Not :Newroz pîroz be..21/03/2021🕊(Newroz bayramımız kutlu olsun )...İyi okumalar🎈
Medyada: Ezra Karadağlı
" Gülüm "
Hayatın bin bir yüzü vardı ve bu yüzlerden sadece kaderimizde var olanı görebiliyorduk.Hayatın dönemeçli yolları ruhumuza türlü hisler yaşatıyor ve öğretiyordu.Berzana karşı en başta öfke hissetmiş olsamda şimdi hissetmiyordum.İçimdeki cesur Ezra onun sınırlarına çarpa çarpa büyümüştü.Öte yandan beni şaşırtmayı becerebiliyordu,Havin konusunda yardım istemiştim ama benim bu konu hakkında asla konuşmamı istememiş kendi arkadan gizlice annesiyle konuşarak halletmişti.Evlilik işi çözülmüş olsa da okuma işi konuşulmamıştı,Havin buda bana yeter demişti ama gönlüm razı değildi.Bir kadın emek veriyorsa bu hiçten sebeplerle heba olmamalıydı.O günün üzerinden iki gün geçmiş Fidanlarda bu süre içinde çoktan gitmişlerdi.Bu dört duvar arasında canım sıkılıyordu,konaktan biraz uzaklaşıp temiz hava almak istiyordum ama Berzanın öfkesi büyük olurdu ,zaten yeterince onun öfkesine maruz kalmıştım artık onu dinlemicektim.Saate baktığımda daha öğlenin ikisiydi,Havinin odasına gidip dışarı çıkmak istediğimi söylemiştim.Berzanın haberinin olup olmadığını sormuştu,bende telefonundan Berzanı aramasını istemiştim.Telefonu 4. bib sesinden sonra açabilmişti beyefendi .
-Efendim Havin
-Benim Ezra
-Seni dinliyorum Karadağlı gelini
Öküz işte,Ezra dese ölür sanki !
-Berzan ben ve Havin dışarı çıkacağız
-İzin vermiyorum,oturun oturduğunuz yerde.
-İzin istediğimi hiç sanmıyorum sadece haber veriyorum !
Demiş ve yüzüne kapatmıştım.Ohh iyi yaptım izin vermiyormuş sanki istedim hem aptallık bende niye söylüyorsam ?Havinin kahkahasıyla ona dönmüştüm.
-yengeme bak beee içinden kaplan çıktı.
-gülme kız çabuk hazırlan, 20 dakika sonra konağın kapısında ol .
-Şeyy yenge anneme dememiz lazım
-Ben şimdi gider söylerim,sen hazırlan haa birde az süslen bu güzellikle çok can yakma.
Demiş ve aşağı Keje hanımın yanına gitmiştim.Eskisi kadar öldürücü bakmasada hala yumuşamış sayılmazdı.
-Biz Havinle dışarı çıkacaktık da söyleyeyim dedim
Kahvesinde bir yudum alıp yerine koyduktan sonra
-Berzanın haberi var mı ?
Dedi .Neden tüm yollar Berzana çıkıyordu ?
-Evet
Yalan dediğinizi duyar gibiyim ama neresi yalan sonuçta ben söyledim.İzin verdi mi demedi ki :)
-Tamam çıkın geç olmadan geri gelin
Dediğinde başımla onaylayıp odama çıktım.Hazırlanıp aşağı indiğimde tam 15 dk sonra da Havin geldi.Kaşlarımı yalandan çatıp
-Abisi kılıklı ,niye bekletiyorsunuz anlamam ki
Dediğimde gülmüştü.Koluma girip birlikte kapıya doğru yürürken
-Abim senin gibi güzeli bekletiyorsa hatası büyük yenge
Demişti,kapı aralanırken Havine bakıp
-Senin o öküz abinin bana hatası çok
say say bitmez-Sen say Karadağlı gelini dinliyorum
Bi an Havinin Berzanın taklidini çok iyi bildiğini düşünmek istedim ama açık kapıda Berzanı görmemle yanıldığımı anlamıştım.En son konuştuğumuzun üstünden sadece yarım saat geçmişti, bu kadar hızlı gelmesi mükün değildi.Acaba Berzan ışınlanma gücü olan bir öküzcük müydü ?gözlerindeki elalık yine öfkeden parlıyordu ve bunun sonu bir yoktu.Şimdi kolumdan tutup odaya sürüklüyecek sonra hakaret edip belki dövecekti.Yinede korkmuyordum, sonuçta yapmadığı bir şey değildi ! Berzan yanıma yaklaşmış kısık sesle
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAHŞİNİN GÜLÜ(Final Oldu)
General FictionParmak uçlarına değen sıcaklık,incinen bir hayatın yarasıdır. AHMET KAYA Hayata bakışları birbirinden zıt iki insan,bir gün kaderleri onları hiç ummadıkları bir zamanda karşı karşıya getirirse ne olur ?Birbirlerine aykırı...