"Azad"
Medyada :BERZAN KARADAĞLI
Sabah kalktığımda Berzan yanımda yoktu ama sanki kokusunu yatağa bırakıp gitmişti.Bu kokuya alışmamalıydım yoksa sonunda canı yanan sadece ben olurdum.Giyinip aşağa indigimde konağın yine ürkütücü sessizlik içinde olduğunu düşünürken aniden arkamdan gelen Berzanın sesiyle duraksamıştım.Arkamı dönüp baktığımda bir çift ela gözlerde görmeye alışkın olduğum ne nefret ne de öfke vardı,sanki gülümsüyordu.Kesin güneş çarptı yoksa vahşinin gülümsediği nerde görülmüş?tepkisiz kaldığımı görünce tekrar konuştu
-Karadağlı gelini
Acaba benim bir adımın olduğunu bilmiyor muydu ?geldiğimden beri sürekli Karadağlı gelini diyordu.Aslında en azından son zamanlarda katilin kızı demiyordu,bu da bir gelişmeydi.Arkamı dönüp baktığımda siyah takımlarının içinde kusursuz görünüyordu.Kesinlikle deliriyordum yoksa geldiğim günden beri acımasız yüzünü gösteren bu vahşi adam hakkında böyle düşünmem sağlıklı değildi.Bir kaç adımda yanıma yaklaşıp konuşmaya başladı
-Anladık,yakışıklıyım ama bu kadar beğendiğini belli etme bari
Belli etmiş olamazdım , etmişmiydim ?en iyisi inkar etmek sonuçta beğendiğimi ispatlayamazdı.
-Berzan ağa seni beğenmem için delirmiş olmam lazım üstelik tipim değilsin
Kesinlikle delirmiştim.Başkasına merhametli,iyi yüzünü gösteren ama bana gelince de sadece acımasız yüzünü gösteren adamı beğeniyordum.Sözlerim onu kızdırmıştı,bunu çatık kaşlarından anlamak mümkündü.Gözlerini gözlerimden bir sn bile ayırmadan elini bel oyuntuma koyup kendine doğru çekti.Her ne diyecekse temas etmeden diyemiyor muydu ?şimdi biri görse utancımdan yüzlerine nasıl bakacaktım!tabi bu durum karşımdaki utanmazsın umrunda değildi,öküz!Ellerini çekmeye çalıştığımda bana alayla bakıp beni kendine daha sert yapıştırdı.
-Senin beğenebilecegin tek adam benim !onun için ister beğen ister beğenme hayatını bu tiple geçireceksin
Demiş ve cevap vermemi beklemeden dudağımın kenarından öpüp belimdeki elini çekti,ben yaptığı şeyin şaşkınlığı içindeyken o konaktan çoktan çıkıp gitmişti.Hiç beklemediğim bir anda öyle bir şey yapıyorduki artık ne hissedeceğimi şaşırmışdım,merdivenlerde Keje hanımı gördüğümde daha fazla avlu'nun ortasında durmayı bırakıp mutfağa geçtim...
Akşam yemekleri erken yenilmişti çünkü bugün Diyarbakır'ın en güçlü ağalarından biri olan Hasan ağanın oğlu evlenecekti.Havin bana Berzanın işlerinin uzadığını eve uğramadan düğüne geçeceğini söylemişti.Kadınımsın demeyi biliyor ama daha geç geleceğini bana değil kardeşine söylemişti.Odama çıkıp duş aldım sonrada Havinle beraber karar verdiğimiz siyah elbiseyi giydim,saçımı kurutup makyajımı da yapmıştım.Sanki fazla iddalı olmuştu ama olsun sonuçta düğündü,cenaze yeri değildi.Siyah şalımı takacağım zaman kirli göründüğünü fark ettim, yeni bir şal taksam berzan kızardı ama siyah şalı takarsamda kirli olduğu belli olurdu.Önceleri akşamdan yıkayıp asıyordum,sabah kuruyuncada tekrar takıyordum ama bu gün işleri erken bitirme telaşına kapılmış kirlendiğini fark edememiştim.Sonuçta düğüne gidiyoruz siyah şal takamazdım, Berzan buna bir şey diyemez ama ya derse ?Kurallarına isyan eden tarafım takmamamı söylesede onunla orda tartışmak istemiyordum.Daha fazla kendimle çatışmayı bırakıp doloptan mor şalımı aldım,aşağıya indiğimde Havin çardakta oturmuş bekliyordu. Yanına yaklaştığımda ayağa kalkıp ıslık çalarak etrafımda dönmeye başladı
-vay vay vayy düğünde gelinden güzel olmaya çalışan görümce gibisin
Çok mu abartmıştım acaba ?sanki biraz ,azıcık tamam tamam abartmış olabilirim ama sonucta bu amed düğünüydü sönük kalamazdım.Tam cevap verecekken fırat ağa ve Keje hanım aşağı inmişti,fırat ağa babacan bir şekilde gülümserken Keje hanım her zaman yaptığı gibi öldürücü bakışlarla bana bakmayı sürdürmüştü .Fırat ağa Havinle bana bakarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAHŞİNİN GÜLÜ(Final Oldu)
General FictionParmak uçlarına değen sıcaklık,incinen bir hayatın yarasıdır. AHMET KAYA Hayata bakışları birbirinden zıt iki insan,bir gün kaderleri onları hiç ummadıkları bir zamanda karşı karşıya getirirse ne olur ?Birbirlerine aykırı...