Burnuma buram buram ilaç kokusu geliyordu. Hastanedeydim ses yoktu gözlerimi açtım kimse yoktu oda yalnızdım gözümden yaşlar süzüldü bağırıp,çağırmak istiyordum yakmayın beni demek istiyordum ben daha Küçüğüm evlenilecek yaşta değildim kapı açıldı içeri doktor girdi.
"Uyanmıssınız Çavşin Hanım nasılsınız" yaşayan ölüyüm demek istedim.
"İyiyim" dedim kısık sesle
"Ailemiz hepsi dışarda iyiyseniz içeri girmek istiyorlar"
"Hayır gelmesinler rica etsem uyuduğumu söyler misiniz?" dedim onları kaldıracak gücüm yoktu
"Serumunuz bitince çıkabilirsiniz" dedi ve çıktı serum az kalmıştı bitmek üzereydi ne yapacağımı düşündüm kaçsam olmaz hayır desem kimin umrumda olur ki bana sanki fikrimi sordular da itiraz edicem bide bir ömür boyu Devran ağanın karısı olmak pardon kölesi bütün hırsını, sinirini,abime olan nefretini benden çıkaracağına adım kadar eminim bunları düşünürken kapı yine açıldı.
"Serumunuzu çıkarmaya geldim" dedi hemşire çıkardı serumu çıktı odadan hazırlanıp ardından kapı koluna elim gitti tam açıcakken benden önce biri davrandı açan kişiye baktım nefret,ateş,merhametsizlik saçan gözler Devran ağaydı bana bakmadan çıktı. Bu neydi şimdi tiksiniyordu benden gözlerim doldu beni sevmeyen biriyle evlenecektem ben nasıl kaldırıcaktım bunu peki koridora girdim. Annem,Mori koşup sarıldılar.
"Ez e bibim qurbana we(kurban olurum sana)" dedi annem ağlamam hıçkırıklara dönüştü anneme sarılıp ağladım annem saçlarımı okşadı.
"Hade hade binin arabaya yeterince rezil olduk zaten" dedi babam olacak adam annemden ayrılıp yürümeye başladım. Arabaya bindik yol boyu cama kafamı koyup gözlerim kapalıydı araba durdu gözlerimi açtım. Botanların konağıydı bura ne işimiz vardı burda arabadan indik konağa girdik herkes buradaydı sofra kurulmuştu baştan sona Babannem oradaydı yavaş adımlarla yanına gidip elini öptüm oda saçlarımdan öptü yanında oturan Rojen babaanneninde elini öptüm oda saçlarımdan öpüp kulağıma
"Keçamin Rabbim senin yanında korkma bende senin yanındayım" dedi gülüpsedim gözlerim doldu. Anlaşılan beni koruyacak biri vardı bu evde Agir ağanın elini öptüm sonra Dilnaz ve Dilber Hanımın elini öptüm. Dilşa ve Lorin'e de sarıldım. Sında ayakta beni bekliyordu onun suçu yoktu aslında kimsenin suçu yoktu o yüzden ona sarıldım. Kulağıma
"Özür dilerim çok özür dilerim Çavşin" dedi
"Üzülme olan oldu senin suçun yok" diyip oturdum
"De haydi yemeğe o zaman" dedi Agir ağa hepimiz sofraya geçtik yemek yemek istemiyordum. Sadece uyumak istiyordum bedenim,ruhum çok yorgun uyursam belki azalırdı.
"Xwarina xwe xweş bikin(hayde afiyet olsun)" dedi Agir ağa herkes yemeğe başladı ben hariç bir göz üstümdeydi kafami kaldırıp kim olduğuna bakmaya cesaretin yoktu o yüzden kendimi zorlayıp yemeye çalıştım. Daha fazla yiyemiyeceğim
"Bedev sende uygun görürsen yarın çarşıya inelim" dedi Dilnaz Hanım neyy bu kadar çabuk mu
"Hazırlanın yarın imam nikahları olacak" dedi babam gözlerim doldu bu kadar çabuk olamazdı daha göz açıp kapatmadan evlenecek miyim yani
" Çavşin 18'ine girdiğinde de resmi nikahları olur" dedi Dilnaz Hanım herkes düğün için konuşuyorlardı Devran ağa yoktu gelmeye tenezzül bile etmemiş ağamız herkes konuşmaya dalmıştı gün ağırmaya başladığında kalkmıştık. Büyüklerin ellerinden öpüp kızlarla sarılıp vedalaştım arabaya binip konağa geldik herkes odasına çıktı. İdama çıkıp penceremin önüne oturup düşündüm nefes alamıyordum sanki çok daralmıştım banyoya girip ekimi yüzümü yıkadım. Üstümü değiştirip yatağa girdim. Rabbim sen büyüksün beni bu azaptan azad et diyip gözlerimi yumdum. Güneş odamı kaplıyordu Mardin yine ihtişamıyla güne başlamıştı sabah 5'ti banyoya girip rutin işlerimi halledip üstümü giyindim son olarak odamı toplayıp aşağıya indim aynaya bakmaya korkuyordum çökmüştüm çünkü bu bir kaç günde yaslanmıştım. Bu kimin umrunda kimsenin herkes uyuyordu odama çıkıp şalımı aldım. Hemen pamuğun yanına gittim şalımı ağzımı, burnumu dahi kapatacak kadar sardım. Pamukta asiydi bugün biliyordu oda hissediyordu mutlu olmadığımı çeşmenin ordan geçerken bir kaç kızın konuşmasını duydum.
"Duydum mu kız Devran ağa evleniyor"
"Bütün Mardin duydu hatta Ahmedi(Diyarbakır), Rıha(Urfa) bile duydu"
"Berikan'ların büyük kızı Çavşin'le evleniyormuş şanslı kiz valla kaptı zengin, yakışıklı ağayı daha ne"
"Saçmalama Allah aşkına kızın başı yandı Allah bilir Devran ağa kıza neler yapıcak" daha fazla dinlemeyerek attan inip koşmaya başladım. Göz yaşlarım siçim siçim akıyordu durdum var gücümle çığlık attım. Yere çöküp hıçkırarak ağladım.
"Nedennn neden ben ya ben daha çok Küçüğüm biri duysun artık beni biri duysum sesim yakmayın beni" bağırdım lakin kimse duymadı ağlama yapma demedi kimse
"Eyyyy ez e bibim qurbana de(kurban olurum sana) yetmedi mi? Aldığın canlar,doymadın mı? Daha kaç genç kızı yanına alıcan daha kaç eve ateş düşürücen ez e xwe feda bikim(kurban olurum) toprağına,taşına,suyuna yaktın beni diri diri gömüp üzerime toprak attın." içimde ne var ne yok döktüm yetti mi? Bitti mi? Kurtuldum mu? Hayır hepsine kocaman hayır halen yaşıyorum rüyada değilim. Bu bir kabus değil olmasını o kadar çok isterdim ama değil
"Aldınız benden herşeyimi çocukluğumu, gençliğimi,umudumu, hayallerimi beni aldınız Çavşin'i benden çırılçıplak bıraktınız. Mutlu ol Mardin mutlu ol bugün de doydun çok şükür aldığın herkes doğuruyor seni yanına beni aldın" kaç saat orda öylece oturup ağladım bilmiyorum saate baktığımda 8 olmuştu çoktan yokluğumu farketmişlerdir. Karşımda koş kocaman uçurum vardı. Yapabilirdim herşeyi bitirebilirdim. İzin vermezdim beni o karanlık çukura atmalarını bi adım öne gittim tek bir adımda biterdi bi iş araba sesleri duydum bulmuşlardı beni
"ÇAVŞİNNNNN" Devran Ağay'dı bu öyle bir adımı söyleyerek kükremişti ki Mardin duymuştur sesini, yeri göğü inletmiştir. Arkama döndüm abimler,babam,Agir Ağa, Devran Ağa gelecekte ki kayınlarım hepsi buradaydı artık göz yaşlarım akmıyordu kurulmuşlardı.
"Çavşin buraya gel abim hayde güzelim yapma" dedi Dara ağabeyim benim güzel kalpli,vicdanlı, merhametli ağabeyim
"Ağabey ez e bikim qurbana we(kurban olurum sana)" dedim ağabeyim ha ağlayacak ha ağlayacaktı. Hiçbirşey diyemedi sustu biliyordu bu hükümden beni tek kurtaracak şeyin ölüm olduğunu gözlerime öyle bir baktı ki sanki içime işlermiş gibi gözlerimden anlamıştı herşeyi herkese tek tek baktım. Hepsi bana acıyarak bakıyorlardı bu daha çok zoruma gitmişti. Babam tiksinir gibi bakıyordu ne bekliyordum yalvararak kızım yapma, etme demesini mi öyle olsaydı ne gülerdim ama gözüm Devran ağaya ilişti gözlerine baktım. Nefret tek gördüğüm nefretti sanki gözleri atta kendini beni de kendini de kurtar der gibiydi yapacaktım. Yapabilirsin Çavşin yap ve kurtul yaşayan ölü olmaktansa ruhumla birlikte bedenimide öldürürüm diyip ayağımı kaldırdım.
"ÇAVŞİNNNNNNNNNNNN"SELAM ARKADAŞLAR ASLINDA PEK DENİLECEK BİRŞEY LÜTFEN VOTE ATIP YORUM YAPARSANIZ ÇOK MUTLU OLURUM HEPİNİZİ SEVİYORUMM:))))
Çavşin uçurumdan atladı mı?
Çavşin ölücek mi?
İsmini haykıran kimdi? Hepsi için bir sonraki hikayeyi bekleyiniz;))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evîna Dile min"Yüreğimin Sevdası"( BERDEL)
Fiksi RemajaBen Çavşin Bekiran ismimin anlamı gibi mas mavi gözlerim var. Gel gör ki o mavi gözleri küle çevirmeye yemin etmiş biri var. Eyyyy ez e bibim qurbana we(kurban olurum sana) Mardin yetmedi mi? Aldığın canlar , doymadın mı? Daha kaç genç kızı yanına a...