"Eee Anıl'cığım, abiciğim"
Anıl göz devirerek gözlerini oynadığı oyundan saliselik bir şekilde bana çevirip göz devirerek oyuna geri çevirdi.
Ulan tamam oyun oynuyorsunuz iyi hoş ama lütfen bir günlüğüne de olsa oyunlar kassın, donsun bir şey olsun valla yeter ya.
Oyunlar yüzünden Barlas'la da iki kelam laf edemiyoruz.
Kelam mı ? Nil sen ne ara bu kadar kelime bilgisine sahip oldun lan.
Kendimle gurur duyuyordum.
İçimde ki ses "bir kelime keşfetmişimdir;" diyip laf sokmaya çalışırken ona daha fazla konuşma hakkı tanımayıp usulca oyun konsolunun yanına gittim.
"Ne istiyorsun Nil'ciğim ne istiyorsun güzelim lütfen bak oyundayım"
Ellerimi belime koyarak oyun konsolunun önüne kendimi siper ettim, adeta kurşun önüne atlar gibi. Allah'ım ne kadar da mükemmel yaratmışsın beni ya.
"Nil napıyorsun çeki önümden, öleceğim senin yüzünden"
Omuzlarımı silkerek konuştum.
"Barlas'ı da alıyorsun konuşamıyoruz senin yüzünden. Siz nasıl adamlarsınız ya ? Bulut gibi penguenli pijama giyip jelibon yiyerek çizgi film izleseniz ya"
Anıl çarpık bir gülüşle arkasına yaslanırken oyun kolunu da kenara koydu.
"Bulut adam mı sence ?"
Arkada gördüğüm Bulut'la dudağımı dişlerken Bulut kıvırtarak gelip Anıl'ın yanına bacak bacak üstüne atarak oturdu.
"Ayol neden adam değilmişim Aşko ?"
İncelttiği sesi kulağımı tırmalarken kıkırdadım.
"Ulan ne ara geldin kapıdan atsam bacadan yine giriyorsun"
Bulut normal oturma pozisyonuna geçerken eliyle kapıyı gösterdi.
"Tamam lan kızma sevgilini de getirdik"
Az önce ki ince çıkan sesinin aksine kalın erkeksi sesi çıkınca kahkaha atarak gelen Ceyda ve Eylül'e sarıldım.
Onlar da bana sarılırken rahat durmayıp popolarına şaplağı atarak içeri gönderdim.
"Ulan götümü elleye elleye büyüttün amk"
Eylül'e gülerken kapıya yaslanıp arabasını park eden Barlas'ı beklemeye başladım.
Hava güneşliydi, güneşli günleri severdim ben. Ocak da doğmama rağmen yaz insanı olmuştum hep.
Barlas arabasını park edip kot ceketini yakasını düzeltip aynı zamanda da bana doğru yürürken dudaklarım kendiliğinden kıvrılmıştı.
Bir kaç ay öncesine kadar kardeşiyle sevgili olduğunu sandığım çocuğun aşk acısını çekerken onun da bana aşık olduğunu öğrenmemle dengem alt üst olmuştu ama bu her zamanki alt üst oluşların aksine en güzeliydi.
Kim derdi ki Nil günün birinde birine çok fena tutulucak diye.
Kim derdi ki Nil'in otobüste her gün aşık olduğu çocuklardan biriyle sevgili olacağını.
Hayat işte, biz plan yaparken başımıza nelerin getireceğini bilmiyorduk.
"Ne düşünüyorsun bakalım Evren güzeli ?"
Gülümseyerek kollarımı Barlas'ın boynuna dolarken kafamı boynuna gömdüm. Kendine has kokusu beni daha çok kendine çekiyordu.
Hani bazı kokular vardır ağırdır derin derin nefes alamazdık ya. Barlas'ın kokusu şu ana kadar kokladığım en güzel parfümdü, en ağırıydı belki de ama beni boğmuyordu diğerleri gibi. Aksine sarhoş ediyordu.
"Birileri beni özlemiş sanırım"
Gülerek boynundan kollarımı çekmemle yüzü düşerken güneşte iyice belli olan bal rengi gözlerini gözlerime dikti.
"İyiydi böyle ya niye çektin"
Gülümsedim, burnunu sıkarken yanağına küçük bir öpücük kondurup içeri geçtim.
Eee bu kadar sevgi pıtırcığı olmak yeterdi, ne yapsaydım kucağıma alıp içeri mi getirseydim. Kendisi gelirdi.
"Sen niye kendi kendine gülüyorsun ruh hastası"
Bulut'un bana söylediği cümleye dil çıkartmakla yetinirken koltuğa geçip yayıldım.
"Heh niye güldüğü anlaşıldı hanım efendinin"
Anıl'ın Barlas'ı görüp konuşmasıyla kızarsam da belli etmedim.
"Aşkım sen beni görünce niye kızarmıyorsun beni sevmiyor musun ?"
Ceyda'nın Anıl'a sorduğu soruyla ciddi mi der gibi Ceyda'ya bakarken oldukça ciddi olmasıyla kafamı olumsuz anlamda salladım.
Şu grupta kimse normal değildi.
"Bebeğim benim domatese alerjim var ondan kızarmıyorum"
Anıl'ın dalga geçtiğini Eylül bile anlarken Ceyda ciddiye almış olucak ki dudağını bükerek kafasını Anıl'ın göğsüne yasladı.
Ah, salaktı bu kız, ama seviyordum işte ne yapalım ya atsan atılmaz satsan satılmaz.
...
Böyle boş beleş bir bölüm oldu bu ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Niloya •Texting
Teen FictionBilinmeyen numara: Allah'ım beni kuş et. Niloya: Niye kuş lan ? Bilinmeyen numara: Kafana sıçmak için.