"Charles Xavier tarafından büyütülen ekip, zamanla olgunlaşmaya başlamışlar ve birer genç çocuk olmuşlardır. Artık güçlerini geliştirmeleri, onları gerçek hayata hazırlayacaktır ve görevlere gidecek, savaşacaklardır. Lakin yaşanan talihsiz bir olay...
Jungkook koştuğu için onun kalkanı bedeninde, zaten isteseler bile yakalayamadıkları (Bırak yakalamayı göremedikleri) için kalkana gerek duymuyor."
[GIRIŞ]
Dolabını düzelten Lalisa, mp3'ten müzik açarak dinlemeye başlamış, bir yandan da kıyafet katlama işine devam ederken odaya girip kendisine doğru gelen Jungkook'u fark etmedi. Jungkook sağ tarafından hafif eğilip yüzüne bakınca Lalisa kendisini fark etmesiyle korktu. Kulaklığı çıkarıp göz devirdi. "Salak, korkuttun."
Jungkook güldü. "Korkacağın bir halim mi var ki?"
Lalisa geçtiği dalgaya tek kaş kaldırıp kendisine bakınca Jungkook yalandan bozulmuş taklidi yaptı. Lalisa'nın bakışları ve dikkati Jungkook'un yanından kayıp yatağına doğru gitti.
Onu yatağa devirip üzerine çıkıp kendisini gıdıklaması, bundan da hoşnut olduğu yüz ifadesi aklına geldiğinde içi yeniden sızladı. Dikkatini umursamamayı seçerek kendisine yalan hüzünlü gözlerle bakan Jungkook'a çevirdi.
"Ne var?"
"Ne demek ne var, ne yaptığını görmeye geldim."
"Kıyafet katlamak ve dolap düzeltmek dışında bu odaya uyumak için gelen bir tek Yoongi var." Diye yanıtladı Lalisa.
"Tamam da, seni gör-"
"Jungkook bunaldım zaten, seninle uğraşamıyorum şu an. Görmeye geldiysen de gördün işte."
"Bugün kimlerin dersleri var?" Diye sordu Namjoon. Taehyung sızlanmaya başladı. "Eyvah, bugün öğleden sonra Bay Seigen'e ders vardı. Kahretsin, geç kalırsak hepimizi döver o."
Apar topar masadan kalktığında Namjoon 'Ne oluyor buna?' Dercesine ellerini kaldırıp şaşkınca Taehyung'a baktı. Taehyung koşar adımlarla kafeteryadan çıkana kadar arkasından baktı Namjoon. Üyelere baktı. "Kim bu Bay Seigen?"