır bir şekilde eve girdim."

Eve girdiğimde Maral:

"Ooo, kaçak hanım gelmiş, hoş gelmiş." dedi ve güldü. Gözlerimi devirdim. Rüzgar:

"Eee, neler oldu anlat bakalım. Dün attığın mesaj pek açıklayıcı değildi." Nefes:

"Ne kadar ileri gittiniz he, söyle bakalım."

"Ay! Teker teker gelin be! Boğalttınız beni. Hem sizin düşündüğünüz gibi bir şey olmadı. Her ne kadar tam oraya gidecek olsaymış bile." dedim. Maral:

"Tam oraya gidecek olsaymış bile, ne? Ne demek istiyorsun? Şimdi sen üzüldün mü olmadı diye, sevindin mi?" dedi imalı bakışlarla. Rüzgar:

"Valla mesajında 'İyiyim. Ben bu akşam eve gelmeyeceğim.' deyince biz de başka şeyler düşündük doğal olarak. Faris Hocayı yanında beklemiyorduk." Nefes:

"Ay, anlat işte tüm olanları çatlatma insanı be!"

"Ya işte ben siz uyuduktan sonra biraz içmiştim kafam dağılsın diye. Biraz fazla içmişim fark etmeden. Hal böyle olunca, sitenin etrafında mal mal bağırarak şarkı söylemeye başlamışım. O da bunu duyup gelmiş. İşte bir binanın içine girdik. Ondan sonra bana kızmaya başladı. Niye bu kadar içtin diye. Ben de sizin güzel yeşil gözleriniz için demişim. Bir de burnunun dibine girmişim adamın. Utancımdan ölecektim bunu duyduğumda." dedim. Rüzgar:

"Nasıl onun evinde son buldun?" diye sordu. Ben de devam ettim:

"Bana evimi sormuş, hatırlamadığımı söylemişim. O da yalnız bırakmamak için beni evine götürmüş." Maral:

"Ne kadar da romantiiiik." diye cırladı. Onu takmayarak:

"O mesajı da sana o attı bu arada. Koltukta TEK BAŞIMA yattım. Tam uyuyacakken başımda bir şeyler mırıldandı ama hiç hatırlamıyorum." diye devam ettim. Nefes:

"Aaa bizim sitede mi oturuyormuş?"dedi. Rüzgar:

"O da seni düşünmekten uyuyamamış demek ki."dedi. Maral:

"Daha eğlenceli bir şeyler beklemiştim..." dedi hayal kırıklığıyla bakarak.

"Ne bekledin? Birbirimizle yatmamızı mı?" dedim gülerek. Maral:

"Yaniii sarhoş bir kız, orta yaşlı bir erkek, birbirlerini seviyorlar aynı evde... Sahne hazırmış bence." dedi sırıtarak.

"Bak seni döverim. O nasıl laf öyle, saçmalama. O benim hocam bir kere. Öyle bir şey olursa ikimizi de okuldan atarlar!" dedim kızarak. Rüzgar:

"Gözlerin öyle demiyor ama neyse."

"Sizinle hiç uğraşamayacağım. Ben odama çıkıyorum." Nefes:

"Bir şeyler yemeyecek misin?"

"Hayır, yedim ben." dedim bir refleksle ama söylediğimin ne kadar yanlış olduğunu sonradan fark ettim. Hepsi bir ağızdan:

"Ooo kardeşim ne yedin?"

"Nerede yedin?"

"Ne zaman yedin?"

"Kiminle yedin?" diye sorular yağdırmaya başladılar. Ben hepsini görmezden gelerek odama doğru koştum.

Odama girdim ve yatağa attım kendimi. Tavana bakıp düşünmeye başladım. Acaba seviyor muydum? Yoksa gelip geçici bir his miydi? Bu hissi, daha önce annem ve babamla birlikteyken hissetmiştim. Bunun adı huzur olsa gerek.

Onun yanındayken hiç hissetmediğim kadar mutlu ve güvendeydim. Ama bunların yanında daha önce hiç hissetmediğim bir şey vardı. Neydi? Onu görünce ne diyeceğimi unutuyordum, kafam allak bullak oluyordu. Gözlerimi gözlerinden hiç ayırmak istemiyordum. Sesi, kulağıma gelen bir esinti gibiydi, çok güzel bir esinti. Dokunuşunu hissetmek istiyordum. Bunu bütün vücudum istiyordu.

Neler düşünüyordum ben böyle? Tam o sırada kapıdan Maral girdi. Maral:

"Ne yapıyorsun kuzum? Ne düşünüyorsun böyle kara kara? Bir de bu ceket senin mi? Hiç görmemiştim." Aniden afallayarak:

"Şey... ııı... şey bu ceket şeyin... F-Faris Hocanın. Yağmur yağıyordu ya o yüzden verdi. Geri vermeyi unutmuşum. Yarın veririm okulda."

"Tamam ne dert ettin. Kızmıyorum sana. Ben nasılsın diye soruyorum."

"Valla Maral dürüst olmak gerekirse ben de bilmiyorum. Yani anlayamıyorum. Onu hem bu kadar çok yanımda isterken bir o kadar da uzakta olmasını istiyorum. Ona bağlanmak istiyorum ama onu kaybedeceğim diye korkuyorum. Ben bir kere daha sevdiğim bir insanı kaybedemem." deyip Maral'ın omzunda ağlamaya başladım. Maral da bana sarılarak:

"Merak etme kaybetmeyeceksin. Ben izin vermeyeceğim. Biz senin hep yanındayız." dedi. O sırada diğerleri de gelip bize sarıldı. Bunun üzerine aşağı inip biraz neşelenmek için film izlemeye gittik. Hala onun ceketi üstümdeydi. Çıkarmamıştım...

imkansızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin