''Broun'un oraya ne gömdüğünü merak ediyorum Ange. Sanki orada bir şey var. Tarif edemediğim ama biliyor olduğum bir şey. Onunla bir bağım olduğunu, hissedebiliyorum.''
Dağınık kısa saçlarını topladım. ''Uzun süredir Broun'un yanındasın. Daha önce böyle bir şey hissetmiş miydin peki?''
Omzunu silkti. ''Hayır. Sanki yoktan var oldu. Bilmiyorum.''
"Levy. Birden bire ortaya çıktığını ve onunla bir bağın olduğunu söyledin. Eskiden bir kitapta okumuştum. Dediğin gibi o şey seninle bağlantılıysa, ama sen ondan haberdar değilsen, bir şey seninle iletişime geçmeye çalışıyor olabilir.''
Korkuyla bana baktı. ''N-ne gibi bir şey?''
Omuz silktim. ''Bilmiyorum. Tarihte bir sürü insanın başına geldiğini duymuştum. Gelecekten ya da geçmişten bir ruh, beki de büyülü bir nesne kişiyle bağlantıya geçmeye çalışırmış.''
Gözleri birden büyüdü. ''Broun'la mağara ararken bir şeyi korumaktan bahsediyordu. Korumak için ona yardım teklif ettiğim de ona dokunmamam için bana kızmıştı. Belki onunla temasa geçersem bir şekilde bağlantıya da geçmiş oluruz. Ama dokunmamam için kızdıysa, orada ki şey hiç de iyi bir misafir değil.''
''Broun sana bu kadar kızdığına göre gerçekten bir şey biliyor. Yani bu işe karışmamamız gerek.''
Birden kapıya fırladı. ''Broun'u hiç gülerken görmemiştim. Ya da bana kitaplarını ödünç vermeyi teklif ettiğini. Bu gün bir şeyler oluyor Ange. Ve ben, bir misafir tarafından rahatsız ediliyorum. Sence bu yeterince açık değil mi? Orada bir şey var ve ben bunu öğrenmeliyim.''
Son sürat kapıyı açtı ve kulübeye koşmaya başladı.
"Levy! Hey bekle bende geliyorum!" Pelerinimi üstüme geçirerek peşinden fırladım. Her ne kadar orada ki şey beni korkutsa da, eğer bu durum Levy'i ilgilendiriyorsa ne olduğunu öğrenmem gerekiyordu.
***
"Gajeel-san! Sizinle önemli bir konu hakkında konuşmalıyım."Crunch! Yatağımdan fırlayarak aceleyle kapıyı açtım.
"Sorun ne! Sen bu saatlerde ayakta olmazdın! Bir şey mi oldu!"
Aceleyle onu içeri aldım.
Tedirginlikle etrafına bakıp bana doğru eğildi.
"Babanız. Onun hakkında sizinle konuşmam gerek."
Babam mı? Konu daha da garip olmaya başlıyordu. Kapıyı kilitleyerek, Crunch'u özel odama geçirdim. Burada güvende olurdu.
"Evet? Sorun nedir?"
Etrafına biraz daha bakındı. "Kurak bölgenin talihsizliğini biliyorsunuz."
Başımı salladım. "Babanız krallığın korunması için arada bir o bölge hakkında araştırma yapar." Bunu da biliyordum. Yavaşça bana eğilerek fısıldadı. "Bölgenin uğursuzluğunun babanızı etkilediğini düşünüyorum. Son zamanlarda çok garip davranıyor. Kendinde değil gibi. Nasıl desem. Dediklerini hatırlamıyor. Bir şeyi en az beş defa bizlere söylüyor."Kaşlarımı çattım. Anormal bir şey yok gibiydi. "Adam koskoca Kral. Yorulması çok doğal."
Başını sertçe salladı. "Neredeyse on yıldır onun danışmanıyım. Onu kendimden bile iyi tanıyorum. Farklı bir durum var. Hissediyorum."
İçimde garip bir his belirmişti. O şey her ne ise, son zamanlarda hissettiğim kötü auranın kaynağı olabilirdi. Ama bunları tabii ki de Crunch'a söylemedim. Eğer söylersem panik yapardı. Onun yerine gülerek omzuna vurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha ve Kitapkurdu (Fairy Tail GaLe/GajEvy FanFic)
FanficBir metal gibi sert acımasız prens Gajeel. Bir melek gibi gittiği her yere şans getiren Levy. Hırsız bir gezgin ve büyük bir görevi olan Natsu. Ailesinde ki tek yıldız ruhu büyücüsü Lucy. Kralın korumalığını üstlenen Binbaşı Erza ve gizliden giz...