Gözlerimi açtım. Güneş yine ihtişamını gözler önüne seriyordu. Sabahın 7'siydi buralarda erken kalkılır. Adetler işte bazen düşünüyorum İstanbul'da doğmuş olsaydım. Babamla gülüp,eğlenip alışverişe gitseydim. Onun prensesi olsaydım. Hayal işte gerçek olması imkânsız bir hayal İstanbul'u kendimi bildim bileli çok merak etmişimdir. Buradan çok farklıymış öyle duydum Mardin'e İstanbul'dan gelen çok olur okula gittiğim zaman okulumu görmeye gelen çok İstanbullu tanıdım. Yatağımdan kalkıp banyoya girdim rutin işlerimi halledip odamı topladım. Dolabımın başına geçip bakındım. Sonunda birşey bulup giyindim.
Çavşin'in giydiği kıyafet eşarp yok.
Mutfağa indim sanırım geç kalmıştım. Mutfakta kimse yoktu. Korkuyla dama çıktım hava güzel olduğundan orada kahvaltı yaparız. Korkuyorum çünkü bizim buralarda büyüklerden sonra sofraya oturmak çok büyük bir ayıptır. Saygısızlık olarak görülür. Geç kalmışsam babaannem ve babam çok kızıcaktır. Kafam eğik bir şekilde dama girdim. Tam tahmin ettiğim gibi geç kalmıştım. Kahretsin ya herkes buradaydı utançtan yerin dibine girmek istiyorum. Herkesin gözü bendeydi
"Tu keçik î(nerdesin kız)" dedi Babannem
"Bibore xemgîn dapî ji xew rabû(özür dilerim babaanne uyuya kalmışım)" dedim.
"Dîsa rûne(bir daha olmasın otur)" dedi babaannem.
Hemen yerime oturdum. Agabeylerim, babam topraklarla ilgili konuşuyorlardı. Jiyan'a gözüm kaydı sessizdi ilk defa bu kadar sessizdi. Yanlış mı yapıyorum acaba sevenlere ayırmak istemiyorum. Hele ki kardeşimi üzmek hiç istemiyorum. Ama onun iyiliği için yapıyorum sonunda üzülmesini mi ölmesini mi ikisi arasında bir seçim yapmak gerekirse üzülmesini seçerim. Ben hic aşık olmadım bu topraklarda aşık olmak isteyeceğimi en son şeydir. Herkes kahvaltısını yapıp kalktı sofrayı topladım. Bugün Heja'yla çarşıya inmem gerek nasıl izin alıcam. Aşağı indim anam sedirde oturmuş kahve içiyordu yanına oturup.
"Diyamin ben bugün çarşıya insem Heja'yla olur mu?"
"Keçamin git ama tez vakitte gel babanlar duyarsa ne olacağını biliyorsun"
"Biliyorum diyamin erken gelirim sen merak etme" yanağından öpüp çantamı alıp çıktım. Kimseye görünmemem gerek biri görse hemen babama,ağabeylerime yetiştirirler öğrenirlerse hiç iyi olmaz. Buralarda kızlar tek başına çıkamaz laf söz olunur diyen tam sağa dönüyordum ki korna sesiyle kalbim ağzıma geldi. Manyak eziyordu ya beni önüme bakmadan yürüdüm. Buralarda tanımadığımız bir erkekle göz göze gelmek bile kötü şeylere yol açabilir. Araba yanımdan geçerken gözüm camına takıldı ama full siyahtı birşey göremedim plakaya baktım. Btn bu Botan'ların plakası olamaz beni tanımazlar umarım. İlerde Heja'yı gördüm. Koşup sarıldım.
"Mavişim benim çok özledim seni" dedi.
"Kurban olurum sana bende seni çok özledim"
Yürümeye başladık.
"Heja daha demin Botan aşiretinden biri beni eziyordu az kalsın"
"Çiii(neee) iyi misin mavişim bir yerine birşey oldu mu? Hastaneye gidek mi?"
"Yok yok çarpması son anda durdum zaten iyiyim"
"Sen Botan aşireti mi dedin"
"Evet" utana,sıkıla söyledim.
"Gördün mü? Kimdi?"
"Kim olduğunu görmedim. Plakasından anladım beni tanımış mıdır Heja?"
"Bilmiyorum ki kurban olduğum"
"Tanımışsa ben biterim babam,ağabeylerim öldürür beni"
"İnşallah tanımlamışlardır.
"İnşallah" diyip çarşıyı gezip dolaştık.
"Bi xatire te(görüşürüz)mavişim"
"Bi xatire te(görüşürüz) Heja'm" diyip ayrıldık. Saate baktım 5'ti bavlar(babamlar) daha gelmemiştir. Konağın kapısı açtım görünürde kimse yoktu. Hızlıca odama çıktım. Odama girdiğimde Jiyan yatağıma ağlıyordu. Elimdekileri kenara koyup yanına oturdum.
"Jiyan ne oldu, niye ağlıyorsun kurban olduğum"
"Abla ben ben" ağlamaktan konuşamıyordu.
"Jiyan korkutma beni ne oldu?" birden silah sesi geldi yerimden sıçradım. Ne oluyordu yoksa dışarı çıktığımı mı duydular ayağı kalkıp çıkacakken
"Abla dur yalvarırım beni bırakma"
"JİYANNNNNNN"
"Jiyan ne oluyor" ağlayarak
"Gördüler abla beni Miran'la gördüler"
"Çiii(neee) nasıl ben sana görüşmiceksin bir daha dememiş miydim"
"Sondu abla yemin ederim. Konuşmak için gitmiştim" hemen kapıyı kitledim ne yapıcam şimdi yaşatmazlar onu
"JİYANN ÇIK LAN ÖLDÜRÜCEM SENİ" bu Bejno abimdi kapı kırılacaktır birazdan anam,Kani abimi sakinleştirmeye çalışıyorlardı.Ama nafile kapı kırıldı Jiyan'ı arkama aldım.
"Ağabey dur Allah aşkına bir dinleyelim"
"ÇEKİL LAN" çekilmedim. Çekilirsem kimse elinden alamaz Jiyan'ı ağabeyimin arkasına baktım. Mori anamı tutmuş ikisi de ağlıyordu. Ciwan ağabeyim ifadesizdi Aram yoktu. Kani de ha ağlıcak ha ağlıcaktı. Babam hiçbirşey yapmıyordu izliyordu Jiyan'la bana iğrenir gibi baktı. Yanağımda keskin bir acı hissettim kendimi yerde bulmuştum. Ağabeyim tokat atmıştı. Jiyan'ın saçlarından tutup aşağıya indirdi. Koşup aşağıya indim başına silah dayanmıştı.
"Bejno dur kuremin" dedi babaannem.
"Ne duracam babaanne"
"Ağalar toplanıp kararını vericek" dedi. Ağabeyim durdu,bekledi en sonunda silahı indirdi koşup Jiyan'a sarıldım yerden kaldırıp odasına çıkardım. Uyuyana kadar yanında kaldım. Uyduğundan emin olup odadan çıkıp kendi odama girdim. Üstümü değiştirip yatağa girdim. Allah'ım ne olur Jiyan'a birşey olmasın onun suçu yok tek suçu düşmanımızı sevmesi iste bu yüzden bu topraklarda aşık olmak en son isteyecegim şey burada sevmek,aşık olmak çok büyük suç bunları düşünürken gözlerim yavaş yavaş kapandı kendimi uykuya teslim ettim.Selam canımsılar lütfen okuyup vote be yorum atınnnn. Seviliyorsunuz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evîna Dile min"Yüreğimin Sevdası"( BERDEL)
Fiksi RemajaBen Çavşin Bekiran ismimin anlamı gibi mas mavi gözlerim var. Gel gör ki o mavi gözleri küle çevirmeye yemin etmiş biri var. Eyyyy ez e bibim qurbana we(kurban olurum sana) Mardin yetmedi mi? Aldığın canlar , doymadın mı? Daha kaç genç kızı yanına a...