(BTS - Epilogue: Young Forever)
[GIRIŞ]
Seokjin kapının ardına geçtiğinde karşısına sarmaşıklanmış betondan bir eskimiş duvar çıktığında kaşlarını çattı. Kapıya doğru dönüp baktığında kapı siyah dumana dönüşüp havaya karışarak yok olmuştu.
"Ne?"
Duvara doğru ilerleyip sağa ve sola bakındı. İki geniş koridordan birini seçerek sola doğru ilerledi. Arkasına baktı, sonra koridora doğru adımlamaya devam etti.
Ne oluyordu? Az önce geldiği kapının kolu bile elinde toz olup uçmuştu. Şaka gibiydi.
Seokjin sağa doğru döndüğünde biraz daha ilerledi fakat bu defa da 3 yola ayrılıyordu. Üç tarafa da baktı, kontrol edercesine. Ardından arkasına dönüp baktı.
"Neredeyim ben?"
Hakikatten, nereye düşmüştü? Duvarlar yaklaşık 4 m civardalardı ve epey uzunlardı. Tırmanmak imkansızdı ancak sarmaşıklar umut vaad ediyordu.
Seokjin birinin gelmediğinden emin olunca sarmaşığa doğru tırmanmaya çalıştı. Eli kayınca sırtüstü yeri boyladı.
"Ah!" Sırtı acımıştı, yine de yerden doğrularak kalkıp sarmaşıklara doğru baktı. "Yeniden."
Yine tırmanmaya çalıştı fakat yine düştü.
Bu lanet yerde şu anlık tek başına olduğundan bihaber, öylece duvara tırmanmak için çabalamaya devam ederken, bu sırada Namjoon da çıktığı kapıyı ardından sertçe kapatıp yere doğru düşerek ağlamaya başlamıştı. Küçük çocuğun kafasını çarpıp ölmesi onun suçu değildi, fakat kendisi ağır bir yük taşır gibi hissediyordu.
Birden beyni taşıdığı yük ile az önce olanı bağdaştırmaya çalıştı. Küçüklüğünde çocuğun birinin istemsizce beynini patlatması ile az önce yaşadığı birbirine benzerdi.
Bir başka yerini de çarpabilirdi, fakat özellikle başını çarpması, sadece küçük bir çarpmadan tüm başının yarılması ve ortalığın kan gölüne dönmesi, elleri ve ayaklarının kan içinde olması... Bunlar zamanında da elini kana bulamış olmasını anımsatan şeylerdi.
O an neden çocukların oturup sadece ifadesiz suratla kendisini izlediklerini ve kadının delicesine kendisine bağırıp çağırdığını fark etti. Kadın bir zamanlar yatakhanede kendisine ceza veren ve haksız yere kızıp azarlayan müdürü temsil ederken, çocuklar ise kendisine zorbalık edenlerdi.
Namjoon kaşlarını çattı. Düştüğü yerden kalkarken şaşkınlık, korku, endişe ve merakla kapıya doğru baktı. Kapı siyah dumana çevrilerek yok oluyordu.
"Yoksa hepsi bir... düşünce miydi?"
Etrafına baktığında yaklaşık 4 m uzunluğunda sarmaşıklanmış ve eskimiş duvarı gördü. İlerlediğinde sağ ve sol olarak ikiye ayrılmış yollardan sağ tarafı seçerek merak ve endişe ile yoluna devam etti.
•••✮•••
"Son kez söyleyeceğim, ÇEKİLİN!" Jimin sinir ve içinde derinlerde oluşan üzüntüyle önünde bariyer kurmuş devleri kenara çekmeye çalışarak kuleye doğru ilerledi zor da olsa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
◄[Ⓧ]► X-WATT 2: Dağılış® | #f-action (✓)
Fantasi"Charles Xavier tarafından büyütülen ekip, zamanla olgunlaşmaya başlamışlar ve birer genç çocuk olmuşlardır. Artık güçlerini geliştirmeleri, onları gerçek hayata hazırlayacaktır ve görevlere gidecek, savaşacaklardır. Lakin yaşanan talihsiz bir olay...
![◄[Ⓧ]► X-WATT 2: Dağılış® | #f-action (✓)](https://img.wattpad.com/cover/179302485-64-k875803.jpg)