32Not : Arkadaşlar bu hikayeyi bazılarınız bilir ismi Karadağlı Gelini diye yayınlamıştım.Daha sonra kitap ismini ve karakterlerin tiplerini değiştirip Vahşinin Gülü adı altında eski bölümleri yayınladım.Şimdi bu bölümden sonrası artık yeni bölüm olacak ve sizden ricam bölümün sonundaki sorulara gerçekten cevap vermeniz.Aksi taktirde ben yazmış olup kaydedecem ve hiç biriniz devamını okuyamayacaksınız...İyi okumalar 🕊
#Sınır 150 vote 600 yorum
Medyada:BERZA'NIN AMEDİ
Berzanın uyarıcı sözlerine karşılık içimden sadece 'Neden ' demek geliyordu.Neden silah tutan elleriyle bir hayat düşünemeyeceğimi bilmesine rağmen kurduğu karanlık düzenden ısrarla vazgeçmiyordu?Neden beni karanlığından uzak tutmak için bulduğu tek yol her defasında kendinden en uzağa atmak oluyordu?canımın nasıl yandığını neden görmezden geliyordu?Neden ona dair zar zor tutunduğum umutlarımı öldürüyordu?bana gülümü soldurtma diyordu ama neden kendi uçmak istediğim gökyüzünde kanatlarımı kırıp uçmayı yasak ediyordu ?Neden vahşi sözlerine karşılık ela gözlerinde masum,kırgın bir çocuk vardı ?Neden içindeki çocukla arama vahşiyi bariyer olarak katıyordu ?..Ona sormak istediğim bir çok soru vardı ama cevaplarını en azından şuan için vermeyeceğini bildiğimden sert bakan elalıklarına kahveliklerimi dikerek konuşmaya başladım
-Ya silah ya da gül! ikisini aynı düzende var edemezsin.Birinin olduğu yerde diğerinin hükmü geçersizdir.Koyduğun kurallara göre değil sunduğum seçeneklere göre gülünü ya yeşertirsin ya da soldurtursun,seçim senin.
Sözlerime karşılık öfkelendiğini elalıklarının karaya çalmasından anlamıştım.Cevabı aslında gözlerinden net okunuyordu,asla ne silahından ne benden vazçecekti ama bende kararlıydım.Bakışlarımla meydan okuyarak cevap vermesini beklemeden kapıyı açıp arabadan indim.Konağın kapısının önüne gidip tam tokmağa vuracağım sırada kapı kendiliğinden açılmıştı,içeriden ellili yaşların sonlarında olan kara gözlü, orta boylu bir kadın çıkmıştı.Göz göze geldiğimizde kadın sinsi bir bakış atmıştı,tam merhaba diyip kim olduğunu soracağım sırada önümden geçip gitmişti.Kimdi bu kadın?Neden öyle bakmıştı?belki de Keje hanımın bir tanıdığıydı.Gözüm bir yerden ısırıyordu ama nerde gördüğümü çıkartamadım,konağın içerisini girip kapıyı örteceğim sırada Berzan arabasıyla hızla geçip gitmişti.İçeri girmemi beklemesinin nedeni güvenmediginden değil,güvende olmamdan emin olmak istemesindendi.Bu kadar çok koruma dürtüsü özünde sevgisinden geliyordu ama ben korunmaya muhtaç biri değildim.Neden bunu anlamak yerine beni yok sayıp benim adıma hareket ediyordu ?hiç bilmiyordum,elbet bir gün her duygu esaretinden kurtulup açığa çıkardı.İşte o zaman zihnimi meşgul eden tüm soruların cevabını almış olacaktım ve yüreğim çektiği acının en azından sebeblerini öğrenmiş olacaktı.Şimdilik düşünmeyi ve hissetmeyi bir kenera bırakmalıydım çünkü durup düşünürsem hislerime engel olamayıp önümdeki karanlığa güçlü duramazdım,zihnime üşüşen kötü düşünceleri def edip merdivenlere doğru adımladım,kimseyle karşılaşmak istemediğimden hızlanıp odama geçtim.Çantamı ve montumu koltuğun üzerine bırakıp banyoya geçtim,sıcak bir duş almak belki de iyi gelecek tek şeydi...Banyoda tam bir saat kalmıştım,cildim sıcak suyun etkisiyle kızarmıştı ama neden hiç acı hissedememiştim?belki de içimdeki hisler fiziksel hisse galip geldiğindendi...Üstümü giyinip aşağı indiğimde Berzanın avlunun kenarına diktiği gül fidesi dikkatimi çekmişti,gidip baktığımda canlı ve etrafı temiz görünüyordu.Son zamanlarda arkamdan dönen dolaplara odaklanmaktan fideye dikkat edememiştim,hatırladıkça olanları Berzana saydırıyordum.Bir anda işittiğim kahkaha sesiyle arkama döndüm,Havin eliyle karnını tutarak gülüyordu.Bu kadar komik olan neydi ki ?gülmeyi bıraktığında gözleri yaşarmıştı,derin bir nefes alıp verdikten sonra konuşmaya başladı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAHŞİNİN GÜLÜ(Final Oldu)
General FictionParmak uçlarına değen sıcaklık,incinen bir hayatın yarasıdır. AHMET KAYA Hayata bakışları birbirinden zıt iki insan,bir gün kaderleri onları hiç ummadıkları bir zamanda karşı karşıya getirirse ne olur ?Birbirlerine aykırı...