"Vahşinin Gülü "
Medyada :Amed
Beni hırpalayıp her defasında daha çok canımı acıtan adam ağlama demişti çünkü ondan sebeb değil, annesinin lafıyla canım yanmıştı.Nefretlerinin bir sonu yoktu,bunu anlamıştım artık...
Günler hızla gelip geçerken Berzandan köşe bucak kaçıyordum,akşam odaya gelmeden uyuyor sabahta o uyanmadan kalkıp kahvaltı hazırlıyordum.Onunla aynı ortamda kalarak nefretle bakan elalıklarına maruz kalmak istemiyordum,bu yüzden dikkatimi ev işlerine yoğunlaştırmıştım.Havin, gün içinde bana iyi gelen tek şeydi.Beni güldürmeye çalışıyordu ama tabi Keje hanımın ve Dilanın iğneleyici laflarına yine maruz kalıyordum.Yaşanan her şeyin sorumlusu beni görüyorlardı oysa benim de kayıplarım çoktu tabi onlardan olmadığım için bu kimsenin umrunda değildi...Bu aralar sanki yüreğimde filizlenen bir his vardı ve bu filiz mantığımla zıtlaşsada karşı koyamıyordum.Bir tarafım Berzanın nefretini kabul edip hayatım boyunca acımasızlığına karşı bir şey yapamayacağımı avaz avaz haykırırken diğer yandan yüreğimdeki cılız ses bir gün belki oda nefret etmekten yorulur ve bambaşka seyler olabilir diyordu.Mantığım haykıran tarafını seçerken yüreğim umut etmeyi tercih ediyordu.Umut etmek isterdim ama bedenimdeki izleri acımasızlığını olanları unutmamı engelliyordu.Ruhen kendimi yorgun ve yanlız hissediyordum,bana iyi gelebilecek tek kişi abimdi ama ondan haber almam engellenmişti.Berzan telefonumu evlendiğimizin ertesi günü alıp artık ihtiyacın yok demişti.Onunla en basit bir şeyde bile savaşmaktan yorulmuştum çünkü bunun bir sonu yoktu.İçimdeki seslerin gürültüsüne kulağımı kapatıp aramızdaki savaşı bitirmek istiyordum.
......
Akşam yemekleri yenmiş herkes kendi köşesine çekilmişti,ben ise teras katta amedi izliyordum.Soğuk havaya rağmen yüreğimin ateşi sönmemişti.En son babamdan sonra annem öldüğünde çok canım yanmıştı ama o zaman abime tutunmustum.Şimdi bu acılara tek başıma katlanmak zorundaydım, bunları düşünürken o kadar çok dalmıştımki berzanın geldiğini fark edememiştim.Yanıma bir kaç adımda yaklaşıp bir elini koluma atmış sıkıyordu.Ela gözlerinde yine alev fışkırıyordu,ne yapmıştım ki ?
-nerdesin lan sen,her yere baktım yoksun !
Ne yani beni mi aramıştı ?kesin kaçtığımı düşündü,ondan bu kadar sinirlenmişti.Ben bu eve iki can kurtulsun diye geldim,onları riske atacak bir şeyi yapmak aklımın ucuna bile gelmezdi.
-Buradayım
-Bir daha benden önce odada olacaksın,duydun mu beni !
Her şeye karışması canımı sıkmıştı.Sürekli şunu yap bunu yapma,uslu dur diyordu.Anlık gelen öfkeyle omzuna vurup itekledim.Şaşırmış olacakki biraz geriledi yoksa refleksleri iyi olan biriydi,benim itmemle gerilemesi mümkün değildi.Elalıklarındaki hala harıl harıl parlayan öfkeye rağmen aramızdaki savaşı bitirmek adına ilk adımı atmaya karar verdim
-Bana böyle davranmaktan vazgeç!Sadece sen mi bedel ödedin?bende babamı,annemi kaybettim.Tek sığınağım bir abim kalmıştı onu da töre ugruna kaybedemezdim.Şimdi tek başıma senin acımasızlığına mahkumum artık,buda yetmiyormuş gibi annenin, dilanin aşşağalamarına katlanıyorum.Ben size ne yaptım ?asmin ölseydi her şey temizlenmiş mi olacaktı!
Sözlerimin onu kızdıracağını biliyordum ama susmayacaktım şuan o kadar ürkütücü bakıyorduki sanki savaş meydanındaydı,birden belimden tutup kendine çekti.Yüzlerimiz arasında milim mesefa vardı,bu kadar güzel gözleri olması haksızlıktı!
-Birincisi senin tek sığınağın artık benim,yanlız değilsin.Hayatın hayatımdır!canını yaksamda ki yakmaya da devam edeceğim buna rağmen yine bana sığınacaksın,ikincisi dilan ne diyor ki sana ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAHŞİNİN GÜLÜ(Final Oldu)
Fiction généraleParmak uçlarına değen sıcaklık,incinen bir hayatın yarasıdır. AHMET KAYA Hayata bakışları birbirinden zıt iki insan,bir gün kaderleri onları hiç ummadıkları bir zamanda karşı karşıya getirirse ne olur ?Birbirlerine aykırı...