2.Bölüm - Karakol

13K 342 20
                                    

Etrafıma baktığımda kendimi ve Miray'ı yanyana, karşımda bizi çiğ çiğ yiyecek olan annemle babam solumda ellisinde göbekli bir komiser, sağımızda ise boyaküpleri ve sanırım anneleri. Çok ekşınlı değil mi ama?!

Fırtına öncesi sessizlikti sanırım bu. Küçücük odanın içinden öfke taşıyordu. Herkes teker teker birbirine öldürücü bakışlarlar atıp içinden lanet yağdırıyordu kesin. Yani en azından ben sağımızdaki boyaküplerine ve bizi kavga ederken polisi arayıp ispiyonlayan insan(!)oğluna içimden etmediğim küfürü bırakmamıştım heralde, bi düşüneyim..Yok bırakmamışım.

Tam kavganın en ekşınlı bölümündeyken bir polis memuru arkama ahtopot gibi yapışmış benim daha fazla boyaküpüne vurmamı engellemişti. Soluğu da karakolda almıştık zaten.

E biriniz konuşun artık sıktınız. Diye düşünüyordumki sonunda göbekli komiser boğazını temizleyip konuşmaya başladı :

-Gençler, siz dördünüz, kavga çıkarmışsınız gece vakti barda.

Miray’a dönüp baktım ve birşeyler söylemesini bekledim ama onda tık yoktu. Neyse bari bundan hayır gelmez ben yalan söyliyim de.. Ben yalan söylemeyi beceremem ki..

-Şeey, biz aslında o-oraya gi-gitmiyorduk. Hehh evet evet biz bir kitapçıya uğrayalım matematik soru bankası alalım diye şeyettik, ama karanlıkta göremeyince meğer bara girmişiz yaaa..

Ayy oldu mu acaba inanmışlarmıdır? En üstün performansım bu kadar oluyo kusura bakmayın. A-aa noluyo boyaküpleri niye bana gülüyor ki? Miray da bıyık altından gülüyo. Tutamıyor kendisini belli. Tüüüü sana Miray ! Ben o kadar geleceğimizi düşüneyim, sen burda gül ! Annem ve babamın eve gidince bizim tırnaklarımızı söküp üstüne tuz döküp ayak tırnaklarımızı da çıkarıp el tırnaklarıyla yer değiştireceğini sonrada parmaklarımıza tutkallıyacağını bilmiyor musun? Tamam o kadar da gaddar değiller ama kendi çaplarına göre bişeyler bulurlar heralde.. O sırada boyaküpüvol2:

-Ne saçmalıyosun cnm yhaa? Yhok kitapçıya fln gitmişlerde bilmem neeeğğ ! Çıcık var kaaarşısında hıraldeeee !

Bu kız ağzından ameliyat mı geçirdi yoksa ergenliğe geç girip çıkamadı mı? Düşünmek gerek..

Komiser bi ya havle çektikten sonra bana döndü:

-Evladım kimi kandırıyorsun sen doğruyu söylede kurtul bari.Yapmışsınız bir gençlik hatası.

Boyaküpü yarım saattir annesinden dolayı susuyordu galiba ama birden bağırmaya başladı:

-Banane komiser bey ben şikayetçiyim bu ikisinden bana bir sürü tehditler savurdular, hakaret ettiler, vurdular, darp ettiler!

Ağlamaya başlar:

-Eğer siz bu ikisine mühebbet hapis vermezseniz yolumuzu kesicekler belki de bir cinayete kurban gideceğiz! ben biliyorum!

Diyip ağlamış süsü vererek eliyle gözlerini siliyordu.Vay doğuştan oyuncu vaaay! Şaka maka bundan hem dönemin senaristi hemde oscarlık oyuncu çıkar bende bunu biliyorum. Beyninde meğerse ne fırıldaklar dönüyormuş o yüzden düşünceli düşünceli bakıyordu önünee.Vay şeytan vaaaay… Aslında bu söylediklerini karakoldan çıktıktan sonra uygulayabilirm de.. Bu boyaküpü yüzünden katil olamam ben ! Miray savunmaya geçti hemen:

-Yalan söylüyor komiser abi, biz işinde gücünde okuldan eve evden okula giden insanlarız. Ne işimiz olur bizim darpla, cinayetle. Çok masum insanlarız.

Der ve kaşlarını küçük Emrah gibi büker:

-Çok çaresiziz polis amca, asıl bunlardan biz şikayetçiyiz.Bizim gibi ömründe ağızından tek bir küfür bile çıkmamış insanları (pelevereyi bıraah bıraah) küçümsediler, bir baksanıza tipimize? Bizde hiç yalan söyleyecek tip var mı? Acıyın bize polis amcaaaağğğ !!

Miray'ın olağanüstü performansına gözümü kırpmadan bakmayı kesip komisere döndüğümde küçük dilimi yutacaktım neredeyse. Koskoca adam ağlıyor! Hemde gözlerinden seller akarcasına. Afedersiniz sözümü geri alıyorum, az önce boyaküpüne verdiğim oscar ödülünü Miray'a teslim etmeliyim. 

Etrafıma göz gezdirdiğimde boyaküpüvol2 ve annelerini ağlarken görüyorum. Boyaküpüyse annesine ve sanırım arkadaşına dirsek atarak kesin ağlamayı bakışı atıyor. Annem ve babam şaşkın, Miray ise bıyık altından bana gülüyor. Sonunda komiser burnunu içine çekerek konuşmaya başladı sonunda :

-Tamam evladım üzülme, yapmışsınız bir gençlik hatası birdaha sorun çıkmasın aranızda anlaşırsınız şimdi sizi serbest bırakıyorum. 

Ardından arkasını dönüp eliyle gözyaşlarını sildi ve kısık bir sesle:

-Ağlamıycağım, ağlamıycağım aahhhahaaaaağğ çıkmam lazım!

dedi ve hıçkırarak çıktı odadan komiser. Bu adam böyle ne içti?

Eve geldiğimizde bir besmele çekmeyi unutmadım tabi. Ne besmelesi bildiğim tüm duaları 20 defa tekrarladım içimde. Ha birde Miray ile birlikte babamlar elini yıkamaya gittiğinde tüm bıçak, çekiç, tornavida gibi keskin aletleri ortadan kadırdığımız da var tabi.

Annem yanımıza geldiğinde bize öldürücü bakışlarını atıp ''oturun şuraya'' dedi ve önümüzdeki ikili koltuğu gösterdi. İkimizde lafını ikiletmeden koşar adımlarla koltuğa çöktük.

Babam ellerini yıkadıktan sonra kollarını sıvayarak salona yanımıza geldi. Baba sen şimdi niye kollarını sıvadın ki yani neden bi mesaj mı vermeye çalışıyo hazır olun der gibi hazır falan değiliz biz. Off Çk tırsıyorum çk. İkimize de annem gibi öldürücü bakışlarını attıktan sonra ellerini beline koyarak konuşmaya başladı :

-Dökülün bakalım!

Eyvah! Yoksa barda içki almak için geri koymak üzere cebinden aldığımız 100 tl nin farkına mı vardı? Kesin öyle! Kendimizi savunmaya çalıştım:

-Baba çok özür dilerim 100 tl yi aldık ama geri verecektik sana. Harcadık yani hepsini dökülemeyiz..

-Ne-ne-ne bir de cebimden komşunun çocuğu doğmuş diye takıcağımız parayı siz mi aldınız? Gö-görüyormusun Aslı? Tam'' hayırlı olsun bebeğiniz olmuş bu parayı kızınıza takıyorum' deyip elimi cebime attığımda sümüklü mendillerimden başka birşey olmadığını görünce nasıl da mahçup olduk. Demek bunlar almış. Bir gecede kavga yetmiyormuş gibi hırsızlık haaa!!

 Kırdığım potlar, az sonra beni tırmalar ! Şu an Miray dahil üç kişi de benim hakkımda çok güzel çin işkenceleri düşünüyordur,eminim. Nasıl toparlıyacağımı değil de nasıl kaçıcağımı düşünüp salonu incelemeye başladım. Biz 2. katta oturuyoruz. Şimdi salonun balkonuna doğru hızlıca koşsam bunlar bana yetişemez ve atlarım. Atladıktan sonra en fazla bitaraflarım kırılır. Hastanede yatarım birkaç gün. 100 tl den kalan son 30 tl yle de Bir uçağa atlayıp Paris'e kaçarım. Ayy hep görmek istemişimdir oraları...

Ne diyorum ben yaaa ?! 30 tl yle İzmir'den Paris'e mi kaçılırmış. O kadar parayla anca otobüse binsem bir sonraki durağa zor giderim. En iyisi akışına bırakmak.

-Ne desen haklısın babacım ama siz geç saate kadar komşuda oluruz deyince biz  de bişeyler yapalım dedik hiç paramız yoktu seninkini aldık ama o parayı alıp da vermemezlik yapmıycaktık harçlığımızdan biriktirip koyucaktık. Kötü bir niyetimiz yoktu. O boyaküpüne gelince kendileri kaşınd..

-Yeteeer! Ben cevabımı aldım. Şimdi ikinizde odanıza gidiyorsunuz ve eşyalarınızı topluyorsunuz !

Babamın bu lafı üzerine hepimiz birbirimizin suratına bakıp anlam vermeye çalışmıştık. Ne yani bizi evden mi kovuyor? Annem hemen olaya el attı:

-Ne oluyor Cihan ne yapıyorsun böyle kendi başına?

-Ne mi yapıyorum, anlatayım. Bunların hergün başıma yeni bir iş açmasından bıktım. Bir gece de şöyle rahat uyuyamıyorum. İkiniz, artık istediğiniz oluyor buradaki üniversiteye gitmeyeceksiniz. Sizi Özel Sayer Üniversitesine göndereceğim.

2.bölümün sonuna geldik. Okuyanlar voteler veya yorum yaparsa sevinirim. Bir sonraki bölümde görüşürüz  ;)

Üniversiten Kadar Konuş (Zeyker)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin