Merhabaa.. yeni bölüm ile geldim ama bölüme geçmeden önce birşey diyeyim. Arkadaşım (thebursins) Nefretin Aşkla İmtihanı diye wattpadde bir kitap yazıyor. Birde yeni başladığı bir kitap daha var. Adı Hayalimin Peşinde. Bu kitabı da yedek hesabı thesayerist'den paylaşıyor. İkisi de çok güzel Zeyker hikayeleri, bunlara bir bakarsanız seviniriz :) Hadi kaçtım ben ;)
...
Kitabı eline alıp incelediğinde soran gözlerle bana baktı.
-Bu ne ?
Kamil görmüyon mu okumalık, kapaklı, yazıları ve sayfaları olan bir kitap işte! Deme isteğimi bastırdım ve kibar olmayı denedim. :
-Kitap.. Yani şey tabiki de senin için değil canım. Şey için hıhh evet evet ileride olacak veletlerin.. öhhö yani çocukların için. Okusunlar adam olsunlar, büyüyünce de profesör olsunlar diye şey yaptım.
Bir defa da yalan söylemeyi becerebilsem bitaraflarımı kırıcağım, yani dişimi !
Al işte, herkes bana gizlice gülüyor. Ben nerden bilebilirdim ki karşıma küçük, afacan Kerem değilde, öküz kadar, turuncumsu saçları, rengini tam çözemediğim sanırım yeşil gözlü, kaslı, cool genç bir Kerem çıkacağını? Hey maşallah 2 dakikada röntgenini çekdim çocuğun !
-Anladım. Ama henüz çok erken.
dedi bana yamuk bir şekilde gülerek. Oha lan gamzesi varmış. Eee banane, resmen dalga geçercesine bakıyor bana. Bunun burnu çok havada belli !
Çok erken derken? Şimdi de ben anlamamıştım sorayım bari :
-Ne için erken?
-Imm.. Şöyle söyleyeyim, bana uygun birisi şuanlık yok, henüz öyle bir kız gelmedi anlayacağın çok erken evlenip de çocuğumun olması. Ben evlendiğimde ve çocuğum olduğunda verirsin bu kitabı. Okey?
Göz kırparak elindeki kitabı elimi açıp içine koydu. Ben öylece ona bakakalırken o çoktan yukarı kata çıkmıştı. Züppe işte nolucak görgüsüz, insan nezaketen de olsa birşey demeden alırdı dimi? İnsan kelimesinin altını çizerim !
-Neyse Zeynepçim boşver sen onu. Sizin dinlenmeye ihtiyacınız vardır ben sizin odanızı hazırlatmıştım gelmeden 2 tane boş odamız zaten vardı şansınıza. Ufak tefek eşyaları koyuyorduk içine, ıvır zıvırları kaldırttık. Biri üst katta diğer odamız bu katta.Ayrı odalarda kalıcaksınız hem rahat edersiniz. Hangisinde kalmak isteriniz ?
Ne de uzattın Mükerrem teyzecim ya, alttarafı alt katı kim, üst tarafı kim ister diyecektiniz ! Miray :
-Ben alt katta yatayım hem benim yükseklik korkum var.
Tabi ya doğruyu söylüyordu. Miray'ı kucağına alıp kaldırsalar korkudan altına eder !
-Peki kızlar, Miraycım senin odan şu mutfağın yanındaki oda. Hazırlattım Zeynepcim seninkini de gel göstereyim.
Dedi ve eliyle bize gel işareti yaptı. Yukarı kata çıktık, birkaç tane oda vardı burda. Birine baktığımda atölye gibi bir yerdi. Ayrıntısıyla bakamadım ama içeride birsürü resim ve kitap vardı. :
-Evet Zeynep, senin odan artık burası, şimdilik gerekli eşyaları koydum. Sonra alışverişe çıkınca sen birşeyler beğenirsin kendine.
Odaya göz gezdirdiğimde ufo görmüş masum köylü gibi görünüyordum galiba. Çünkü bu oda hem çok büyük hem de lila ve beyaz tonlarıyla kaplı her tarafı.. Ne de zevkliymiş Mükerrem teyze, diye düşünürken beni şaşırttı :
-Odalarınız için özel tasarımcı bir arkadaşıma söyledim beni kırmadı, herşeyi o dizdi.
Çok ince düşünmüş kadın, demekki normal birileri de olabiliyormuş benim hayatımda.
-Çok teşekkürler gerçekten zahmet etmişsiniz. Miray görüyonmu Mükerrem teyze ne düşünceli kadın.
-Rica ederim. Hiç önemli değil. Bu arada görüyonmu değil görüyor musun. Ben çok dikkat ederim böyle konulara!
Soran gözlerle ona baktığımda devam etti :
-Sanırım söylemeyi unuttum. Ben emekli edebiyat öğretmeniyim. Kelime hatalarını kim yanlış yaparsa yapsın affetmem, uyarırım. Türkçe doğru kullanılmalı !
Noluyos lan! İyiki bir normal birileri olabiliyormuş hayatımda dedim. Anında gol yedik. :
-Ha-haklısınız..
-Ahh.. Kusura bakma Zeynepcim ben bu konularda biraz kendimi kaybediyorum da..
Daha demin karşımda kaşları çatık sert kadın gitmiş süt dökmüş küçük Mükerrem gelmişti :
-Yo-yok hiç önemli değil gerçekten.
Diye teselli ediyim dedim ama yok ! Kadının gözleri yaşarıyor, ağlıyo ya koca kadın !
-Çok büyük haksızlık ettim ben sana. Ühh..ühh.. Lütfen Zeynep, lütfen affet beni gerçekten çok pişmanım. Nasıl söylerim öyle sert bişekilde. Gel hadi sende bana bağır. Hadi Zeynep bağır, kalmasın içinde !
Allahım sen sabır ver. Tek bir kişi normal olsun lütfen ya lütfen. Nerden nereye geldi konu. Ben böyle şaşkın bir şekilde Mükerrem teyzeyi izlerken Miray da korkarak bana bakıyordu. Niye korkuyorsa artık? Deli delinin halinden anlar git sakinleştir kadını ! Konuşabildi sonunda:
-Şeyy.. Mükerrem teyze niye ağlıyorsunuz Zeynep sizi affetti. Bir sorun yok yani.
-Sen bi sus. Ühh..ühhü.. Sen söyle Zeynep affettin mi beni?
Sabııır, sabııır, sabıır. Bir şeyi üç defa dileyince olurmuş ya inşallah olur!
-Affettim Mükerrem teyze şimdi Allah rızası için sakinleş ya !
-Oh.. Kızmadıysan ağlamıyorum bende. Şimdi dinlenin biraz, yemek vakti gelince hizmetli sizi çağırır.
Dedi ve şen şakrak odadan çıktı. Bu kadın da komiser amcaya ne çok benziyor! Sahi adamcağız yıkılmıştı Miray’ın performansı karşısında, inşallah toparlanmıştır.. Miray demişken bitarafına tekme atıp :
-Yürü lan odamdan, fakiir ! Dinleneceğim.
Hiç durur mu illa karşılık verecek ! :
-Sen kime vuruyon öküz, çıkmıyom var mı?
-Bana bak Miroyelelli, Mükerrem teyzeyi çağırırım hem bozuk Türkçe kullandığın, hemde küfür ettiğin için bir ton lafı yiyip sakinleştirmeye çalışırsın onu, ona göre!
-Sus be slk. Gidiyoruz tamam, yine senin istediğin olsun! Ah ahh.. Teyzem seni doğuracağına taş doğursaydı emi !
-Taş doğurmuş zaten. Nihahaha! Hadi lafını da yedin şimdi naşşş..
Hiçbirşey demeden kapıyı suratıma çarpıp gitti. Miray’ı sinir edip laf sokmak çok eğlenceli.Her sinirlenene tavsiye ederim. İnsandaki tüm kötü enerjiyi siliiip atıyor. İnsanlar sinirlenince kimisi sigara içer, kimisi terapiye gider, kimi ilaç kullanır, bense Mirayla dalaşarak sakinleşirim. Benim normal olduğumu düşünen yoktur herhalde? Doğru düşünmüşsünüz.
Aheey vaheeey yorulmuşum aneeey! Her yerimin uyuştuğunu hissediyorum resmen. Bari bu hizmetli beni çağırmadan az kestireyim diye düşündüm ve kocaman yatağa attım kendimi. Yorulmuş olacaktım ki başımı koyduğum gibi dalmıştım..