Yine bir edebiyat dersi ve yine uykulu olan bir ben. Sözelden nefret edip ama tek sözelden iyi olan yine bendim. Kafamı cama çevirdiğimde üniversitenin camlarına baktım. Evet okuduğum lise aynı zamanda da Anıl'ın üniversiteyle yan yanaydı ve ne zaman kafamı cama çevirsem onun dersliğinin olduğu sınıfı çok net görebiliyordum.
Yine onun dersliğine bakarken Anıl'ın uyukladığını gördüm yanında ki Bulut'un ise gözleri bizim sınıftaydı. Kaşlarımı çatarak önüme dönerken hocanın bana seslenmesiyle irkildim.
"Aşk nedir sence Nil ?"
Gülerek ayağa kalkarken konuştum.
"Aşk bir boktur ishal olan sever kabız olan sevmez hocam ben kabızım"
Hoca ve sınıf yüzüme iğrenerek bakarken ben Eylül ve Ceyda kahkaha atıyorduk.
Hoca Ceyda'ya döndüğünde Ceyda anlamış olucak ki anında ayağa kalktı.
"Hocam bence aşk Anıl'dır"
Tüm sınıfın gözleri bana dönerken ben ve Eylül şokla Ceyda'ya bakıyorduk. Ulan sonunda itiraf etmişti biz zaten biliyorduk ama önemli olan kendiliğinden itiraf etmesiydi.
Ceyda yerine geri otururken Eylül kalkmıştı.
"Hocam bana hiç sormayın ben bilmiyorum ama zengin koca adaylarına açığım"
Eylül yerine oturduğunda hoca bıkkınlıkla bize bakıyordu.
"Sizden adam olmaz"
Elimi göğsüme bir iki kere vurarak başını eğip "eyvallah" dediğimde zil çalmıştı.
Hoca şükür diyerek sınıftan çıkarken gözlerim istemsiz olarak tekrar üniversitenin camına kaydı.
Anıl hâlâ uyuklarken Barlas ve Bulut direkt olarak bizim sınıfa bakıyordu.
"Bulut ve Barlas niye bize bakıyor lan ?"
Eylül içimde ki düşünceleri duymuş gibi dile getirdiğinde omuzlarımı bilmiyorum dercesine kaldırdım.
Sınıf sessizleşirken gelene baktım, Eylül'ün eski sevgilisi Burak gelmişti tabi tüm sınıf bunu bildiği için ortamda ki kaosu arttırmak için susmuştu.
Ceyda anında elini yumruk haline getirirken ben elimi sıraya vurmuştum ulan çok havalıydı ama elimin ebesi sikilmişti.
Eylül aksimize gayet rahat bir tavırla ayaklarını sıraya uzatarak bize doğru gelen Burak'a bakarken Burak da çoktan gelmişti.
"Biraz konuşabilir miyiz ?"
Eylül düşünür gibi yapıp güldü.
"Hangi yüzünle ?"
Sınıf ıslık çalarken Burak bozulsa da Eylül'e bir adım atmak için yürüdüğünde Ceyda anında ayağını uzatıp Burak'ın takılıp düşmesini sağlamıştı. Burak yeri boylarken ben kahkaha atıyordum.
Nerden geldiğini anlamadığım bir şekilde sınıfın kapısında Anıl, Barlas ve Bulut'u görünce yutkundum. Anıl Burak'ın ağzına sıçıcaktı.
Anıl ve diğerleri de anında gelip yerde ki Burak'a bakarken dişlerinin arasından konuştu.
"Ben buna ana bacı gitmez miyim abi ?"
Şarkıdan yaptığı repliğe anırırken daha çok sinirlendiğini anlamıştım ama ne yapayım komikti.
Benim de, Ceyda'nın da eski sevgililerimiz Anıl'dan çok çekmişti sıra Eylül'ün eski sevgilisi Burak orangutanındaydı.
Burak ayağa kalkarken Anıl Burak'ın önüne yürüdüğünde Eylül anında elini kaldırıp Anıl'a dur işareti yapıp ayağa kalkmıştı.
Burak'ın önünde durup şarkıdan bir nakaratı alıntıladı. Ulan şarkılar olmasa laf sokamayacağız ha.
"Seni sildim telefon rehberimden, adının üstünü hep karaladım. Yüzünü görmekten çok sıkıldım nereye gitsem peşimdesin sen. Üf yeter"
Eylül yerine otururken Ceyda ve ben aynı anda Burak'a doğru tükürüp kışkışladık. O geldiği gibi geri dönerken tüm sınıf bizi alkışlıyordu.
Anıl'ın üzerinde ki gerginliği dağıtmak için aklıma gelen fikiri dışarı vurdum.
"Çıkışta bir şeyler mi yapsak ya sıkıldım ben ?"
Anıl Bulut ve Barlas'a döndüğünde Bulut fark etmez der gibi omuzlarını silkti. Barlas ise elini ensesine atıp kaşırken kollarında ki kaslar gözlerimi alıyordu.
"Benim Eslem'e sözüm var gelemem"
Gözlerimi devirip yerime yayılırken Anıl gayet anlayışlı bir şekilde kafasını salladı.
"Oha bizim sınıfta bu üç taşın ne işi var ?"
Sınıfa gelen Merve ile gözlerimi devirerek anında Anıl' a sarılıp Merve'ye orta parmak gösterdim.
"Gerçekten kafana üç taş yemek istemiyorsan bunlar gidene kadar kör ol ve sırana geç"
Eylül konuşurken gözlerim az önceden beri suspus olan Ceyda'ya kaydı.
Gözleri Anıl'ın eline değen eline odaklanmış donmuş bir şekilde bakıyordu. Ah aşık kek seni.
"Anıl sana talip var"
Anıl kaşlarını çatıp bana bakarken Ceyda anında kafasını kaldırıp sinirle bana bakıyordu.
"Ben Ceyda'ya görümcelik yapmak istiyorum"
Eylül bıyık altından gülerken Ceyda kimsenin göremeyeceği bir şekilde beni cimcikliyordu.
"Saçmalama kızım neyse biz gidiyoz dikkat edin çıkışta bekleyin beni"
Üçü birlikte sınıftan çıkarken Ceyda da önüne dönmüştü.
Sınıfı anlamsız bir sessizlik kaplarken ayağa kalkıp bağırdım.
"Sevgili sınıfımın iki yüzlü insanları oturmaya mı geldik ?"
Hiç kimse beni umursamazken göz devirip yerime oturdum. Sanki ben sizi çok umursuyorum aptallar.
....
Saçma bir yerde bitirdim ama olsun 🥵
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Niloya •Texting
Teen FictionBilinmeyen numara: Allah'ım beni kuş et. Niloya: Niye kuş lan ? Bilinmeyen numara: Kafana sıçmak için.