Yine uzun bi süre sonra ben ve yb geldik. Arkadaşlar uzun süre aralığıyla bir bölüm paylaşmak yerine... Devamı yarınki paylaşacağım duyuruda. ÜKK'ye nasıl devam edicem ne zaman yayınlanacak sorularının cevabı yarına, takipte kalın diyeyim :)
Multimedya: Foto - Zeynep. Video - Yeni Bir Gün(Zeyker).
***
Küçük Canavar gittikten sonra evi sessizlik kaplamıştı. Ah bee! Şimdi Küçük Canavar olsa da sağa sola çişini yapsa! Aslında onu yapmasa da olur ama keşke burada olsa..
Günün devamının nasıl geçtiğini bile anlamamıştık. Ertesi sabah kalktığımızda Miray’ın telefonu çaldı ve kimle konuşuyorsa yüzü ciddileşmeye başladı. Canııım(!) kuzenim pek ciddi davranmadığı için ne olduğunu merak ettim. Miray:
-Tamam şimdi hemen evden çıkıp geliyorum oraya.
-…………….
-Ne demek canım benim, arkadaşlar bugünler için vardır. Yarım saate görüşürüz Öykücüm.
Telefonu kapadığı gibi yanına fırladım.
-Ne oldu Miray kim aradı da şeklin şüklün değişti?
-Kısaca anlatayım. Şimdi Öykü’nün bir tek annesi var ya, kadıncağız hastalanmış Öykü de ne yapsın kız tek başına bakamazmış diye beni çağırdı. Hemen gitmem gerek hastanedelermiş şuan doktordan ev izni çıkmış beraber götürürüz kadını eve.
-Ne diyosuuun! Bekle ben de geliyorum.
-Yok siz Kerem’le evde kalın ben büyük ihtimalle onlarda kalırım, yalnız bırakacak değilim Öykü’yü o halde.
-Olsun en azından bi göreyim içim rahat etmez, sonra dönerim eve. Kerem’i çağıralım da bıraksın bizi oraya kadar.
Dedim ve hala doymayıp kahvaltı yiyen Öküze durumu anlatıp çıktık evden. Kerem arabayı olabildiğince hızlı kullandı ve kısa sürede geldik hastaneye. Hangi odada olduklarını öğrendik ve yanlarına gittik. Öykü’nün yüzü bembeyazdı. Sanırım annesiyle ilgilenmekten pek uyuyamamıştı. Yalnız bir şeye çok şaşırmıştım Serkan da oradaydı..
-Geçmiş olsun teyzecim. En kısa sürede iyileşirsin inşallah.
-Sağol kızım. Sen Zeynepsin galiba. Öykü çok anlatır seni, Miray’ı, Kerem’i, Boyaküpü diye birşeyi..
-Benimle ilgili neler demiş merak ettim. Sonra sorarım ben sana Öykü.
Deyip gülüştük. Biraz daha böyle oturduktan sonra doktorun izniyle Kerem ve Serkan’ın arabalarına bindik. O değilde Öykü’nün bile arabası varmış bi biz sap gibiyiz lığnıt ılsın!
Evleri gayet hoş, zevkli dekore edilmiş geniş bir apartman dairesiydi. Girdiğimiz gibi Öykü’ye mutfağın yerini sordum ve bir çırpıda çorba pişirdim. Öykü’nün annesi elimde çorba ona doğru geldiğimi görünce çok şaşırdı.
-Kızım sen ne ara yaptın bunu, ellerine sağlık.
-Alışmışım işte çabuk oldu. Afiyet olsun.
Deyip çorbayı sehpaya koydum. Ayıptır söylemesi çok marifetliyimdir kadın o kadar beğendi ki tabağın dibini ekmekle sıyırdı.
Biraz daha oturduktan sonra müsaade isteyip kalktık. Doktor, kadına ateşi olduğu için birkaç gün ıstırahat etmesini söylemiş. Miray da birkaç gün Öykü’ye destek olup yata Serkan da kalmak istiyor gibiydi ama kalması anormal olacağı için bizimle birlikte çıktı evden. Aşağı indiğimizde Serkan’ı laflarımla sıkıştırmaya başladım.