*16*

101 3 0
                                    


    Vücudumu saran güçlü kol ve bacakların yarattığı sıcaklıkla uyandım. Kolları bana arkadan sarılmış bütün vücudumu vücuduna yapıştırmıştı. Bir bacağını bacaklarımın üzerine atmış ve beni vücuduyla hapsetmişti kendine. Bu hapis halinin beni tutsak gibi değil de huzurlu ve güvende hissettirdiğinin farkındalığıyla uyandım. Bu farkındalık yüzüme huzurlu bir gülümseme olarak yansımıştı. Duvarlarımın tuğlaları her geçen gün daha çok iniyordu ve ruhumun nefes almaya başladığını hissediyordum. Kollarının arasında kıpırdanarak ona doğru döndüm. Hareketim onu uyandırmamıştı. Çıplak göğsünün düzenli inip kalkmasından derin nefeslerini görebiliyordum. Güzel adamdı. Yüzünün sert hatları uyurken o kadar da korkutucu görünmüyordu. Rahat ve huzurlu görünüyordu. Üç haftalık yokluğu boyunca gergin ve endişe içinde uyandığım sabahlardan sonra bu sabah ilaç gibi gelmişti. Ona bir şey olduğu ihtimali ödümü koparmıştı. İşte yine kaybedecek bir şeyim vardı. Yine kaybetmekten korkuyordum. Bu güzel adamı kaybetmekten korkuyordum. Ama bu korku beni ondan uzaklaştırmaktan çok; ona doğru çekilmeme sebep oluyordu. Şu an mutluydum ve daha fazla kaybetme ihtimalleri düşünmek istemiyordum, yeterince şey kaybetmiştim çünkü. Yüksek çalan telefon sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. Arslan'ın kollarından kurtulamadığım için o uyanmadan telefonuna uzanamamıştım. Önce kaşları çatıldı sonra yavaşça gözlerini açtı. Uykulu siyah gözleri bana odaklandığında, yüzüne bir tebessüm yayıldı. Telefonu hala çalmaya devam ediyordu, bir şey söylemeden tek eliyle arkasında kalan komodinin üzerindeki telefona uzanıp aldı. Kimin aradığına bakmadan çağrıyı meşgule atıp, burnunu boynuma gömdü ve tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu.

"Ne güzel bir uyanma şekli. Kollarımda sen, burnumda kokun..." Konuşurken dudaklarının hareketini boynumda hissediyordum. Sesi hala uykulu ve fısıltı halindeydi.

"Günaydın.." dedim hareketleri kalbimin hızlanmasına sebep olmaya başlarken.

"Ne zamandır uyanıksın sen?" yüzü hala boynuma gömülüydü.

"Çok olmadı"

"Beni izliyordun dimi?" derken yüzünü boynumdan kaldırdı. Tek gözü kapalıydı ve yüzündeki kendini beğenmiş sırıtmayı görebiliyordum.

"Tabii ki seni izlemiyordum, ahtapot gibi sarmışsın kurtulmaya çalışıyordum." Dedim gülerek.

"Bir ahtapota sarılı bir şekilde uyanmaya alışsan iyi edersin yavrum, çünkü seni bırakmaya niyetim yok." Hafif gülerek ama tutkuyla kararan gözlerle söylemişti bu sözleri. Kalbim daha hızlı atmaya başlarken beni öpmek için yaklaşıyordu. Burnu burnuma değdiğinde telefonu yeniden çaldı. Sıkıntıyla bir nefes verdi ve uzanıp telefonu açtı.

"Güzel anlara limon sıkmaya bayılıyorsun Kadir. Ne var, arayıp duruyorsun sabahtan beri?" Çocukça şikâyetlerine gülerken yataktan kalkmak için hamle yaptım ama izin vermedi. Belime sarılı olan kolu hala tutuyordu beni. Kadir'le konuşurken parmağı belimde aşağı yukarı dolaşıyordu. Onun sanki farkında olmadan yaptığı bu hareket tüylerimin diken diken olmasını sağlıyordu. Kollarında kedi gibi tekrar uykuya dalmak üzereydim ki kapı çaldı. Yataktan kalkmamı bu sefer engellemedi. Kalktığımda sadece iç çamaşırlarımla olduğumu fark ettim. Arslan'ın bakışları beni baştan ayağa süzerken yanaklarım kızardı. Sırtını yatak başına yaslamış Kadirle konuşuyordu, dinlediğinden çok emin olmasam da. Dev gibi adam yatağıma büyük geliyordu sanki, ya da yatak ona küçük. Daha fazla karşısında yarı çıplak durmamak için hemen dolaba uzanıp üzerime bir tişört ve şort geçirdim. Arslan telefonu kulağından uzaklaştırarak bana seslendi.

"Düzgün bir şey giy üzerine Ela, o ne öyle!" Bu adam ve şortlara olan takıntısı... Üstelik hattın diğer ucundaki Kadir'de şahit oluyordu bu gereksiz takıntısına. Sözlerini umursamadan gidip kapıyı açtım. Karşımda komşum Aylin Teyze duruyordu. Elinde yine üzerinde peçeteyle örtülü bir tabak... İçimden yalvarmaya başlamıştım 'Allah'ım n'olur haşhaşlı çörek olmasın.'. Şu an böyle bir kriz yaşamak için fazla mutluydum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 22, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ela'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin