Bölüm 15.2

5.7K 409 647
                                    

Desteklerinizi bekliyorum! 🙏🏼

Keyifli okumalar dilerim. 🧜🏻‍♂️❤️

Sıçrayarak uyandığımda alarm sesi tüm evi inletiyordu. Başucumdaki telefonu güçlükle bulup ekranı parçalarcasına alarmı kapamaya uğraştım. Ama uykum çoktan kaçıp gitmişti. Tam da rüyamın en güzel yerindeydim.

Alex ve ben bir dönme dolapta öpüşmüştük. İster istemez parmak uçlarım dudaklarıma gittiğinde yatağımda gülümsemeden edemedim.

Ama hayır. Bu bir rüya değildi. Dün yaşadıklarımızın her biri gerçekti. Rüya gibi olan gerçeklerden bir tanesiydi ama gerçekti. Yaşadığım o anın rüya mı yoksa gerçek mi olup olmadığını ayırt edebilirdim. Alex beni öpmüştü. Sanırım ben onu öpmüştüm. Neyse ne, birbirimizi öpmüştük. Ve bundan utanmıyordum. Korkmuyordum da. Garip bir şekilde iyi hissediyordum.

Normalde lunapark dönüşü Nalan bize gelecekti fakat acil bir işi çıktığından bu sabah güzel bir kahvaltıya gitme planı yapmıştık. O nedenle sabahın körüne alarm kurmuştum. Yaşadıklarımı Nalan'a anlattığımda yüzünde oluşacak olan ifadeyi tahmin edebiliyordum. Şok geçirecekti. Çünkü ben hala şok içerisindeydim.

Yataktan kalktığımda adımlarımı lavaboya yönelttim. Attığım her adımda onu düşünüyordum ve bu bana kalırsa çok saçmaydı. Farklı birinin beni bu denli etkilemesi korkunçtu. Aynı zamanda kaçınılmaz.

Soğuk suyu açtığımda tüm bedenim uyarıldı ve daha fazla ayıldım. Yüzüme çarptığım su anılarımı beynimde çakan flaş ışıkları gibi gün yüzüne çıkarıyordu.

Doğrulup aynadaki ıslak yüzüme baktım. Parmaklarım tekrardan dudaklarıma kaydı. Gülümsemeden edemiyordum. Kesit kesit olan görüntüler heyecanlanmama neden oluyordu. Bakışları çok yakınımdaydı ve göz bebeklerinde kaybolmamak elde değildi. Esen havada yüzüme çarpan sıcak nefesini hala hissedebiliyordum. Yumuşak dudakları...

"Kendine gel Devin." diye fısıldadım. Resmen aynadaki aksimden utanmıştım. Bir havlu yardımıyla ellerimi ve yüzümü kuruladıktan sonra lavabodan çıktım.

Alya'nın kapısını açtığımda hala mışıl mışıl uyuduğunu gördüm. Dün fazlasıyla yorulmuştu ama uyurken bile yüzündeki mutluluğu görebilmeniz mümkündü. Onu ilk kez bu kadar mutlu görmüştüm ve Alex'in yanında o kadar rahattı ki, onu Korhan'ın ona hiçbir zaman sağlayamadığı baba figürü olarak görüyordu. Ve bu beni fazlasıyla ürkütüyordu.

İleride kızıma ne diyecektim. Yaşı henüz çok küçüktü ve şu anda hayatına giren birini kabullenebilirdi. Ya sonra? Büyüdüğünde öz babasının Korhan olmadığını öğrenecekti. Eminim ki buna fazlasıyla sevinecekti çünkü onu hiçbir zaman babası gibi görmediğini biliyordum. Onun için o kötü bir adamdı ve tüm babaların böyle olduğunu düşünürdü.

Benim babam bir canavardı. Ama Alya'nın babası dünyanın en iyi insanlarından biriydi. Sevmeyi bilen biriydi ve kalbindeki iyilik tüm çevresine yansıyordu. Ama büyüdüğü babası canavardan da öteydi. Onu hatırlamak tüylerimi ürpertiyordu. Aklımda kalan son görüntüsü cam kırıkları ve kanlar içerisinde yerde yatan cansız bedeniydi.

Alya'nın yatağına usulca oturduğumda gözlerimi sımsıkı kapatıp kötü olan ne varsa geriye itmeye, yok etmeye çalıştım.

Bugün dünden daha iyi hissediyordum. Yarın da bugünden daha iyi hissedecektim. Buna ihtiyacım vardı ve hayatın bana mutluluğu getirmesini beklemeyecektim. Mutluluğa giden yolda tabanlarımın parçalanacağını bilsem de koşacak ve söküp alacaktım. En az herkes kadar ben de hak ediyordum. Ve evet, kızımı kurtaracaktım. Bunun için ne yapılması gerekiyorsa yapacaktım. Eğer ortada bir tedavi yoksa da, yaratacaktım. Çünkü onun olmadığı bir hayatta mutluluğa koşamazdım. Çünkü benim için onun olmadığı bir hayatta koşulacak herhangi bir mutluluk olamazdı.

Devin | RAFLARDA |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin