Ejderha ve Kitapkurdu (Fairy Tail GaLe/GajEvy FanFic)

Bölüm 4: Ruhlar ve Tacirler

''Sanırım burada ki basacağımız son yer.'' Kafamı yavaşça kaldırdım. Önümüzde küçük bir kasaba vardı.

''Sonunda. Şu yaptığınız işlere beni de sürüklemeseniz diyorum. Uykusuz kalıyorum ve en önemlisi acıktım. Ayrıca bu kadar fazla insanı neden topluyorsunuz? Hatta neden bir kasabayı topluyorsunuz?''

Mel, sıkıntıyla iç çekti. ''Bilmiyorum Sting. Biliyorsun ki Efendi'nin bize verdiği bir görev var. O da farklı kasabalara yayılarak insanları toplamak. Ne kadar çoksa o kadar iyiymiş.''

''Bir ordu falan kurmayacak değil mi?'' Aklıma birden gelince biraz tırsmıştım. Mel omzunu silkti. ''Kim bilir. Neyse plan ne?''

***
''Buldum sizi...'' ağaçların arasına daha fazla saklandım. Eğer görünürsem, bütün planım suya düşerdi.

Bu adamları, kasabaya saldırmadan önce durdurmalıydım. Büyü gücüm azalmıştı. Elimi başıma koyarak ovdum. Derin bir nefes aldım.

''O kadar da plan yaptım! Umarım çuvallamam.'' Elimi yumruk yapıp, gücümü oraya yönlendirdim.

''Olmuyor, yapamıyorum! Eğer Lucy'lere hemen haber veremezsem tehlikeye girebilirler.''

Yanımda ki ağaçtan güç alarak doğrulmaya çalıştım. Daha saniyesinde gerisin geriye düşmüştüm. ''Lanet olsun!'' Bir dakika!

Belki biriyle irtibata geçebilirsem bir şekilde müdahale edebilirdim!

Ağaca sıkıca yaslandım ve gözlerimi kapadım. Zihnimle, Lucy'nin zihnine ulaşmaya çalışıyordum.

''Lucy...'' Ya duymamıştı ya da uyuyordu. Etrafta birilerini aradım. Lucy'nin yan odasından farklı bir koku var.

Ama bunlardan da enerji alamıyorum. Lucy'lere yaklaşan biri var. Gözlerimi daha sıkı yumarak dışarıyla bağlantı kurmaya çalıştım.
Buz kokusu. Gray!? Bu Gray'di?!

''Gray! Gray beni duyuyor musun?!''

***
Sucuların gelip gelmediğini kontrol etmek için Lucy'lere gidiyordum.

''Şu Juvia ve takımı. Her zaman geç kalıyorlar. İleride ki toplantıda onları şikayet etmeliyim.''

Kendi kendime mırıldanarak koşuyordum. Birden başıma müthiş bir ağrı girdi.

''Gray!?'' Zihnimin için de bir ses vardı. Nasıl bir büyü bu böyle?! ''Gray! Beni duyuyor musun?!'' Etrafıma bakındım.

"Evet duyuyorum! S-sen? Nerdesin! Sen kimsin?''

'Ben Lucynin yıldız ruhu Loke. Daha önce tanışma fırsatımız olmamıştı.

"Şu Lucy'nin her zaman yanında taşıdığı anahtarlardan mısın? Şu altın ve gümüş olanlardan? Ben onların cansız olduğunu sanıyordum.''

"Ben canlıyım be! Neyse, şu an konumuz o değil Gray. Kasabanıza yaklaşan tehlikeli kişiler var. Planları, kasabaya içeriden saldırmak. Sizler ise onları engellemelisiniz."

"Saldırı mı? Neler oluyor Loke!" "Konuşacak vaktimiz yok. Lucy'i, Jude'u ve kasabada ki herkesi korumanız gerekiyor!''

Etrafımda korkuyla döndüm. ''Ne saçmalıyorsun sen!? Ben tek başıma ne yapabilirim ki? Sen neden durdurmuyorsun onları?!''

Loke, zorlukla nefes aldı. ''Uzun süredir anahtarım da değilim. Salak gibi Lucy'i dinlemedim ve anahtarımdan çıktım.''

''İyi halt ettin!''