Not :İlginiz için çok teşekkür ederim.Sınır koymayı sevmiyorum ama düşüncelerinizi yazarak beni motive ettiğinizi bilmenizi isterim,bu yüzden bölüm sonu soruları yanıtlamayı unutmayın.İyi okumalar....💙
" Kına "
Bu gün düğünden önceki son gündü.Serhadın annesi ve yengesi Rozeline olan görevlerini eksiksiz yerine getirmişlerdi ama bu evliliği istemediklerini söylemeselerde asık suratlarıyla ,isteksiz duruşlarıyla gönülsüz olduklarını belli etmişlerdi.Rozelin ise bu süreçte onların karşısında saygılı durmuş hüznünü hiç dışa yansıtmamaya çalışmıştı ama ben ne kadar tebessüm etsede üzgün olduğunu anlamıştım.Bu yüzden istemesede ona kendi aramızda bu akşam kına gecesi yapmak istiyordum.Sabah erkenden kalkıp işleri halletmiş,kahvaltıdan sonrada mutfağa geçip akşam için tatlı- kek filan yapmıştım .Akşam yemeğini salona kurduktan sonra ekmek almak için aşağı indim,tam mutfağa geçecekken kapı çalınmıştı.Kapıyı açtığımda Berzan elindeki telefonu çeketinin cebine katıyordu ,gözleri gözlerimi bulduğunda göz bebekleri anlamadığım bir şekilde birden parıldamaya başlamıştı.Gülümseyip kenara çekildiğimde
-Hoşgeldin
Demiştim, Berzan ise duraksayıp alnımdan öperek
-tu jî bi xêr hatî
(Sende hoşgeldin)Demiş ve yanımdan geçip merdivenlerden çıkıp gitmişti.Hiç beklemediğim anda öyle güzel bakıyor,öyle güzel laflar ediyordu ki şaşkınlığımla kalakalıyordum.Mutfağa geçtigimde Fatma abla ve Dilan masada yemeklerini yemeye başlamıştı,tezgahtan öğleden sonra yaptığım tandır ekmeğini aldıktan sonra onlarada afiyet olsun demiş ve mutfaktan çıkmıştım.Salona geçtiğimde Berzanında yerine geçtiğini gördüm,ekmekleri masanın ortasına koyup yerime oturduğumda Havin bana göz kırpıp
-Yengemdir diye demiyorum çok güzel tandır ekmeği yapar
Demişti.Konağa geldiğimden beri ilk defa tandır ekmeği yapmıştım,bunu da Fatma ablaya baka baka öğrenmiştim ama bugün yapma şansım olmuştu.Berzan ekmek sepetini önüne çekip neredeyse tüm tandır ekmeğini önüne almıştı.Havin kısık sesle Berzana
-Abi biraz bize de bıraksaydın, hem sen tandır ekmeği sevmezsin ki
Dediğinde Berzan kaşlarını çatıp Havine doğru eğilip Havin gibi sesini kısarak
-Benim karım yapmış ,o zaman hepsi benim!sen diğer ekmekten ye
Demişti,elinden gelse yaptığım her şeyi oturur tek başına yer kimseye birazcık bile vermezdi.Anlamıştım artık beni kimseyle paylaşamıyordu çünkü çok kıskançtı.Berzanın önüne çektiği tandır ekmeğini birazını alıp Havin ve Rozelinin tabaklarına doğru uzatmıştım.Kızlar birbirlerine bakıp kıkırdadığında Berzan bana doğru eğilip
-Onlar benimdi
Demişti.Bazen o güçlü sarsılmaz, yenilmez adam gidiyor yerine çocuk gibi biri geliyordu.Bu hali benide güldürmüştü,ona doğru eğilip
-Sana kına gecesi için yaptığım keklerden ayırmıştım onlardan yersin
Dediğimde ela gözleri yine çocuk gibi parlamıştı.Yemekler yenildiğinde sofrayı kızlarla toplayıp bulaşıkları el birliğiyle halletmiştik.Herkes yavaş yavaş kendi köşesine çekildiğinde bende Havine gizlice
-Sen Rozelini bir bahaneyle oyala bende hazırlık yapayım, yarım saate sonra onunla birlikte odasına gel.Bende orda olmuş olurum
Dediğimde Havin tamam diyerek yanımdan hızlıca geçip gitmişti.Mutfaga geçip Berzan için tatlı ve keklerden karışık bir tabak yaptıktan sonra odaya götürdüm.İçeri girdiğimde Berzan yatakta uzanmış oyun oynuyordu,yanına yaklaşıp tabağı komidinin üzerine bıraktım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAHŞİNİN GÜLÜ(Final Oldu)
General FictionParmak uçlarına değen sıcaklık,incinen bir hayatın yarasıdır. AHMET KAYA Hayata bakışları birbirinden zıt iki insan,bir gün kaderleri onları hiç ummadıkları bir zamanda karşı karşıya getirirse ne olur ?Birbirlerine aykırı...