"annemler iş için şehir dışına gitti ev iki günlüğüne bizim"
Cipsime elimi daldırıp ağzıma atarken Anıl'a döndüm.
"Napim"
Anıl göz devirirken gözlerimi kapatıp cipsimin tadının güzelliğine kendimi bıraktım. Abi net lays yoğurt çeşnili tüm cipsleri elerdi.
Kapı çaldığında ayağa kalkıp kapıya koştum, bizimkilerdir büyük ihtimalle.
Kapıyı açtığım anda üzerime ayının düşmesiyle yeri boyladım. Ayı derken Barlas'tan bahsediyorum bu arada.
Yerde boydan boya yatarken Barlas'da benim üstüme düşmüştü, elleri kafamın iki yanında kalırken yüzlerimizin yakın olması da sinir bozucuydu. Gözlerimin içine bakarken sürünerek altından çıkıp ayağa kalktım.
Bir yılan değildim ama ben de çok süründüm.
Ayağa kalktığımda Eylül gülerek yanıma gelip elini yüzüme koyduğunda afalladım.
"Ay sen niye domates gibi oldun ?"
Ceyda da kıkırdayarak "biz ona domates değil Barlas etkisi diyoruz Eylül" diye atladı.
Allah'tan kimse duymamıştı bu orangutanları.
Ayrıca ne domatesi ne Barlas'ı ya. Eslem olsun domates banane.
"Hoş geldiniz"
Ceyda Anıl'ın sesiyle kendi kendine gülerken onun gibi konuştum.
"Ne o Anıl etkisi falan mı ?"
Eylül kahkaha atarken Ceyda göz devirip koltuklardan birine oturmuştu.
"Az önce ki kütleme neydi ?"
Anıl"ın sorusuyla tüm bakışlar bana dönerken ben onlara kıçımı dönmüştüm. Hayata karşı bakış açım cidden buydu.
"Ben Barlas'ı kapıya doğru ittiğim sırada Nil kapıyı açtı Barlas da onun üstüne düştü"
Gözlerim pörtlerken ayağımda ki terliği çıkarıp arkama dönmeden Bulut'a fırlattım. Umarım Bulut dışında birine denk gelmemiştir.
"Ulan nasıl isabet ettirdin ?"
Gülerek yerimden kalktım ve Bulut'un elinde tuttuğu terliğimi alıp yüzüne tükürdüm.
"Senin yüzünden mi bu salak benim üzerime düştü lan it"
Barlas'a gözlerim kayarken hafif gülümsemesiyle ellerimi yukarı açıp ya sabır diledim. Yok aga bu insanlar benim psikolojimi bozuyorlar.
"Ne gülüyon embesil ?"
Barlas tek kaşını kaldırıp beni izlerken ben tam bir mahalle karısı gibi gözüküyordum.
"Seni niloyalı pijamalarınla ciddiye alamıyorum."
Üzerime baktığımda hakikaten de niloyalı pijamalarımın hâlâ üzerimde olduğunu fark ettim. Tüm havam bir anda sönerken altta kalmamak için yerime geçerken konuştum.
"Ciddi bir insan olsam ciddiye alırdın"
Yerime anında Bulut çökerken arkamı dönüp bir tek boş yerin Barlas'ın yanı olduğunu gördüm.
Omuzlarımı düşürüp ayaklarımı sürükleye sürükleye yanına geçip küçük bir çocuk gibi oturunca dalga geçer gibi gülüşüyle kollarımı sinirle göğsümde birleştirdim.
Telefonuna mesaj geldiğinde içimde ki meraka yenik düşüp yandan bir bakış attım, WhatsApp'tan gelmişti.
Birtanem: Seni seviyorum.
....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Niloya •Texting
Teen FictionBilinmeyen numara: Allah'ım beni kuş et. Niloya: Niye kuş lan ? Bilinmeyen numara: Kafana sıçmak için.