Bölüm 26

4.7K 322 245
                                    

Not :Bölüm hakkında düşüncelerinizi yazmadığınız müddetçe yb gelmeyecek.Bölüm sonu soruları yanıtlamayı  unutmayın...iyi okumalar 🎈

Sınır :100 vote 800 yorum

Medyada :Ahmet Kaya ..🕊

Sabah uyandığımda Berzan yanımda yoktu ,sebebsizce kendimi huzursuz hissetmiştim.Çoğu zaman geçinemiyorduk evet ama onun varlığını hissetmek,ela gözlerini bakabilmek bile bana iyi hissettiriyordu.Sahi berzan neredeydi?yataktan kalkıp banyoya baktığımda orada da görememiştim.Belki aşağı inmiştir diye düşünüp hızlıca üstümü giyinmeye başladım,aşağı indiğimde ise etrafta da görememiştim.İçime bir sıkıntı gelip çöreklenmişti,neden böyle hissediyordum bilmiyorum ama Berzanın başına kötü bir şey gelecekmiş gibi hissediyordum.İçimden bildiğim tüm duaları okurken hangi ara geldiğini fark etmediğim Havinin bana seslenmesiyle ona doğru baktım

-Yenge iyi misin ?yüzün bembeyaz olmuş

Ne diyebilirdim ki ,abini sabah göremedim bu yüzden içimi kötü bir his çöreklendi mi ?hala cevap verememem onu endişelendiriyordu.Tedirgin etmemeye çalışarak

-Berzan göremedim sen gördün mü ?

Zihnimi meşgul eden soruyu sormuştum.Havinin biraz önce endişeli yüz halinden eser kalmamış aksine muzipce gülümsemişti.

-Abim amedin kaçakçı prensi yenge ,zaten evlendiğinden beri düzenli eve gelip gidiyor.Ara da mal gelmişse Vasih ve Sedat abiyle kontrolünü sağlamak için geceden çıkıyor hem endişelenme ona bir şey olmaz

Dediğinde aslında hiç de içim rahatlamamıştı.Sürekli tehlikeli işlerin içinde olması canımı sıkıyordu ,yaptığı şeyler özünde bana tersti. Üstelik ona sürekli güçlü ,ona bir şey olmaz gibi laflar edilmesinden hoşlanmıyordum çünkü o robot değildi.Berzanın nerede olduğunu tam emin olmak için havine arayıp telefonu bana vermesini istemiştim.Telefonu ilkinde açmamıştı öküz !ikinci arayışımda sonunda boriton sesini duymuştum.

-Nerdesin sen ?

Ani çıkışımla bi an duraksamıştı,konuştuğunda ise sesi eğlenceli çıkmıştı

-Beni mi özledin gülüm ?

-Özlesem söylerdim ayrıca konuyu dağıtma

-İyi ,iş üstündeyim meşgul edme beni

-biliyorum ben senin o işlerini ,ne zaman geleceksin ?

-Bekle sana gelecem gülümm

Demiş ve cevap vermemi beklemeden kapatmıştı.Sesini duymak az da olsa rahatlatmıştı,Havine telefonunu uzatarak tebessüm edip 'Teşekkür ederim canım' demiştim.Mutfağa geçtiğimizde fatma abla dilanla kahvaltıyı hazırlıyordu,günaydın deyip havinle yardım edmeye başladık...Sofra hazır olduğunda Keje hanım ve fırat ağada içeri girmişti,çaylarını koyup yerime geçtigimde keje hanım bana bakarak

-Bu gün Serhadla Rozelini yemeğe çağıracagız.Akşam hazırlıklarını ona göre yapın

Demişti.Burada yeni evli çiftin biraz zaman geçtikten sonra yemeğe çağrılması adettendi.Keje hanıma 'tamam ' diyip önüme döndüm.Rozelini akşam görecek olmama sevinsemde Berzana canım sıkılmıştı ,her defasında tek kelime bile açıklama yapmadan lafı dolandırmayı başarabiliyordu.Düşünceler yine bir anda zihnimi işgal etmişti,sessiz geçen kahvaltının ardından kendimi işe vermiştim.Saat 4'e doğru geldiğinde akşam yemeğini yapmak için mutfağa indim.Çeşit çeşit yemek yaparken berzan içinde kek yapmıştım,bunu niye yaptım bilmiyorum ama içimden gelmişti.Her şey bittiğinde üstüme sinen yemek kokularından arınmak için odama çıkıp üstümü değiştirdim.Aşağı indiğimde dikkatimi Berzanın diktiği gül fidesi çekmişti,toprağı kurumuştu.Mutfaktan bir şişe su alıp hem gülü hem de etrafındaki diğer çiçekleri suladım. Kapı çalındığında elimde ki şişeyi yere bırakıp kapıyı açtım,Serhad ve Rozelini gördüğümde  sevinçle 'Hoş geldiniz 'deyip Rozeline sarıldım.Çok özlemiştim,sanki kardeşim gibiydi.Serhad yine kelime israfı yaparak 'Hoşbulduk' demiş ve içeri doğru geçmişti.Rozelinle arkasından ilerlerken bir yandan da sohbet ediyorduk,havin bizi görmesiyle yanımıza gelip Rozeline sarıldı.Salona geçtiğimizde fırat ağa ve Keje hanım her zaman ki yerlerinde oturuyorlardı ,serhad ve rozelin ellerini öptükten sonra  kene hanım 'sofrayı kurun' demişti ama Berzan daha  gelmemişti ki .Rozelin yardım etmek istese de havinle müsaade edmeyip aşağı inmiştik.Mutfağa geçip yemekleri hazırlamaya başladık ,işimiz bittiğinde havine telefonumun yukarda kaldığını Berzanı arayıp bana vermesini istemiştim,telefonumu attığı için iki de bir havinden rica edmek zorunda kalıyordum.Peluş ayıcık bu sefer telefonu ilk arayışta açmıştı,sesini işitmek bile beni mutlu edebiyorken neden hep aramıza aşılamayacak duvarlar koyuyordu ?

VAHŞİNİN GÜLÜ(Final Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin