41 Not :Uzun bir bölüm oldu,okurken düşüncelerinizi yazmayı unutmayın 🌺🕊
#Sınır : 300 vote 400 yorum
🌺🌺🌺EZRA'DAN..
Mahkemeden çıktıktan sonra evime döndüm.Dava ileri bir tarihe ertelenmişti.Neyse ki suçlu tutuklu yargılanacaktı.Dava boyunca Ali' nin kin ve nefret dolu bakışları üzerimden eksik olmamıştı.Hayatıma devam etmiş olmam daha da sinirine dokunuyordu farkındaydım.Yapabileceğim bir şey yoktu,yanımda gözü yaşlı bir anne vardı ve ben Ali beni zaten öldürmek için bahane arıyor diye onun oğlunun katilinin az ceza almasına uğraşacak değildim.Ali' nin büyüme şekli farklıydı.Ona göre kadın erkekten korkmalıydı zaten.Eşi için üzülüyordum.Kadının adı yoktu o ailede. Sadece görevleri vardı.Kocasını ve kaynanasını memnun etmek üzerine kurulu görevleri.
Duyduğuma göre Berzan' ı terk ettiğimde Ali benimle evlenmek istemiş tekrar. Bu onlarda sık görülen bir durumdu aslında.Yengeyle evlenme durumu devam ediyordu.Bizim akrabalarda da vardı ama ben hiçbir zaman onlarla görüşmemiştim.Bana göre yenge yengeydi.Başka gözle görülmezdi.Ali ne son dönemde ne de ondan öncesinde benimle evlenmediği için ne kadar şanslı olduğunu bilmiyordu.Bana yapmayı hayal ettiği şeylerin ona nasıl dönüşü olacağını hesap etmiyordu.Diyarbakır kimin çığlıklarını dinlerdi ancak yaşanarak öğrenilirdi.Ailemin yaptığı ile ilgili hissettiğim suçluluk bir noktaya kadar alttan almamı sağlardı,neyse ki onunla evlenmek zorunda kalmamıştım...Düşüncelerimden sıyrılıp şuana döndüğümde evimde heyecanla Kevok 'un gelmesini bekliyordum.Bir an dışarıdan Baran' ın sesini duyduğumda heyecanla hemen kapıyı açtım
-Anneeee
(Eğilip kollarımla minik bedenini sarmaladığımda konuştum )
-Canım oğlum!
Bir süre sarılmaya devam ettiğimde içli içli ağlamaya başladı.Gözyaşları sanki içimi parçalıyordu,öpüp saçını okşadığımda masum masum bana bakıp konuştu
-Anne,topumu aldılar.Bizi oynatmadılar.
Yola baktım,Kevok gelecekti ama henüz ortalıkta görünmüyordu. Baran' ın elini tuttum ve onunla parka doğru yürümeye başladım. Biraz ilerleyince aniden duraksadım. İlerde bir gölge görmüştüm.Sanki tanıdık biri gibiydi. Sonra mahalleden herhangi biri olabilir diyerek yürümeye devam ettim.Bir rüzgar esti ve sanki Diyarbakır ın kokusu doldu burnuma.Parkın yanında çocukların futbol oynadığı bir alan vardı.Baran' a beklemesini söyleyip oyun alanına girdim.Bir kaç çocuk söylenirken bir kaç tanesi beni tanıdığı için duraksamıştı.Topu yakaladım,ayağımla topu havalandırıp ellerim arasına aldığımda beni izleyen minik yavrularıma bakarak konuştum
-Yaptığınız size yakışıyor mu?
-Oyun oynuyoruz
-Sizden küçükleri korkutarak, onların eşyalarını ellerinden alarak mı oynuyorsunuz?
(İçlerinden bir tanesi diklenmişti. Bu hali çok komikti ama ciddi durmalıydım)
-O top benim bi kerem
Dediğinde aslında bu hali çok tatlıydı. Yine de ona karşı yumuşamamalıydım. Yaptığı doğru değildi.Yanlışını anlayana kadar onunla uzun uzun konuşabilirdim,yanıma çağırdığımda ise gözlerine içten gelen gülümsememi bastırmaya çalışarak ciddi bir hale bürünüp konuştum.
-Bu top senin öyle mi?
-Evet
-Bak ben avukatım.Başkasının eşyasını almak suçtur.Bunun cezası vardır. Annenden babandan kardeşlerinden ayrı kalırsın sonra.Hapse girmek zorunda kalırsın. Bir süre oradan çıkamazsın. Çünkü bu hırsızlık. Hırsızlık suçtur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAHŞİNİN GÜLÜ(Final Oldu)
General FictionParmak uçlarına değen sıcaklık,incinen bir hayatın yarasıdır. AHMET KAYA Hayata bakışları birbirinden zıt iki insan,bir gün kaderleri onları hiç ummadıkları bir zamanda karşı karşıya getirirse ne olur ?Birbirlerine aykırı...