26

19.6K 1.3K 360
                                    

"Yaşasın ağlama gecesi"

Kendi kendime bomboş odada bağırdığım cümleye gülüp ayağa kalkarak dizüstü bilgisayarımı yatağa alıp Spotify'a girdim.
Favorilerde bile sürekli en üst sırada olan şarkımı açıp düşünmeye başladım. Aslında neyi düşündüğümü bile bilmeden dusunuyordum. Mesela kimdim ben ? Ne istiyordum ? Yaşadığım hayattan mutlu muydum ? Tabi her şeyi bir kenara bırakırsak bir de o vardı, Barlas...

Sevgilisi olan birini sevmem ne kadar doğruydu ? Seviyor muydum ? Ah kesinlikle bu işler karmakarışıktı.

Seviyor muydum ? Belki evet belki hayır bilmiyorum ama bir cümleyle özetlemek gerekirse gözlerim o üniversite bloğunda ki onlarca kişiyi es geçerek sadece onu arıyordu.

Bazen bir şarkı takılır ya dilimize bazen söylediğimizi bile unuturuz ama dilimizden düşmez. Barlas o şarkı gibiydi. Ezbere söylüyorum ama ne söylediğimi bilmiyordum işte.

Yatağımın yanında ki camdan dışarı izlerken karşı kaldırımda yürüyen iki kişi dikkatimi çekti. Biri Barlas diğeri kim bilmiyorum ama Eslem olduğunu zannediyordum. Barlas'ın eli kızın belinde kız ise ellerini eşofmanının cebine sokmuş yürüyordu. Kız fazlasıyla güzeldi kıvırcık saçları omuzlarında bitiyordu. Barlas ise gülerek bir şey anlatıyordu iyi de Barlas çok gülen biri değildi ya da sanırım ben o gülüşü sağlayamamıştım. Eslem gerçekten fazlasıyla şanslı bir kızdı.

Dolu olan gözlerimi çekiceğim sırada kapıda beni izleyen Anıl'la anında gözlerimi silip önüme döndüm.

"Gözlerini silmek için geç kaldın çünkü akan sümüğünü bile gördüm"

Belli belirsiz gülerek sol gözümden bir damla yaşın akmasına izin verdim.

"Birini seviyorsun değil mi ?"

Burukça gülümseyerek Anıl'a kafa salladım.

"Bir andan da bilinmeyen numara kafanı karıştırıyor tabi"

Gözlerimi pörtleterek Anıl'a baktım, ulan bu nerden biliyordu.

"Geçen Eylül evde bilinmeyen enişte diye anıra anıra dolaşıyordu"

Gözlerim yavaş yavaş eski halini alırken içimden Eylül'e sövmeyi de ihmal etmemiştim. Boş boğaz bir kızdı. Atsan atılmaz satsan satılmaz ne yaparsın.

"Anıl sence sevmek acıtır mı ?"

Anıl gülümseyerek yanımda ki boşluğa uzanarak beni de göğsüne çekti.

"Kusursuz olan evlilik bile bir süre sonra boşanmayla sonuçlanabiliyorken bunun cevabını sen söyle bakalım acıtır mı ?"

Acıtırdı. Kalp ağrısı cidden vardı.

"Bak Nil aşk ve sevgi birer kelime oyunu. O hissettiğin tüm duygular kalpte bitiyor. Mesela o malûm kişi gülsün diye herkesi ağlatırsın ama o ağlarsa savaşı kaybedersin"

Gülümseyerek kadami kaldırıp Anıl'a baktım. Renkli gözleri yoğunlaşmış camdan dışarı bakıyordu.

"Peki sen kimi seviyorsun"

Gözlerini camdan ayırıp bir süre bana baktıktan sonra cama dönerek fısıldadı.

"Ceyda..."

....

İki gündür bölüm atmıyordum, özlediniz mi bakalım ?

Niloya •TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin