14.bölüm

1.9K 58 4
                                    

Yeni yılınız umarım hepinize sağlık,bol huzur,bol mutluluk getirir. Hepinizi seviyorumm:)) iyi okumalarrr

Bu adam nasıl bir adamdı duyduğum tek his tiksindi,nefret,kindi ben Çavşin'dim kin,nefret nedir bilmezdim ama şimdi nasıl bir duygu olduğunu çok iyi biliyorum.
"Dönüp geleceğin yer benim yanım küçük bunu unutma döndüğünde herşeye hazır ol karıcığım" Devran ağa yine ateş püskürüyordu bunu duyunca kanım donmuştu son kelimesi hele ona olan tiksintimi açığa çıkardı. Dara ağabeyime tutunarak hastaneden çıktık. Arabaya binip Berikan konağına yol aldık. Yine düşüncelere dalıp gittim. Araba durmuştu konağa gelmiştik arabadan inip konağa hızlı adımlarla ilerledim. Kapıyı annem açtı ikimizinde gözlerinden hemen gözyaşları döküldü. Sarılıp yere çöktük anne kucağı,anne kokusu,nefesi,varlığı,huzuru bu duyguları tek bulduğum yerdi annemin yanı özlem ne iğrenç bir duyguydu annemi içime sokmak istiyordum. Beni hiç bırakmasın istiyordum.
"Keçamin(kızım)" buluk sesiyle demişti ağlamaktan gözleri kızarmıştı. Sürekli saçımı koklayıp öpüyordu için gidiyordu
"Diyamin(annem)" tek diyebildiğim kelime buydu sesim kesilmişti dursun herkes zaman dur bir anneyle evladın özlemle kavuşmasına şahit oluyordun. Dur ki bu anı bozma dur ki ayırma bizi yaklaşık bir saate yakın o şekilde durduk konuşmadık sadece kokladık,öptük yüreğimiz herşeyi anlatıyordu. Babaannem geldi ayağa kalkıp elini öptüm başıma koydum ağlıyordu sımsıkı sarıldı. Tek tek ağabeylerime kız kardeşime sarıldım. Jiyan'ım aşağıya iniyordu beyazlar içinde ne kadar da güzeldi melek gibi olmuştu.
"Ablamm" diyerek koştup sarıldı.
Ağlıyarak birşeyler diyordu ama anlamıyordum kelimeler tam ağzından çıkamıyordu.
"Ne kadar da güzel olmuşsun delalim"
"Ablam iyi ki geldin seni çok özledim"
"Ben de seni kurban olduğum"
"Haydi yeter bu kadar duygusallık Çavşin'i yukarı çıkarıp hazırlayın" dedi Dara ağabeyim Jiyan, Mori, yengemlerle yukarı çıktı. Yekta yengem hemen bir kutu getirdi.
"Bu nedir yenge"
"Ordan bakınca neye benziyor"
"Valla kutuya ordan bakınca neye benziyor"
"Dona tövbe tövbe" diyip kahkaha attı hepimiz gülmüştük
"De aç le" dedi yengem
Kutuyu yavaşça açtım. Içinden mavi uzun dantelli tülli bir elbise çıktı. Bu çok güzeldi gözlerimin renginde
"Yenge bu çok güzeldir kimindir"
"Senindir ker vii kimin olacak" herkes yine gülmeye başlamıştı.
"Benim mi kim aldı yenge"
"Dara ağabeyin bebekamin"
"Ağabeyim bu durumda bile beni unutmamış"
"De keça kere ker seni hiç unutur ağabeyin"
"Unutmaz diyamin(annem)"
"Çavşin delalim ne bekliyon elbisenin seni davet etmesini" dedi yengem
"Ha yenge ne diyorsun ya"
"De kalk giy diyorum le" kalkıp elbiseyi elime alıp banyoya ilerledim. Giyip çıktım.
"Hii ablam ne kadar delal(güzel) olmuşsun" dedi Mori
"Gerçek güzel oldum"
"Yoksa güzel kızım mavi melek oldun" dedi annem
"Kız Çavşin ne kadar güzel oldun" dedi büyük yengem
"Saol yengem"
"Gel bakalım buraya ablam" dedi Jiyan makyaj masasına oturtular beni yaklaşık bir saat beni verem kanser ettiler ama değdi gibi baktırmadılar da aynadan neraktan çatlıcam
"Ya yeter Jiyan bakayım artık" diyip isyan ettim.
"Ya bir dur be kızım az kaldı" dedi Yekta yengem
"Offff" diyip beklemeye devam ettim.
"Tamamdır hazırsın"
"Hazırım hadii" diyip sandalyeyi döndürdüler.
"Maşallah Rabbim seni nazarlardan saklasın delalim" deyip annem okumaya başladı
"Ha ana hoş biz güzel değiliz bize niye okumuyorsun vaaa" diyip isyan etti Yekta yengem hepimiz kahkaha boğulduk annem dua okurken bir gözünü açıp tip tip yengeme baktı. Yengem elini ağzına götürüp.
"Uuuu valla yolacak beni" dedi sessizce odayı kahkaha sesleri dolduruyordu. Mori elinde topuklularla geldi. Önüme koydu ten rengi stilettoydu giyindim saçlarımı dağınık topladık. Küpe taktım, bileklik taktım kendime aynadan baktım. Gerçekten güzel olmuştum. Kapı çaldı Dara ağabeyimdi
"Hazırsınız"
"Hazırız" dedik hep bir ağızdan içeri girip benim Jiyan'ın, Mori'nin anlından öpüp
"Çok güzel olmuşsunuz" dedi.
"Vaa ha biz güzel olmamışız eltim görüyon tipimize bakan yoktir" dedi Yekta yengem bu kadına bayılıyorum ya beni gülmekten öldürüyor.
"Ha yenge bugün senin kıskançlığın tuttu" dedi Mori
"He valla tuttu hani benim kocam nerde bir o beni güzel buluyor" diyip şalını savurup odadan çıktı.
"Buna noldu ben anlamadım" dedi ağabeyim
"Birşeyi yoktur oğlim yengen kendini yine öne atmaya çalışıyor" dedi annem
"Haydi Jiyan çıkalım" dedi ağabeyim Jiyan'ı koluna taktı. Odadan çıkar çıkmaz zılgıtlar dovul,zurna çalmaya başladı. Salavatla aşağıya indirdik. Ağabeyim Jiyan'ı Miran'ın koluna bıraktı. Düğünde herkes gülüp oynuyordu kalkıp halaya girdim. Kemdimi o kadar kaptırmışım ki halay başı olmuşum farkettiğim de bozmadan devam  ettim. Şarkı bitince halay dağıldı. Ayaklarım kopmuştu ne çok oynamıştım. Gözüm bir masaya ilişti hemen çektim gözlerimi sonra yeniden baktım. Bu gerçek olamaz demi masadakiler Botan'lardı Devran ağa bana bakıp hınzırca gülümsedi. Yok yok ya bu bir rüyaydı Mori yanımdan geçerken durdurdum
"Mori kız hele beni cimcikle ben rüya görüyorum"
Öyle bir cimcikledi ki kolum morarmıştır.
"Napıyorsun Mori ya"
"Hay abla sen cimcikle dedin"
"Dedimde kolumu kopar demedim vur diyoz öldürüyorsun"
"Ne oldu abla"
"Karşıda ki masada oturan Devran Ağa mı yoksa bana mı öyle geliyor"
"Yok valla abla doğru görüyorsun" Mori'nin demesiyle kafamı eğip hemen ilerleyip lavaboya girdim. Yüzüm sapsarı olmuştu.
Elimi yıkayıp yüzüme su değdirip lavabodan çıktım. Bu adam hani gelmiyordu benim gelmemem için bana yapmadığını bırakmayan adam şimdi o burda inanmıyor bu ne biçim adam ya gözlerim dolmuştu ağlamamak için hemen kendimi toparladım. Halay tekrardan başlamıştı. Kendine gel Çavşin onu mutlumu ediceksin ağlayarak davul zurnayla Midigo me çalıyordu. Halay başi Ciwan ağabeyimdi hemen ağabeyimin koluna girip elinden mendili aldım halay başı oldum. Halay tam gaz devam ederken elime biri girip mendilimi aldı.
"Napıyorsun ya" diyip mendilimi alana baktım. Az kalsın küçük dilimi yutucaktım.
"Karımla halay çekecem bir sorun var" dedi elimi tutmuştu birde utanmaz adam gidicektim ki elimi sıktı.
"Kimsenin ağzına laf vermek istemezsin demi karıcım mazallah biri bunlar neden küs diyip adını çıkarsınlar istemezsin demi" mecbur gözlerim dolu dolu eline girdim. Halay çekiyorduk kulağıma eğilip nefesini bıraktı.
"Karıcım söylemeyi unuttum çok güzel olmuşsun gözlerin kadar güzel bir elbise bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum" dedi.
"Sen ne pislik bir adamsın bırak elimi defol" diyip elinden çıktım. Kafam eğik ilerliyordum ki birine çarptım. Kafamı kaldırmadan
"Kusura bakmayın" diyip ilerledim Jiyan'ın odasına girdim. Artık gözyaşlarımı tutamıyordum... ben nasıl kurtulacam bu adamdan diyip kara kara düşünmeye başlarken odaya Mori girdi.
"Abla nerdesin ya anam seni arıyor" dedi gözyaşlarımı silip kafamı kaldırdım.
"Geliyorum Mori"
"Abla sen ağladın"
"Duygusallaştım Jiyan, Dara ağabeyim evleniyor diye"
"Ablam" diyip sarıldı. Sakın Çavşin tut gözyaşlarını tut kimseye üzüntünü belli etme sakın sakın sakın diyip kendimi sakinkeştirmeye çalıyordum.
"Hadi Mori gidelim le yeter bu kadar ağlamak" diyip ayrıldık. Odadan çıkıp annemin yanına ilerkedik.
"Kız nerdesin sen sabahtandır seni arıyem"
"Burdayım diyamin(anne) birşey mi oldu"
"Takı merasimi başladı. Kocan gelmiş ayrı olmanız uygun değildir. Keçamin(kızım)" dedi
"Anne ben "
"Üzme beni keçamin(kızım)" diyince birşey diyemedim.
"Tamam diyamin(anne)" diyip
Botanların yanına ilerledim. Devran ağa amacına ulaşmış gibi sırıtıyordu. Devran ağanın yanında durdum. Belimden tutup kendisine çekti. Takı takmaya ilerledik önce herkes Devran Ağayı görünce yolu açtı. Devran ağa önce Dara ağabeyime takıp tokaştı. Dara ağabeyime sımsıkı sarıldım.
"Çavşin'im iyisin demi" kulağıma fısıldadı.
"Iyiyem ağabeyim sen merak etme" diyip ayrıldım. Dilan'a sarılıp ilerledik
Devran ağa Miran'a takısını takıp tolaştı. Jiyan'a sarıldım. Yaşlar süzülüp gitti. Miran'a baş selamı vererek ilerledim. Fotoğraf çekinip masaya geçtik. Devran ağanın yanına oturdum gözleri sürekli bendeydi hiç ayırmıyordu yerimden kıpırdandım. Yok adam nuh diyor Peygamber demiyor gözlerini çekmiyordu. Takı merasimi bitti bir kaç halayla düğünün sonu gelmişti. Devran ağa elimi tutup yürümeye başladık. Dara ağabeyim çıkış kapısında bir adamla bekliyordu. Adamı görünce kafamı eğdim. Adam Devran Ağanın elini sıkıp
"Ooo Devran ağa seni görmek ne hoş"
Devran ağa adamın elini iyice sıkmış dişlerini sıkıyordu.
"Ben senin için aynı şeyi söyleyemiyeceğim Boran Ağa" Boran dediği adam elini bana uzattı kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Devran ağa hemen öncelikli davranıp Boran dediği adamın elini sıkmaya başladı. Ikiside birbirine düşmanmış gibi bakıyorlardı kafam ikisinin arasında gidip geliyordu ben neyin içine düşmüştüm...




Vee bitti elimden geldikçe güzel bölüm yapmaya çalıştım umarım beğenirsiniz:))) 00:00 paylaşamadım kusura bakmayın

Evîna Dile min"Yüreğimin Sevdası"( BERDEL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin