Bölüm 11.2

7.2K 640 699
                                    



Satır arası yorumlarınızı bekliyorummm! 🙊

Keyifli okumalar! ❤️

Böyle bir teklif sunacağımı aklımın ucundan bile geçirmezdim.

Bazen insanlar aklından geçenleri istemeden diline dökebiliyordu. Bu bazen karşı tarafı yaralayabiliyordu da. Sevindirebilirdi de. Ama şu anda Alex'in ne düşündüğünü bilmiyordum.

Açmış olduğu kapıyı kapatıp teklifimi kabul etmesi beni heyecanlandırsa da sınırımı aştığımı düşündüm.

Sonuçta o benim patronumdu ve aynı evde ona bir şeyler ikram etme fikri etik gelmiyordu.

Ne konuşacaktık? Geçmişimden bahsedemezdim. Bunu düşündüğümde tüylerim ürperiyordu. Henüz atlatamadığım bir travmayı önüne seremezdim. Mantıklı düşününce işimi kaybetmeme hatta kızımı kaybetmeme bile yol açabilirdi.

"Buyrun." dedim elimle salonda bulunan koltuğu işaret ederek.

Gömleğindeki kol düğmelerini açıp kollarını kıvırdı.

Ağır adımlarla ona göstermiş olduğum koltuğa doğru ilerledi ve nefesini dışa vererek oturdu.

Heyecanla ne ikram edebileceğimi düşündüm. Henüz yeni taşındığımız için evde doğru düzgün bir şey yoktu.

Bitki çayı ve Alya için süt aldığımı hatıladım. Ne diyecektim? Süt içer misiniz? Komik olurdu.

"Yeni yerleştiğimiz için pek bir alternatifim yok, kusura bakmayın." dedim.

"Şaşırt beni." dedi ellerini iki yana açarak.

Kol düğmelerini sehpaya bırakarak arkasına yaslandı.

"Pekala." dedim ve mutfağa ilerledim.

Mutfak ve salon bir olduğu için her hareketimi görebiliyordu.

Titreyen ellerimle dolapları karıştırmaya başladım. Nelerden hoşlanırdı acaba?

"Bitki çayı var," dedim ve ona dönmeden buz dolabını açtım. Belki meyve suyu bulabilirdim. Ama dolapta bana bakan kırmızı bir şişe gördüğümde ağzım açık kaldı.

Bir şişe şarap duruyordu ve bunu benim almadığıma emindim. Muhtemelen Nalan almıştı ve belki içeriz diye dolabıma yerleştirmişti.

Şişeyi elime alıp incelediğimde gülümsemeden edemedim.

"Şarap mı o?" dedi Alex.

Yüzümü ekşiterek doğrulduktan sonra elimde şarapla ona döndüm.

"Sanırım." dedim.

Alex gülümsedikten sonra, "Bir kadeh alabilirim." dedi.

Kafamı onaylar biçimde salladıktan sonra tezgaha döndüm. Şarap şişesi nasıl açılırdı ki? Daha önce kaç kere şarap şişesi açtığımı düşündüm. Hiçti.

Hâlâ ayaklarımdan çıkarmadığım topuklu ayakkabılar dengemi bozduğu için orada değilmiş gibi ayakkabılarımı çıkarıp mutfağın bir köşesine fırlattım.

Şimdi boyum şişeyle daha orantılıydı. Acaba şu anda bu hareketime ne tepki veriyordu?

"Aslında bunu aldığımı hatırlamıyorum. Muhtemelen arkadaşım Nalan almıştır." dedim ve elimdeki bıçakla şişenin mantarını gevşetmeye çalıştım.

Cevap vermek yerine sustu. Titreyen ellerimle şişeyi açmaya çalışırken sinirlenmek üzereydim. Rezil oluyordum resmen.

İçimden şişeye sövmeye başladığımda bıçağın ucu parmağıma battığında sessiz bir inilti koptu dudaklarımdan. Neyseki kanamamıştı.

Devin | RAFLARDA |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin