"Aries! Başardım!" Saatleri saymayı bıraktığımız zamandan beri çatlağı elimizden geldiği kadar genişletip açmak için var gücümüzle çalışıyorduk.
"Lucy-san sumimasen! Yardıma geliyoruz!" Önden Virgo, arkasından da ben girmiştim. Ani parlama gözlerimi acıtırken Virgo bana sesleniyordu.
"Aries! Aqua, Capricorn, Taurus hatta Loke'yi bile hissediyorum! Ama Lucy-san yok!"
***
"Aqua sanırım başardım!" Toynaklarıyla eşelemeye çalıştığı çatlağı bırakıp yanıma geldi. Onun tırnaklarına kıyasla toynaklarım daha çok işe yaramıştı.
Öyle ki ikimizin de rahatlıkla geçebileceği kadar yer açmıştım."Aferin sana! Kedi olalı bir fare tuttun!"
Göz devirdim. "En azından mutlu olmuş gibi davransan? Sonunda Lucy-san'ın yanına dönebiliriz!"
"Evet."
Sonra da sırayla çatlaktan geçtik.
Aqua benim önümdeydi. Ani bir ışık patlaması gözlerimi acıtırken Virgo, Aries, Taurus ve Loke'nin varlığını hissetmiştim. Ama Lucy-san yoktu!Aqua'da hissetmiş olacak ki bir küfür savurdu.
***
Taurus yanımızda ilerlerken aniden durdu. Arka sokağın birinde durum değerlendirmesi yapmak için mola vermiştik. Çünkü hiçbir şey bulamamıştık ve acele etmemiz gerekiyordu. Taurus birdenbire kaşlarını çatıp deli gibi etrafına baktığında tedirginlikle diğerleriyle bakıştık."Ne oldu Taurus?"
"Bir şey hissediyorum!" Tam o anda çevremizde büyük bir ışık parladı ve bir gürültü koptu. Kocaman, parlak bir ışık kümesi aniden önümüzde belirince Juvia korkup çığlık atmıştı. Hepimiz -Taurus bile- korkuyla birkaç adım geriledik. Işık kümesinden kuvvetli bir rüzgar estiğinde Taurus içine çekilmeye başladı.
"Ne oluyor!" Rüzgar sesimi bastırırken Gray ve Juvia Taurus'u geri çekmeye çalışıyordu. "Hey bu şey çok güçlü!" Bir kaç kaldırım taşı yerinden sökülüp hızla içine çekilmişti.
Rüzgar Juvia'ya doğru esince aniden içeri çekilmeye başladı.
"Gray-sama!"
"Juvia!"
Gray Juvia'nın koluna var gücüyle asıldığında yardım etmek için ben de Gray'ın koluna yapıştım. Aniden rüzgar kuvvetlenince birkaç adım sürüklenmek zorunda kalmıştım. İçine çekilmemek için yere o kadar sert basıyordum ki ayaklarım acıyordu.
"Sahip! İyi misin!"
"Happy! Geride kal! Yaklaşma!" Ama o sözümü dinlemeyip koluma asıldı.
"Taurus! Çek beni!"
Taurus anın heyecanından, Happy'nin kolunu tüm gücüyle çekince dengemiz bozuldu.
Şimdi hepimiz portalın içine düşmeye başlamıştık. "Lanet olsun!
"Sıkı tutunun!"
***
"Ovv..!" Aniden acıyla irkilince elini korkuyla çekti."Afedersin Lucy-san! Acıtmak istemedim!"
Son bir saattir Sting yüzümdeki yaralarla ilgileniyordu.
Diğer yaralarım için Yukino'dan yardım almayı düşünüyordum. İstemeden çok üstüne gitmiştim ve beni gizlice gözetlemesi kızgın kalmamı zorlaştırıyordu. Özür dilemek için cesaretini toplamaya çalışıyor olmalıydı.
"Tamamdır, işte bitti! Diğerleriyle ilgilenmemi istemediğine emin misin? Hazır başlamışken onlara da bir baksam fena olmaz."
Ben de ona gülümsedim. Tam Yukino'nun yanına gitmek için kalkacaktım ki arka tarafta büyük bir gürültü koptu. "Neler oluyor!" Grubu aniden bir endişe sarmıştı. Sting saldırı pozisyonu alarak bana siper oldu.
"Hey bu da ne!" Herkes bir yere bakıyordu. Bende koşarak oraya gittim.
Büyük bir ışık parlamıştı. Birkaç ışık patlamasından sonra etrafı duman sardı. Duman yavaşça kaybolurken etrafı öksürük sesleri doldurdu. Etrafta çıt çıkmıyordu. Herkes ne olduğunu merak etmişti.
Onlarda en az bizim kadar şaşkındı. Kocaman gözlerle birbirlerine bakıyor sonra da çevreyi inceliyorlardı. Yerdeki şeyi gördüğümde gözlerim büyüdü. Hemen yanlarına fırladım.
"Aqua! Aries! Natsu! Gray! MİLLETT!!"
"LUCY?!"
Birden kalkmaya çalışmış, ama birbirlerine çarpıp tekrar yere devrilmişlerdi.
"Şu kuyruğunu ağzımdan çeker misin artık!"
"Diyene bak! Toynaklarını üstümden çek!"
"Gray! Ayağının ağzımda ne işi var!"
Aqua ve Capri hareretli bir tartışmaya girdiğinde yanlarına koşup yerden kalkmalarına yardım ettim. Virgo'da Gray'lere yardım ediyordu.
Hepsi yerden kalkınca bana sımsıkı sarılmıştı."LUCY-SAN! Aşk rakibi! LUCY!"
Hem ağlıyor hem de onlara sarılıyordum. "Buraya nasıl geldiniz!" Hepsine bir kez daha sarıldım. "Sizi çok özledim! Başınıza bir şey geldi sandım!"
Biraz sakinleştiklerinde birkaç metre öteden yorgun, güçsüz bir öksürük sesi duyuldu. Hepimiz birkaç saniye kalakaldık. Herkesin yüzü yavaşça oraya dönmüştü. Herkes oraya bakıyor bir şey görmeye çalışıyordu.
Yanmış kırmızı kravatı seçebildiğimde gözlerim doldu. "Hayır.." Herkes neye baktığıma bakınca, Capricorn aniden atılarak beni kendine çekti ve güçlü kollarıyla sımsıkı tuttu. "HAYIR LUCY! ORAYA GİTME!"
Tahmin ettiğim şey çıkmasından korkuyordum. Oraya gitmek istiyor, Capricorn'un beni bırakması için delicesine çırpınıyordum. Ama o, her an ağlayacak bir ifadeyle kollarını daha da sıktı.
"Lütfen Capricorn! Bırak beni! Bırak beni oraya gideyim! Yalvarırım! Yalvarırım bırak beni!" Ağlamalarım hıçkırıklara dönüşmüştü. Gözyaşları koluma damlarken beni serbest bıraktı. Kollarından kurtulup oraya fırladım.
Gözlerim sonuna kadar açılmıştı. Dehşetle yutkundum.
Gördüğüm şey.
Olamaz!
Hayır! Hayır! Hayır! Hayır! Hayır!
"LOKE!"
Olamaz! Hayır!
"LOKE! Loke uyan! LOKE!"
***
Ruhlarla beraber buraya nasıl geldiğimizi bilmiyordum ama Lucy, geri dönmemize çok sevinmişti. Ruhlarına teker teker sarılırken gülümseyerek onları izliyordum.Bir süre sonra bir şey duyduk ve ortam birden ciddileşti. Boynuzlu olan tüm gücüyle Lucy'i tuttuğunda, Lucy ağlayıp bağırıyordu. Neredeyse herkes -hatta Yukino bile- ağlıyordu. Ne olduğunu bilmiyordum.
Kaşlarım çatıldı.
Hayır. Lucy, böyle ağlama!
Lucy gitmek için ellerinden kurtulmaya çalışıyor, daha fazla ağlıyordu.
"Bırak! Lütfen! Yalvarırım bırak beni!"
Boynuzlu, sonunda dayanamayarak onu serbest bıraktığında, tüm gücüyle koşarak yere diz çöktü. Herkes etraflarına toplanırken endişeyle oraya fırladım. Her yeri harap olmuş biri dizlerinde yatıyordu. O ise bağıra çağıra ağlıyor, bilinçsizce sallanıyordu. "Lütfen uyan, lütfen!"
Kendini böyle hırpalaması canımı yakmıştı. Gözlerimin önünde birinin ağlamasına dayanamıyordum. Özellikle de bu kişi Lucy'se.
Gözlerimi bunun bitmesini istermişcesine, sona ermesini istermişcesine sımsıkı yumdum.
Lütfen Lucy! Böyle ağlama!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha ve Kitapkurdu (Fairy Tail GaLe/GajEvy FanFic)
FanfictionBir metal gibi sert acımasız prens Gajeel. Bir melek gibi gittiği her yere şans getiren Levy. Hırsız bir gezgin ve büyük bir görevi olan Natsu. Ailesinde ki tek yıldız ruhu büyücüsü Lucy. Kralın korumalığını üstlenen Binbaşı Erza ve gizliden giz...