Bölüm 10.1

7.2K 626 376
                                    

Sınır: 70 vote + 100 yorum

Bundan böyle bu tarz sınarlar koyarak hem kendimi motive edeceğim hem de bölümlerimiz bu sınırları geçince daha hızlı gelecek.

Keyifli okumalar!

I'm back bitches. 🤪😈💃🏻

O gece iyi kötü bir şekilde bittiğinde Marcus beni evime bırakana kadar rahat bir nefes alamamıştım. Restorandan diğerlerine göre biraz daha erken çıkmıştık. Herkese iyi akşamlar diledikten sonra Marcus elimi tutarak beni dışarı yönelttiği sorada gözlerim Alex'in delici elalarıyla kesişmişti. Onu okuyamıyordum. Ne hissediyor, ne düşünüyor bilemiyordum. Belki de beynimin bana yapmış olduğu bir oyundu bu. Kuruntular içerisinde bir çıkış yolu arıyordum kendime. Bir bilinmezlik içerisindeydim.

Evime girdiğimde Nalan'ı televizyon karşısında uyuklarken buldum. Televizyonda hâlâ çizgi film oynuyordu. Kapıda bir süre ayakta dikildim. Onu seyrettim. Nefes alışverişleri günden güne şişen karnını daha da çok gün yüzüne çıkarıyordu ve bu bana huzur veriyordu. O an aklıma Alya geldi ve ayağımdaki topuklu ayakkabıları hızla çıkartıp içeri yöneldim.

Alya'nın odasının kapısını açtığımda gece lambasından yayılan loş ışık pürüzsüz yüzünü aydınlatıyordu. Ona her baktığımda binlerce kez şükür ediyordum. Gözlerim ona her çarptığında titrek nefesler alıyordum. Onu kaybetmeyecektim. Elimden ne gelirse yapacak ve kızımı hayatta tutacaktım. Gerekirse kendi canımı verecek, bu kabusa bi son getirecektim.

Ona doğru yaklaşıp açılan üstünü battaniyesiyle kapattıktan sonra alnına yumuşak bir öpücük kondurdum. Akıllı meleğim.

Odasından çıktıktan sonra salona yöneldim. Nalan hâlâ aynı pozisyonda uyukluyordu. Usulca onu dürttükten sonra hızla gözlerini açtı.

Yüzümü ekşiterek, "Korkuttum mu?" diye fısıldadım.

"Ay," deyip etrafına bakındı. Kendine geldiğinde, "Ne zaman geldin Devin?" dedi. Uyku sersemliği çok tatlıydı. Nalan gerektiğinde cazgır olabiliyordu ama tatlı mizacı yılanı deliğinden çıkarabilecek türdendi.

"Az önce geldim." diye fısıldadım. "Hadi kalk benim yatağıma yat. Tutulacaksın burada."

Gözlerini ovuşturduktan sonra koltuktaki telefonundan saate baktı. "Çağları arayayım gelip alır beni." dedi.

"Hayır Nalan. Israr ediyorum. Bu gece burada kal. Yarın sabah Çağlar da kahvaltıya gelir." dedim.

"Ama işin ne olacak?" dedi.

Ona gülümseyerek baktım. "Artık patronlardan birinin sevgilisi olduğuma göre biraz geç kalmanın kimseye zararı dokunmaz bence." dedim.

Nalan başta şaşırsa da sonradan ironi olduğunu fark ederek iki eliyle yüzünü kapattı ve güldü.

"Ben Alex takımındanım." dedi.

Bu dediği beni güldürse de biraz tedirgin hissettirmişti.

"Böyle bir şey olmayacak Nalan. Şu anki planlarımda biriyle beraber olmak yok. Hele bir de aşk üçgeninin ortasında yer almak, hiç yok." dedim.

Tabi tabi der gibi başını salladıktan sonra telefonuyla Çağlar'a mesaj attı. Birkaç dakika sonra Çağlar bebeklerinin nasıl olduğuna dair sevimli bir mesaj attıktan sonra Nalan gülümseyerek kocasıyla mesajlaşmasını sonlandırdı. Onu seyrederken içimden geçirdiğim tek kelime 'keşke' oldu.

Keşke benim de böyle bir hayatım olsaydı.

Nalan en sonunda kalktı ve odaya geçtik. Daha eşyaların tamamı yerleştirilmiş durumda değildi. Ama yaşanılabilir bir alandı. Nalan yatağa yatar yatmaz uykuya daldı. Ben de üzerimdekilerden kurtulup makyajımı temizledim. Yatağa girdikten sonra ne kadar yorulduğumu fark ettim. Yorganı üzerime çektiğimde hiçbir şey düşünmeden uykuya daldım. Bir şeyler düşünmeden uykuya dalmayalı uzun zaman olmuştu.

Devin | RAFLARDA |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin