Vote ve yorumlarınızı bekliyorum! Finale son 3! ❤️
"Devin!"
Endişeyle sarılı ses kulaklarımdan içeri süzülürken usulca gözlerimi araladım. Ne kadardır baygın yattığımı bilmiyordum. Abajurun yaydığı loş ışığa gözlerim alışır alışmaz neler olduğunu hatırladım. Kaşlarımı çatarak karşımda duran gözlere baktım.
"Yorgun düştün yine. Bir şeyler yemen lazım."
Başımı iki yana sallayarak doğruldum. Beynimin içerisindeki uğultu delicesine bir basınç uyguluyor ve kafamı söküp atma isteğimi uyandırıyordu.
"B-ben," dedim ve az önce elimde tuttuğum dosyayı gördüm. Bayıldığım sırada ellerimden kayıp yere düşmüş olacaktı ki Marcus gözlerimin baktığı yere baktı. Yerde duran dosyaya eğilip yavaşça kavradığında doğruldu. Yanımdaki yerini alırken kaşlarını çattı.
"Sen?" diye sorduğunda olanları, öğrendiklerimi tekrar düşündüm. Kaderin çetrefilli sokaklarında bata çıka ilerliyordum ve burada her sokak çıkmazdı. Her çıkmazın sonunda yeni bir darbeyle yıkılıyordum. İçimde yaşamaktansa güvendiğim, sevdiğim birine anlatmanın iyi geleceğini düşündüm ve Marcus'a doğru döndüm.
"Yola çıkmadan önce sana anlatmam gereken şeyler var," dedim.
"Ne olursa olsun anlatabilirsin," dediğinde derin bir nefes aldım. Artık dolan gözlerimi saklama ihtiyacı duymuyordum. Ruhumun özgürlüğe olan hasreti o kadar güçlüydü ki beni ayakta tutuyordu.
"Seninle öncesinde hayatım hakkında pek konuşmamıştık. Az önce öğrendiğim şeyler karşısında ne yapmam gerektiğini inan bilmiyorum Marcus. O kadar karmaşığım ki aldığım her nefeste ciğerlerim parçalanıyormuş gibi hissediyorum."
Titrek bir nefes aldıktan sonra ellerimi ellerinin arasına aldı ve gözlerimin içine baktı. "Her şeyi yalnız çözmek zorunda değilsin. Anlat bana," dedi.
O beni yargılamadan, sessizce dinlerken benim kelimeler ağzımdan güçlükle ama seri bir şekilde döküldü. Alex'e anlattıklarımın aynısını ona da anlattım. En baştan sona kadar her şeyi; katil olduğumu sanmamı bile. Hiçbir tepki vermeden dinliyordu. Korhan ile olan anıların bir çoğunu bu olaylardan dolayı öğrenmişti fakat Alya'nın babasının Arda olduğu gerçeği biraz şaşırmasına neden oldu. Ona Alya'nın babasının öldüğünü ya da ayrıldığımızı söylemiştim yanlış anımsamıyorsam. Önemli de değildi. Şimdi gerçeklerin vaktiydi. Anlattığım şeyler en nihayetinde bittiğinde dudağımı ısırarak ona baktım ve boynumu büktüm.
"Devam et," dediğinde gözlerindeki ışıltı ne olursa olsun orada olacağını kanıtlıyordu adeta. Hiç gitmeyecekmiş gibi.
"Bu dosyada yazan isim," dediğimde gözlerimi yatakta duran dosyaya çevirdim.
Marcus birkaç saniye gözlerini kıstıktan sonra aniden durdu ve bana baktı. "Arda o Arda mı?" dedi. Ağzı açılmıştı. Hüzünle başımı salladığımda gözyaşlarıma daha fazla engel olamadım ve akmalarına izin verdim.
Gözümden akan yaşlar yere düşmeden Marcus elini yüzüme götürdü ve baş parmağıyla gözlerimi sildi.
"Neden ağlıyorsun?" dediğinde şaka mı yapıyorsun der gibi ona baktım. "Tamam hüzünlü bir konu olabilir bu ama sevinmen gerek Devin. Düşünsene, sizden bir gelecek çalındı. Sizi mahveden şey kader değildi. Sizi mahvedenler kim bilir şu anda ne durumdalar bilmiyorum," dediğinde annem ve babamdan bahsediyordu. Korhan'ın ne yaptığını ikimiz de biliyorduk. "Ama bildiğim tek şey varsa o da şu; yakınıp durduğun kader senin tekrardan aynı kalbe aşık olmanı sağladı. Farklı ruh, farklı beden ama aynı kalp. O kalp hep senin için atmış ve hala da senin için atıyor." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devin | RAFLARDA |
Teen FictionBabasının menfaatleri uğruna bir başkasına satılan Devin, yıllarca süren zulme boyun eğip susmuştur. Genç kadının tahammül sınırını zorlayan son damla, onu hem bir katil hem de bir kaçak yapmıştır. İçine düştüğü karanlık durumdan sonra kaçan ve kaç...