Bu sabah aynı şekilde gafil avlanmayacaktık. Erkenden kalkıp toplanma alanlında sıraya geçmiştik. Sensei dışarı çıkıp bizi görünce gülümsedi. Bugün melek özgünlüğümle ilgili çalışma yapacaktım. Uçurumun kenarına geçtim ve ellerim yerine bütün vücudumu kasmaya başladım. Kendimi çok germiştim ama özgünlüğüm çalışıyordu , bir anda sırrımdan Nur kanatları çıktı ama abiminki gibi doğuştan değildi . Sadece nurdandı. Bunu daha önce yapmamıştım. Kendimi bu kadar zorlamamalıyım diye düşünerek gücümü kullanmayı bıraktım . Gayet iyiydim akşama kadar böyle Nur kullanarak kendimi geliştirdim. Akşam yemeği vakti gelince bizimkilerin yanına oturdum ve yemeğe başladım. Sonra Sensei ayağa kalktı
S: bu üç günde kendinizi çok geliştirdiniz o yüzden bu akşam küçük bir eğlence yapacağız.
Pussycatlerden birisi konuşmaya devam etti.
P.C: A ,B ve C şubeleri olarak ormanda korku temalı bir oyun oynayacağız . İlk olarak A Şubesi ormanda yürüyen taraf olacak ve B şubesinin yapacakları da onlara kalmış.A şubesi 21 kişi yani 3 kişilik 7 takım oluşturacağız. Sonra c sınıfını katarak bunu tekrarlayacağız
Benim takımım shoto ve bakugouylaydı.
3 takım sonra sıra bize gelmişti. Sol elimi şortumun cebine sokmuştum. Sonra yürürken yerden bir şey çıktı ... üçümüz aynı anda aynı şeyi söyledik"huh"
Biraz daha yürüdükten sonra bir anda ağaçtan bir şey inip beni yakalamıştı , önce çığlık atacaktım ama sonra shinsou olduğunu gördüm . Bana sus işareti yapıp baya ileride köşedeki ağacın altına geri bıraktı . Sonra gülüp gitti.
Bakugou bakış açısı*
Bakugou: hey bunlar hiçbir şeyi düzgün yapamamış. Değil mi suzuki?
.......
B:Değil mi suzuki?
arkamı döndüğümde tamamen boştu ve todorokiye baktım o da bana bakıyordu.
İkimiz aynı anda bağırmaya başladık "SUZUKİ"
Bizim bakış açımız*
Biraz eğlenmekten zarar gelmezdi beni ararlarsa eğlenceli olurdu... ama etrafta yanık kokusuna benzer bir koku vardı . Bakugoulardan çok uzaktaydım. Neden bu kadar mayışık hissediyordum? Adımlarımı hızlandırarak yürümeye başladım. 5 dakika yürüdükten sonra bakugouları gördüm. İkisi de çok endişeliydi ve ben sadece öksürüyordum. Dayanamayıp dizlerimin üstüne çöktüm.
Bakugou: hey ne oldu ? B sınıfından birisi sana bir şey mi yaptı? NEDEN SUSUYORSUN ANLATSANA
Marry:b-ben bilmiyorum çok yorgun hissediyorum.
Shoto: hey yukarı bakın.
İkimiz de yukarı bakmıştık ve yangın benzeri dumanlar vardı.
Marry: yangın mı? Hayır yangın değil.
Benim geldiğim tarafın zıttından yürümeye devam ettik o sırada beynimde konuşma sesleri yankılandı.
Ses: villianlar şuan kampta bütün öğrencilerin dikkatine villianlar şuan kampta . Özellikle katsuki ve marry dikkatli olmalı .
İkimiz de birbirimize baktık . Neden biz?
Shotonun omzundan destek alarak yürüyordum ama ne tarafa yürüdüğümüzü bilmiyorduk. Karşımıza bir villian çıktı. Vücudundan jilet benzeri şeyler çıkarıyordu ve durmadan etten bahsediyordu. Bakugou ona saldırmaya çalışıyordu ama shoto durmadan buzlarıyla engelliyordu.
Bakugou: bırakta ona haddini bildireyim yarım piç
Shoto: marry yaralı ve sen işimizi zorlaştırmaktan başka bir şey yapmıyorsun.
O sırada ormandan garip sesler geliyordu. Bir anda sahouji ve sırtında deku belirdi. Arkadan darkshadow gelmişti ve villianı saniyeler içinde yenmişti. Bize döndüğü sırada ben shoto ve bakugou aynı anda elimizde ışık yaptık . Darkshadow normal haline gelince tokoyami bizden özür diledi. Temiz hava soluduğum için artık daha iyiydim ama bir ses duymuştum . Hemen susun işareti yaptım ve sesin olduğu yere doğru koşmaya başladım. Vardığımda tsuyu ve urarakaya bir kız saldırmaya çalışıyordu ve bıçaklıydı. Onları öyle görünce gözüm döndü ve kızın üstüne atladım. Bıçaklarından birini alıp kızı yüzüstü yere serdim sonra da bıçağı boğazına dayadım. Kız kendinden geçmiş bir şekilde bana bakıyordu ve kızarıyordu.
Kız: aww yeni bir arkadaş dahaa
Bunu söylerken kızın sesi titriyordu , sanki orgazm oluyor gibiydi. Diğerleri de geldi ve hepsi bana şaşkınca bakıyordu.
Kız: bacakların güzelmiş
Marry:huh?
Kız: hey marry , birinden hoşlanıyor gibisin? Seninle çok benziyoruz
Marry*içinden*: ben kimseden hoşlanmıyorum?!? Bu kızın nesi var böyle?
Marry:kabullenmek istemesen de öyle marry *kahkaha* biz aşk hastası kızlarız ( lovesick gööörl)
Ne oldu marry? Oğlanlar hakkında konuşmak eğlenceli değil mi?
Ben o sırada sebepsiz yere kızarıyor ve fark etmesem bile kızın hareketlerini takip etmiyordum. Bir anda bacağıma iğne sapladı. "Ahh" diyebilmiştim sadece bakugou beni hemen omuzlarımdan tutup kendine çekti. Kız saniyeler içinde kaçtı.
Kız: tch kan yeterli değil... çok fazla kişisiniz , bu kadar kişiyle savaşamam.
Bunu diyip hemen kaçtı. Bacağıma batırdığı iğnenin yeri hâlâ acıyor ve kanıyordu.
Uraraka: hey iyi misin?
Marry: evet iyiyim sorun yok .
Yerden kalkmam için tekrar bakugou bana yardımcı oldu ve diğerleri konuşmaya başladı.
Uraraka: hey neler oluyor?
Shoto: villianlar marry ve katsukiyi istiyor.
Tsuyu: o zaman onlar nerde ?
Herkes etrafına bakınıyordu , ben mi ? Ben o sırada mavi bir kürenin içine hapsolmuştum. BİR DAKİKA NE ??? BEN NEDEN MAVİ BİR KÜREDEYİM??
_________________________________
