◄[Ⓧ]► X-WATT 2: Dağılış® | #f-action (✓)

⊗ [X-WATT: 2] - BÖLÜM 83 ⊗

(Rose - Gone)

[GIRIŞ]

Oturduğu banktan kalkmak üzereyken başını çevirmeden yandan Lalisa'nın kucağında buluşturduğu ellerine baktı, ve ayağa kalktı hiçbir şey yokmuşcasına. Lalisa başını kaldırarak kendisine baktı. "Nereye gidiyorsun?"

"Uzun yoldan geldim. Biraz dinleneceğim." Diyerek kısaca açıkladı ve arkasını dönerek ön bahçeye doğru adımlarken Lalisa arkasından baktı şaşkınca.

Jungkook alt dudağının kurumuş parçalarını kemirirken ön bahçeye geldi ve duraksadı. Birkaç dakika olduğu yerde hiçbir şey yapmadan beklerken düşündü. Yüzüne tebessüm yerleştirerek bahçe kapısına giden toprak yola doğru ilerledi ve kulaklığını çıkardı cebinden. Kulaklarına takarak mp3'ünden Örümcek Adam'ın kendisiyle dinlediği rock şarkı olan 'Imagine Dragons - Thunder' açtı ve kapıdan çıkıp şehirde tur atarak antrenman yapmak için koştu.

Kafa dinlemek herkes için iyiydi, onun için de. Bazen gerek arkadaşından, gerek sevgilisinden ayrı olup sadece tanıdık mekanlarda takılmak bile herkese iyi gelirdi ve Jungkook zaten bozuk olan moraline bir de afallaması eklenince taşıyamaz olmuştu. Tamam, Rose'ye deli gibi aşıktı. O onun dünyasıydı ve yaşadığı dünyayı bile tepetaklak ederdi onun için. Diğer yandan Lalisa'yı bu kadar önemseyip düşünmesine rağmen hiç geldiğini bile fark etmemişti genç kız.

Sadece sevgilisi ile tartıştığı için üzgündü ve umurunda olan tek şey oydu. Kendisine bir hoşgeldin bile deme gereği duymamıştı...

Kendisinden daha fazla önemsediği biri olduğunu bilmek onu afallatmıştı.

Peter yanılıyordu, Lalisa'nın ona karşı tuhaf hisleri yoktu. Hisleri tamamen Taehyung içindi.

Tebessüm ederek başını kaldırıp geldiği yere baktı. Bir ormandaydı, piknik alanının bulunduğu yerdi. Turuncu çakıl taşlarının olduğu yürüme yoluna çıktı ve sahil kıyısına doğru giden yolda ilerledi.

Arkada çalan müzik bozuk moralini Peter'ı düşünmesini sağladıkça düzeltiyor gibiydi ve bu komikti. Jungkook arada bir kendince gülüyordu, Peter ve Berry'i düşündükçe.

Belki de canı yanıyordu ama hissetmiyordu...

Hiçbir şeyi kafasına takmamak için mücadele verirken şarkı bitti. Mp3'ünü çıkarıp şarkı değiştirince sıradaki çalan şarkıyla duraksadı.

Rose'nin kendi evreninde bestelediği şarkıydı.

Gone.

Jungkook bir an afalladı. Bulunduğu X-Watt evreninde Rose henüz bu şarkıdan habersizken geldiği evi olan evrende çoktan gitarcı olarak konserlere çıkmaya başlamıştı bile. Kendisiyle yaşıt değildi, 2 yaş büyüktü Rose kendisinden.

Jungkook mp3'ünü cebine koyarak şarkıyı dinlemeye devam etti. Sanki sevgilisi onun için bestelemiş gibiydi bu şarkıyı. Tanrı aşkına, bir başka insana aitti bu şarkı ancak ikisi de aynı kişiydi. Bu nasıl oluyordu?

Jungkook güldü. Cidden, çok fazlasıyla tuhaf bir olaydı. Aklı gidip geliyormuş gibi oluyordu.

Nakaratın bitiş cümlesi kulaklarında yankı yaptı. 'All my love is gone, now you're dead and gone.'