EVET ARKADAŞLAR. YENİ BÖLÜME GEDİİİĞĞĞKKK.
Şu anda odanda boş boş duvara bakıyorsun. Her şey sana o kadar ağır geldi ki. Her şeyin bir anda ortaya çıkması yıktı adeta seni. Annen, Zalgo ve yazar yada gözlüklü ismi herneyse o kız. Acaba yalan mı söylüyordu yoksa Zalgo gerçekten onu tehdit mi etmişti? Ama yalan söylemişse neden zamanı geriye almıştı ki? Soruların içinden çıkamıyordun. O sırada içeriye gözlüklü girdi. Kapıyı bile çalmamıştı. "İyi misin?" Gözlerini devirdin. Kıza hala güvenmemiştin. İsmini söylese onu mu yiyecektiniz sanki? "Bir anda annemin üvey olduğunu öğreniyorsun ve aniden gerçek annen karşına çıkıyor. Yıllardır rüyalarına kabus olan yaratığın gerçek olduğunu ve kalbinin sihir pompaladığını öğreniyorsun. Üstüne üstlük ne olduğu belli olmayan bir kız odanı izlerken yakalanıyor ve Zalgonun ajanı olduğunu, sonra da pişmanlık duyduğunu söylüyor. Bunlara rağmen onu eve alıyoruz ve güvenilmeyen kişi biz oluyoruz." Yazarın gözleri sulanmıştı. Sanırım biraz sert konuşmuştum. Ama hak etmişti. "Üzgünüm. Seni bu kadar kızdırdığımı bilmiyordum. Ama ismimi söyleyemem." Koşarak odadan çıktı. Gerçekten çok tuhaf bir kızdı. Ne olucaktı ismini söyleseydi? Ne değişecekti?
-Gözlüklüden-
Odadan çıkmak zorunda kalmıştım. Yoksa ağlayacaktım. Bana kimse güvenmiyordu zaten. Ona ismimi söyleyemezdim. Çünkü yakında buradan çekip gidecektim. Çok uzaklara gidecektim. Bir daha da geri dönmeyecektim. İstesem de dönemeyecektim. Çünkü ben yakında öleceğim. Babamı kurtarmak için Zalgo'nun gözlerinin önünde öleceğim. Ya ona casusluk yapacağım ya da öleceğim. Ben tabii ki de ölme yolunu seçeceğim. Onlara ismimi söylemeyeceğim çünkü bana güvenmelerini istemiyorum. Beni sevmelerini istemiyorum. Ya da babamı başka bir yolla kurtarabilirsem -casusluk ya da ölüm dışında- beni bulmalarını istemiyorum. İsmimi bilirlerse beni bulurlar. Eğer beni bulurlarsa ne kadar acınası bir durumda olduğumu görürler. Mesela okulda zorbalık gördüğümü ama hiç bir şey yapmadığımı, dışlandığımı...
Bunları düşünürken çatıya çıkmıştım. Oturmuş ormanı izliyordum. Birden omzuma bir el değdi. Bu el Jeff'e aitti. "Tren geçmesini bekliyorsan buradan geçmiyor." Yüzüme yine mutluymuş gibi gülücük yerleştirdim. Zaten hep öyle yapıyordum. "Ormanı izliyordum sadece." Yanımda ki defteri alıp Jeff'e bir şaka yapmaya karar verdim.
Jeff'in burnu kaybolsun.
Birden burnu kayboldu ve ağzını açıp derin bir nefes verdi. "Sanırım grip oluyorum." Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. "Jeff, burnun yok!" Jeff hızlıca elini burnuna götürdü. Burnunu yerinde bulamayınca az kalsın çatıdan düşüyordu. Neyse ki tuttum. "Kesin Toby çaldı! Geberticem onu!" Sinirle aşağıya inmeye başladı. Bende defterimi elime aldım. Toby nasıl Jeff'in burnunu çalmış olabilir ki?
Jeff'in burnu geri gelsin.
EVET YENİ BÖLÜM GELDİİİ. OLAN JEFF'İN BURNUNA OLDU:)
HADİ BYYY.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CREEPYPASTA-BAŞKARAKTER SENSİN /TAMAMLANDI\
FanfictionWattpad de ilk baş karakter sensin kitabı. Creepypasta karakterleri ile birlikte yaşamaya hazır mısın? Üstelik başlıkta da söylediğim gibi kitabın karakteri sensin:)