Not :Bölümü okurken kafanız karışabilir çünkü Berzan kafası farklı işleyen bir karakter.Anlamak zaman alacak,bölüm sonunda yorumlarınızı yazmayı unutmayın aksi takdirde yb gelmeyecek (blöf değildir ,sonuçta okuyucunun fikirlerini merak eden bir yazarınız var..😅)
Medyada: Berzan Karadağlı
" Sınır "
Berzan yanımdan geçip gittiginde hiç düşünmeden peşinden gittim.Çok öfkeli görünüyordu,canını sıkan şeyin ne olduğunu bilmiyordum ama yanlış bir şey yapmasına asla müsaade edemezdim.Peşinden geldiğimi normalde bir kaç adımda anlayabilecek olmasına rağmen öfkesinden fark edememişti bile,konaktan çıkıp arabasına bindiği esnada bende koşarak arabanın kapısını açıp oturdum.Kaşını sinirle çatıp beni öldürecekmiş gibi baktığında
-İn aşağı
Demişti.Gözlerinde yine ilk gün ki gibi gördüğüm nefret ve kin vardı,ne olmuştu da yine böyle vahşileşmişti?Kararlı bir şekilde gözlerimi elalıklarına dikip
-İnmiyorum! yine ne oldu da eline silahı alacak kadar öfkendiğini bu sefer bana anlatacaksın,hem belindeki silahla adam öldürmene göz göre seyirci kalamam.
Dediğimde kolumu sertçe kavrayıp kopartacakmış gibi sıkmıştı,neredeyse sinirinden nefes alışlarında duman çıkacaktı
-Ezra canını yakmadan çabuk konağa geri dön!
Yine ismimi öfkeliyken söylemişti, acaba bir gün ela gözlerin sevgiyle ismimi söylediğini işitebilecek miydim?sevenin umudu sevdiğinde saklıydı.Kaşlarımı onun gibi ürkütücü biçimde çatıp
-inmiyorum,öldürür müsün?öldür o zaman korkmuyorum.
Dediğimde kolumu sertçe bırakıp arabayı çalıştırdı.Bana bakmadan hızını arttırıp
-Bakalım ne kadar cesursun
Diyerek önümüzdeki araçlara makas atıp hızla önlerinden geçmişti.Benim korkup dur diceğimi düşünüyorsa çok bekler!Berzana baktığımda direksiyonu sert tutmaktan parmakları beyazlaşmıştı,biraz rahatlatmak adına öksürür gibi yapıp dikkatini çekmeye çalıştım ama öküz işte bana mısın demedi.Tüm amedi neredeyse 3 kez turlamıştık,midem alt üst olmuştu ama inat değil mi ?dur demiyecektim.Hala hırsını alamamış gibi hızını arttırıp sürmeye devam ederken
-Yorulduysan ben devam edebilirim
Dedim, sağa çekip durdu.Gözlerime dediğim şeyin ciddiyetini sorgular gibi bakıyordu,ne yani beni çıtkırıldım mı sanıyordu ?Bir şey demeden kapısını açıp çıktı, galiba bunu ne yapabileceğimi denemek için yapmıştı.Yer değiştirdikten sonra 200 km hızla şehir dışına doğru sürmeye başlamıştım ,amacım elindeki silahla onu bir yere göndermemekti.Berzan amed sınırını geçeceğimi anladığında
-Geri dön
Demişti ama ben dinlemeyip hızla sürmeye devam ettim.Bana dur diye bağırıyordu,durmayınca silahını çevik bir hareketle belinden çıkartıp kafama dayamıştı.Dur diye bağırdığında bende bağırarak
-Durursam öldürmeye gideceksin ve ben buna yaşadığım müdetçe izin vermem!
Demiştim.Silahın namlusunu ciddi olduğunu belirtmek istercesine bastırdığında elimi direksiyondan çekerek Berzana korkmuyorum dercesine bakmıştım.Ne o bir şey söylüyordu ne de ben ama gözlerindeki bana olan sevgiyi ilk defa bu kadar gerçek görmüştüm.Manyak işte ,normal zamanda da böyle güzel bakmazdı anca bir şey olsun belki o zaman! Silahı indirip önüne döndüğünde direksiyonu tek eliyle tutmuş benim önüme dönmemi bekliyordu.Tekrar direksiyonları tuttuğumda yola bakarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAHŞİNİN GÜLÜ(Final Oldu)
General FictionParmak uçlarına değen sıcaklık,incinen bir hayatın yarasıdır. AHMET KAYA Hayata bakışları birbirinden zıt iki insan,bir gün kaderleri onları hiç ummadıkları bir zamanda karşı karşıya getirirse ne olur ?Birbirlerine aykırı...