18.Bölüm - Bir Günlük Köleler

7.8K 284 448
                                    

Uzun bir aradan sonra bölüm getirdim size.. Bu bölümün ithafı Büşbüşüme gelsin. Seni biraz beklettim ithaf için ama bu bölümü beğenirsen telafi etmiş gibi olucam :) Herkese keyifli okumalar..

***

Kerem’in Ağzından :

  Kadınlardan korkulur! Bugün iyice anlamış oldum. O kutlamaya niye gittiysem zaten aklıma edeyim, bırak kızlar kendi başına yesinler birbirilerini. Ama yok illa içimdeki Kerem Sayer’in melek kanatları çıkacak açığa. Aman ne meleği ne kanadı of yenilgi başıma vurdu herhalde.

  Babamların kazandığı işi kutlamak için eski sevgilimin evlerine gidecektik. Gelmeleri için Zeynep ve Miray’ı çağırdım ve Miray nasıl olduklarını sordu. Güzeldi o, yani güzellerdi ama bütün gün kafama Zeynep’in kısa eteğinin sorun olması geldi. İnşallah bir erkek gelmezdi oraya da kızlara bakıp da ona kafa göz dalmamı sağlamazdı. Ve iyiki de gelmemişti.

  Gittik ve kapıdan girdiğim gibi bir ağırlık birden kendini üzerime bıraktı ve beklenen ses. :

-Kereeeeeeeğğğm!

diye cırtladı Seda. Üzerimden zor attım kendisini. Bir an nefes alamadım ne biçim kol varsa kızda!

Yanımdan bir dakika bile ayrılmadığından ve ısrar ettiğinden zor da olsa benimle yeniden sevgili olmayı başarmıştı. Belki onunla kafam dağılırdı..Bilmiyorum.

  Ve o saçma oyunu oynamaya karar verdik. Ben şimdiye kadar hep kazanan taraf olduğum için kaybetmek aklımın ucunun köşesinin kenarından (yeter Kerem) geçmemişti. Başta Zeynep’in muhteşem(!) fikrini nasılsa kazanacağız hesabıyla hemen kabul ettim. Kaybeden 1 gün boyunca kazanan tarafın her istediğini yapacaktı. Ve maalesef ilk defa kaybetmiştim. Kaybetmemi sağlayan kişiyse Zeynep! Ama ben sözümde dururum. Kaybettiysek mecbur çekeceğiz. Kimseye Kerem Sayer sözünde durmadı dedirtmem. Seda da istese de istemese de benimle birlikte cezayı çekecek! Zaten onun yüzünden kaybettik. Bir şeyi de becerip anlatamıyor kelimeyi, anlayamıyor da. Bende onu sevgili diye yanımda dolaştırıyorum. Off neyse.

  Oyun bittikten sonra Zeyneple Miray durup durup gülüyordu. Sanırım bize ne yaptıracaklarını düşünüyorlardı. Düşünün düşünün, illa o 1 gün geçecek ve ben de ne yapacağımı bilirim.

Ama şimdi ihtiyacım olan tek şey deliksiz bir uyku. Okul yarın değil öbür gün açılıyor zaten. Şu anlarımın tadını çıkarayım bari. Artık yarına akşama kadar yatarım herhalde.

diye düşündüm ve kendimi yine öküz gibi yatağa atıp, yatağın yaylarının sökülmesini sağladım..

-Kalk bakalım köleeee!

-Hih he? Noluyo kim bu sabah sabah beynimi si*en cırtlak sesli?

-Benimle doğru konuş zavallıcım. 1 gün boyunca emrimizdesin Miray ve benim. Şimdi kalk çabuk, emrediyorum!

  Gözlerimi zoraki açtığımda Zeynep bütün canlılığıyla beni kaldırmaya çalışıyordu. Kalkmayınca bacaklarımı zorla sürüyüp beni yataktan atmaya çalıştı. Tabi nafile, kıpırdatamadı bile!

-Zeynep hiyaaah (esniyor) senin amacın ne? Deli misin nesin saat kaç beni kaldırıyorsun? Dur bakayım..Yuuuh! Saat daha 8. Kızım senin amacın ne?!

-Of köle çok konuşuyorsun sen. Hadi zaman kaybetme de Boyaküpü’nü ara ve hemen buraya çağır. Daha kahvaltımız hazır değil. Bak hala yatıyor. Kalk Kereeeğğm!

-Zeynep bugünden sonra benden çekeceğin olduğunu biliyorsun değil mi?

-Bilmek istemiyorum. Bak 5 dakika geçti bile, günümden çalıyorsun, hadi!

Üniversiten Kadar Konuş (Zeyker)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin