Devran ağa üzerime geldikçe göz yaşlarım artıyordu içimden çığlıklar atıyorum lütfen artık biri beni duysun gelme gelme üstüme lütfen tam karşımda durdu aramızda bir adımlık mesafeyle göz yaşlarımı parmaklarıyla silip yanağımı okşadı. Son adımı atmıştı ki
"Ahhhhhh" bir çığlık sesi geldi. Arkasını dönüp tekrar baba baktı.
"Çıkma burdan duydun mu?" Kafa sallamakla yetinmiştim korkmuştum birine birşey mi olmuştu acaba göz yaşlarımı silip Devran ağanın arkasından gidicekken bir el engel oldu belimden tutmuştu tam çığlığı basacakken eliyle ağzımı kapattı çırpınıp ağlıyordum kulağıma eğilip
"Korkma Çavşin ben Boran kaçmanda yardımcı olucam" diyince sakinleşmişti oda bunu anlayınca elini çekmişti.
"Hadi gidiyoruz çantan nerde" bön bön suratına bakıyordum bu bu geçen gördüğüm adamdı düğünde abimin yanındaydı
"Çavşin kendine gel vakit yok çıkmamız lazım"
"Ama ama ses"
"Yolda anlatırım" yatağın altını gösterdim çantayı aldı montumuda alıp elimden tutmuştu ben ise halen olayın şokundaydım beni çekiştirerek dışarı çıkardı. Arka bahçede bir araba ve arabanın önünde Dara abim vardı. Gözlerim doldu
"Abim" dierek koşup boynuna atladım sarıldık, öptüm, kokladım canım abim
"Çavşin'im dilemin nasılsın"
"Iyiyim iyiyim abim sen nasılsın"
"Çok şükür idare ediyoruz kurban olduğum"
"Dilan nasıl abi"
"Eyidir oda sen boşver bizi delalim"
"Nasıl düşünmem abim her gün aklımdasınız"
"Gidiyorsun mavi gözlüm kurtuluyorsun bu sefer başaracaz beraber kimsenin seni durdurmasına izin vermiyecem yeter ku artık o mavi gözlerinden gözyaşı dökülmesin"
"Abi seni çok seviyorum"
"Bende seni dilemin hayde yolunda bahtında açık olsun bir ihtiyacın olursa Boran'dan isteyebilirsin gittiğiniz yerde okulunda hazır"
"Gerçek" diyip sevinçten yerimden zıpladım
"Gerçek ya kurban olduğum gerçek ama artık gitmen gerek" diyip anlımdan öptü yanaklarından sımsıkı öptüm. Arabaya bindim camdan abime bakıp bakıp ağladık. Zordu hemde çok zordu doğduğun,büyüdüğün, iyisiyle kötüsüyle yaşadığın şehrinden uzaklaşmak çok zordu bir daha kim bilir ne zaman gelirdim belkide hiç gelemem ailem,evim,arkadaşlarım,can dostum Heja ne çok olmuştu onu görmeyeli konuşmayalı en son onuda istemeye geldiklerini duymuştum Fatma demişti umarım kaderi benimkiyle aynı değildir çok mutludur umarım. Rojen babaanneyi çok sevmiştim onuda özlüyecektim birde Fatma vardı. Dilber xesû ve Dilnaz xesû(kaynana) onlarıda sevmiştim Dilşa,Lorin,Boran hepsini özlüyecektim. Göz yaşlarımla uyuya kalmıştım.Devran ağa'nın ağzından;
Çavşin'in üzerine gittikçe gözleri dolmaya başlamıştı. Tam dudakların yapışıcakken Esma'nın sesi gelmişti koşup hemen odasına girdim. Yerde kırılmış vazo yerde Esma
"Esma ne oldu"
"B...e....nn" ağlamaktan konuşamıyordu kucağıma alıp yatağa yatırdım. Göz yaşlarını sildim çok korkmuştu belli ne olduğunu anlamaya çalışıyordum fakat konuşacak durumda bile değildi.
"Esma bana bak bak bana şimdi sakin ol ve ağlama herşeyi tek tek anlat ne oldu"
"Ben oturuyordum sonra bir karartı gördüm üstüme geliyordu vazoyu fırlattım"
"Ne karartısı biri mi vardı"
"Bilmiyorum Ağam ama çok korktum" herkes odaya toplanmıştı. Odadan çıkıp aşağıya indim.
"Kahyaa"
"Buyur ağam"
"Konağa biri mi girdi"
"Yoğ ağam hep burdaydım giren çıkan olmadı"
"Konağın çevresini arayın hemen"
"Emrin olur ağam" biri girmişse eceline susamıştır. Devran ağanın evine kim ne cürretle girebilirdi.
"Oğul biri girmiş mi?"
"Yok bav(baba) kahya yoğ diyor evi çevresini aratıyorum"
"De get sen gelinin yanında ol ben bakarım ikisini de yalnız bırakmayasın"
"Tamam bav(baba)" yukarı Esma'ya bakmaya çıktım anamlar yanındaydı aklıma Çavşin geldi odasına gittim. Fakat odada kimse yoktu banyoya baktım yok mutfaya indim baktım yok oturma odasına bahçeye dama her tarafa baktım YOK YOK YOKTU NERDEYDI LAN BU KIZ
Esma'nın odasına girdim. Orda da yoktu kafayı yicektim nerdeydi bu kız
"Dapira Çavşin tune(babaanne Çavşin yoktur)"
"Tu çi dibêji kere li vir e( sen ne dersin eşek burdadır)"
"Min li her dere nihêri û nihêri, ez nahelim ku dapir bivere bila bijî( baktım baktım babaanne baktım her tarafa yok kaçmışsa yaşatmam onu)"
"Bî taybeti heke hûn aram bibin, ez ê wiya bibînim( hele sen sakin ol ben bulacam onu)"
"KAHYAAAAAA"
"Ağam birşey oldu"
"BERITANLARA HABER SAL KIZLARI KAÇMIŞTIR NAMUSUMUZU LEKELEMIŞTIR AĞALARA SÖYLE TOPLANSINLAR AFFI YOKTUR BUNUN"
"Ağam siye birşey demem lazım"
"Söyle" sinirden alev küpüne dönmüştüm böyle birşey yapma cürretinde bile buluna bildiyse demek ki çok yüz vermişim.
" Çavşin hanımımı görmüşler Boran ağamla" kahyanın yakasına yapışıp
"NE DIYORSUN LAN SEN NE DIYORSUN ULANN DAĞILIN TAŞ ÜSTÜNDE TAŞ BIRAKMAYIN BULUN IKI ŞEREFSIZI BANA BU KAHPELIĞI YAPACAK KADAR CESURLARSA KARŞIMA ÇIKACAK KADAR DA CESUR OLMALILAR BULUNNN" kükrüyordum resmen elime alev verseler yakacaktım dünyayı o kadar öfkeliydim ki ölüm diye haykırıyordum
"Oğlim" anamdı cevap vermedim
"Oğlim Çavşin gebe olabilir" ne nasıl bu bu
"Ne diyorsun ana Çavşin gebe miydi"
"Bilmiyorum ağlim ama son zamanda öyle gibi gözüküyordu durumu" eğer gebeyse ve çocuğumu benden götürdüsen küçük senin cehennemin bu ev cellatın ben olurum olucam da bu sefer vicdan yok, merhamet yok küçük aklınla kaçarsın he
"Ağam"
"NE VAR LAN NE VAR YINE NE VAR"
"Ağam ben şey" bu kız daha çok sinirimi bozuyordu
"Söyle Esma" diye dişlerimin arasından tıslamıştım
"Ben geçen Çavşin'in odasında gebelik hapları buldum gebe kalmamak için ilaç kullanıyordu" ulan Çavşin ulan bir elime geç bir geç Esma'nın üzerine yürüdüm ben yürüdükçe o kaçtı. Bir tokat attım yere düştü saçlarından tutup kaldırdım.
"ESMA TEK BIR KEZ SORUCAM ÇAVSIN'IN KAÇMASINDA PARMAĞIN VAR MI LAN" ağlayarak elimde titriyordu
"Yok ağam yok yemin ederim bir bilgim bir parmağım yo..kk.t....u..r" iyice ağlaması şiddetlenmişti kolundan tutup odasına çıkardım.
"Telefonun nerde" sustu o sustukça daha çok sinirlendim
"NERDEE LAN"
"O..r..da" diyip parmağıyla komidini gösterdi telefonu alıp
"Çavşin bulunana kadar burdan çıkmıyacaksın sakladın sende cezasız kalmayacaksın"
"Ağam dur yalvarırım benim bir suçum yoktur AĞAMMM DUR" odadan çıkıp kapıyı kitledim. Aşağıya inip
"Esma odadan çıkmayacak çıkartan olursa kendi mezarını kendi kazsın." Konaktam çıkıp arabama bindim havalimanına gidiyordum.Çavşin'in ağzından;
Gözlerimi açtığımda araba durmuştu. Dışarıda Boran denen adam sigara içiyordu kapıyı açıp çıkacaktım ki biri kapıyı tutup kapattı.
"Dışarı çok soğuk üşürsün böyle bir ihtiyacın mı var"
"Yok hayır" bir poşet uzattı.
"Yolumaz daha var burda yiyecek birşeyler var lavabo ihtiyacın varsa bekliyelim"
"Evet gitsem olur mu"
"Tabi ki bekliyorum montunu giy"
Montumu alıp çıktım. Gerçekten de soğukmuş baktım oda arkamdan geliyordu
"Nereye"
"Kapıda beklicem seni yalnız bırakmam" birşey demeden yürümeye devam ettim şimdiye aramalar başlanmıştır. Anam duymuş mudur acaba yıkılmıştır kadın lavaboya girip elimi yüzümü yıkayıp kendime geldim kısa sürede çıkıp arabaya geçtik yola devam ettik iyice acıkmıştım utanıyordum da yemeye daha fazla dayanamayıp poşedi açtım. Sandaviç vardı alıp açtım. Yeni hayat, yeni başlangıç, yeni sayfa bembeyaz sayfaya hazır mısın Çavşin?Selam poğaçalarımmm bu bölüm biraz kısa oldu gini ama olsun hepinizi seviyorum hikayemi sevmeniz beni daha çok mutlu ediyor. Hepinize teşekkür ederim iyi okumalarrr:)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evîna Dile min"Yüreğimin Sevdası"( BERDEL)
Teen FictionBen Çavşin Bekiran ismimin anlamı gibi mas mavi gözlerim var. Gel gör ki o mavi gözleri küle çevirmeye yemin etmiş biri var. Eyyyy ez e bibim qurbana we(kurban olurum sana) Mardin yetmedi mi? Aldığın canlar , doymadın mı? Daha kaç genç kızı yanına a...