Maçım ojiroyla olacaktı. Onunla ilk defa karşılaşacaktım. Dövüşte çok iyiydi ama şimdi edgeshotdan öğrendiklerimi uygulamam lazımdı. O yüzden klasik yeteneklerimi kullanmayacaktım.
Sensei: BAŞLAYIN
Hızlıca birbirimize koşuyorduk ve bir anda etrafında dönüp kuyruğunu bana savurdu. Hızlıca zıpladım ve kurtuldum. Hâlâ havadayken sırtına hızlı bir tekme attım, canının yandığı belliydi. Bir anda üzerime gelen büyük kuyruk ile ne yapacağımı şaşırmıştım , tek yapabildiğim ojironun kuyruğunun bana sertçe vurmasını izlemekti. Kuyruk darbesinden sonra hızlı bir tekme yemiştim. Noluyordu bana ? Dayanamadım ve ojironun suratına bir tane yumruk geçirdim. Neye uğradığını şaşırmıştı , sonra iki elimi sıkıca birleştirdim ve dirseğimi karnına geçirdim. Kafasını kaldırıp gülümsedi , bende gülümsedim çünkü maçtan çok zevk alıyordum. Yumruklarını sıktı ve tam havaya kaldırdığı an düdük çaldı
Sensei: SÜRE BİTTİ.
Kazanan dostluk olmuştu galiba, çok güzel bir karşılaşmaydı. Belki de edgeshottan öğrendiklerim olmasaydı şuan revirde yatıyor olacaktın. Öğle yemeği vakti gelmişti ve galiba okulda en sevdiğim zaman buydu. Mina da benim gibi çok acıkmıştı ve birlikte yemek yemeğe başladık. Yemek yerken gözüm boş masa arayan denkiye takıldı.
Sen:HEY DENKİ BURAYA BAK
Bağırınca dikkatini çekmiştin ve elinle gel işareti yaptın. Masanın dibine kadar geldi
Denki:hey selam
Marry: neden bize katılmıyorsun?
Denki Mina'ya da baktı , onaylayıcı bir bakış aldıktan sonra yanımıza oturdu. Kısa süre içinde sero da gelmişti. Yemek yiyip stajımız hakkında konuşuyorduk. Sero elini kaldırıp bağırmaya başladı
S: HEY ÇOCUKLAR BURADAYIZ!
Kirishima ve bakugouya bağırmıştı . Ellerinde yemekler ile masaya oturdular. Bütün masa dolmuştu.
Kiri: hey ne hakkında konuşuyordunuz?
Denki: stajı anlatıyorduk.
Staj.... bakugou.... dar pantolon.... jöleli saç..... aklıma bunlar gelince istemsizce kıkırdadım. Bakugou ne olduğunu anlamıştı ve kalbi gerçekten hızlı atmaya başlamıştı, eğer olanları anlatırsam küçük düşmüş olacaktı. Sanırım bu yüzden kalbi böyle atıyordu.
Denki: hey neye güldün.
Bakugouyu küçük düşürmek istemiyordum... bu yüzden stajda olan başka komik ve saçma bir anıyı anlattım. Hepsi gülüyordu , bakugou bile. Bana güvenebileceğini anlamıştı galiba. Zil çalınca istemesek bile sınıfa çıkmaya başladık. Ders ingilizceydi... mic.Sensei Neden bu kadar bağırıyordu anlamıyorum, sağır olmak üzereydim. Sonunda dersler ve okul bitti. Okulun antrenman salonunu akşam 18.00a kadar kullanabiliyorduk , bu yüzden üzerime eşofmanımı giyip saçlarımı topladım. Suyumu alıp soyunma odasından çıktım. Salona yaklaştıkça ses yükseliyordu. Salona girince birisinin orada olduğunu gördüm. Bakugou zannettiniz değil mi ama hayır o kişi shinsouydu. Gerçekten terlemişti ve kasları çok çekici görünüyordu.
S: hey selam!
Marry:selaam
Gereksiz bir enerji vardı üstümde
S: birlikte antrenman yapmak ister misin?
Marry: neden olmasın
dedin. Suyumu ve havlunu yere attım , at kuyruğumu sıktım ve dövüşe hazır olduğumu anlaması için yumruklarımı sıktım. Gülümseyerek o da yumruklarını sıktı. İlk Hamleyi benim yapmamı bekliyordu galiba , koluna hızlı bir tekme attım ama bacağımı yakaladı. Nasıl yapabildi bunu? İmkansız?!? Bacağımdan iyice çekti ve yere kapaklandım. Kollarımı tutup beni iyice yere bastıracakken diğer bacağımı çekip karnına tekme atarak onu uzaklaştırdım.
