1. BÖLÜM: "EFENDİ"
İyi Okumalar. 🤍Duncan Laurence, Arcade
Hypnogaja, Here Comes The Rain AgainDoğum günün kutlu olsun.
Bu bölüm sana. justelisya 🤍(Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!)
3 Mart. O geceyi düşündüm. Onun gibi bende zamanın içinden kopup karşısında dikilsem n e düşünürdü? Zamana daldım. Geçmiş, üstünü cesetlerle örttüğüm kapağını açarak bir anıyı ellerime bıraktı.
Zihnimin içinde gezinen akrepler orayı zehirleriyle doldurup kendilerine yuva edinirken bedenine yaslanmış, dalgaların kayalıklara sertçe çaptığı an attığı çığlıkları dinliyordum. Bu ses kafamı toplamamda bana yardımcı olurken şu an sırtımı yaslamaya çekinmediğim o adamda bana güvende hissettiriyordu.
Güveninin içimi sarstığı gerçeği boğazımdan lav geçiyormuş gibi hissetmemden farksızdı.
Olduğumuz durumu düşündüm.
Buraya ilk geldiğim gün onunla ölesiye dövüşürken şimdi bedenimi ona yaslamış düşünüyordum. Ne kadar zaman geçmişti? Saymayı bırakalı uzun zaman olmamıştı ama hatırlamıyordum. Bu adamı hayatıma girdiğinden beri kendimi hiç olmadığım kadar güçlü hissediyordum.Yavaşça beni kendine döndürdüğünde göz göze geldiğimiz an bedenlerimizi sarıp sarmalayan o enerjiyi hisseder gibi olmuştum. Bizden karanlık bir enerji yayılıyordu. Bu bizi tehlikeli kılıyordu. Başından beri öyleydik. Sert rüzgâr saçlarımı uçururken bir kısmı onun güzel yüzüne çarptı. Yüzünde gezinen saçlarımın dokunuşlarından rahatladığını hissettim. Belimdeki kollarının gevşemesi bu yüzden olmalıydı.
Kafamı sert gövdesine yasladığımda artık daha huzurlu hissediyordum. Huzur buradaydı, bizimleydi. "Ne düşünüyorsun?" diye sordu. Kalın ve erkeksi sesi içimde bir şeylerin kıpırdanmasına sebep oldu. Bu histen hoşlanarak yüzümdeki gülümseme büyüdü.
"Seni düşünüyordum." Dedim dürüstçe. Belimi daha sıkı kavradı ve beni daha çok hissetmek istiyormuş gibi bedenine yapıştırdı. "Bak sen," dedi alayla.
Omzumdaki çenesini oraya daha sert bastırdı. "Bugün fazla dürüst değil misin, Dolunay?" Dürüst olmam fazlasıyla hoşuna gidiyordu. O dürüst bir adamdı, bende dürüst bir kadındım. Dürüst olmamız kolayca yalan söyleyemeyeceğimiz anlamına gelmiyordu. Yalan söylüyorduk ama o yalanın arkasına sığınmış gerçeği de bir tek biz biliyorduk.
"Ben hep dürüsttüm." Dedim kendimden emin sesimle. Bir anda bu adamla olan anılarım gözlerimin önünden film şeridi gibi geçerken boğazımda büyük bir yumru oluştu. Çok şey yaşamıştık.
"Seni ilk gördüğüm gün," Aniden duraksasamda kendimi hızlıca toparladım. "Ölümün gölgesiyle geldin ama beni öldürmedin." Kokusunu içime daha çok çektim. Bunu fark ettiği an bedeninin kaskatı kesilmesi beklemediğim bir şeydi.
Buna anlam veremeyerek kafamı göğsüne daha sert bastırdım."Seni görmeden önce kokunu aldığım an hayatımda bir şeylerin değişeceğini biliyordum." Onu dinlemeye devam ettim. "Seni gördüğümde bundan emin oldum."
Kaşlarını çattığını hissettim. "Garip bir şekilde kokun her yerdeydi." Hiçbir şey söylemedim. Aniden kafamı göğsünden kaldırmamı sağlayıp yüzlerimiz aynı hizaya getirdiğinde yüzümü yalayan nefesi kalbimin tepetaklak olmasına sebep oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK DOLUNAY
Fantastik"Sen gerçek değilsin," diye fısıldadım. Kendimi buna inandırmaya çalışıyordum ama neden onu da inandırmaya çalışıyormuş gibi bir halim vardı? "Hiç olmadın." Bana baktı, sadece baktı. O gerçek değildi. Rüyalarımın ötesinde olamayacak kadar büyük bi...