◄[Ⓧ]► X-WATT 2: Dağılış® | #f-action (✓)

⊗ [X-WATT: 2] - BÖLÜM 84 ⊗

(Toygar Işıklı - Hayat Gibi)

[GIRIŞ]

Elindeki çiçekler yere düşerken Jungkook dolan gözleriyle mutfağın aralanmış kapısından içeri baktı.

Sevgilisi yakın arkadaşıyla öpüşüyordu.

İçi bir anda acıdan sızlamaya başlayarak kan ağlamaya başladığında titrek nefesler aldı. Sinir hücrelerini dolaşan bir gerilim hissediyordu. Bütün bedenini ve sol yanını sarıp sarmaladıktan sonra onun için topladığı çiçekleri tutan parmak uçlarına doğru süzülmeye başlamıştı. Kalbi öyle acıyordu ki...

Yüzünü buruşturdu hafifçe, bakışları bulanıklaştı yere düşerken. Yaşları gözlerinden taşarak yanaklarından süzüldü ve çenesinden damladı ayak uçlarına doğru. Nefes alamıyordu ağrıdan, bedeni ağır gelmeye başlamıştı.

"Bana bunu yapma Rose..." Mırıldandı titreyen sesiyle. "Ben sana hiçbir şey yapmadım..."

Sessizce ağlamasını susturmaya çalışarak başını iki yana salladı ve koridorun diğer ucuna doğru dönüp asansöre adımladı. Kabine binip kapılar kapandığında bacakları bedenini taşıyacak gücü bulamadı ve sırtını asansör duvarına vererek çöküp sarsıla sarsıla ağlamaya başladı. Hıçkırmaya. Çığlık atmak istiyordu ancak atarsa anlarlardı ve o bunu istemiyordu.

"Rose..." Jungkook gözlerini sımsıkı yumarak başını eğdi ve elini ağzına kapatarak sessizce çığlık attı.

Jimin'le...

En değer verdiği 2 arkadaşından biriyle...

Kalbi ağrıdan sıkışmaya başlamıştı. Sanki duvarlar üzerine üzerine doğru geliyordu.

"Bunu bana yapma, ben sana ne yaptım..." Yutkundu acı içinde. Gözlerini aralayarak yavaşça ayağa kalktı çömeldiği yerden ve geldiği katta kapılar açılınca asansörden çıkıp hızını kullanmadan koşarak kolej binasından çıktı ağlayarak. Binaya girmek üzere olan Lalisa kendisini fark edince arkasından baktı şaşırarak. "Jungkook?"

Kendisine bağırdığını işitmesine rağmen umursamayan Jungkook kolejden çıktığında Lalisa arkasından bakakaldı. "Ne oldu, nesi var bunun?"

Kolej binasına girince kendisine doğru koşan Hoseok'u fark etti. Kendisine doğru dönerek dudaklarını araladığı sırada Hoseok nefes nefese sordu. "Jungkook nerede?"

"Ağlayarak koşup çıktı kolejden."

"Kahretsin..." Hoseok yüzünü buruşturup kapıya bakınca Lalisa kaş çattı. "Ne oluyor?"

Hoseok başını iki yana salladı. "Boşver, nereye gittiğini biliyor musun?"

"Çıktı kolejden."

"Neyse, bulurum bir şekilde. Sağ ol." Hoseok Jungkook'un hız gücünü kopyalayarak kolejden çıktığında Lalisa yine arkasından baktı. "N'oluyor ya?"

•••✮•••

Sahil kıyısına geldiğinde titrek nefesler alarak dolu gözleriyle dalgalı denize baktı Jungkook. Acıyla bağırarak çığlık atarken dizleri üzerine düştü ve deli gibi ağlamaya başladı yeniden. Sarsılarak kaldırım taşlarına vurdu elini yumruk yapıp. Defalarca vurdu, en sonunda derisi aşınmaya ve oluşan yaraları kanamaya başladığında Hoseok yanında bitti. Hızla çökerek onu omuzlarından tutup kaldırdı ve hüzünle baktı. "Jungkook, yapma böyle."